Bulgarlığı ile övünen Türkler
İsmet Topaloğlu
Yunanistan devleti Batı Trakya’da yaşayan Türkleri Lozan Anlaşması’na dayanarak Müslüman olarak kabul etmektedir. En son Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın toplantısında Yunanistan’da Türk olmadığını ülkelerinde Müslüman olduklarını söyleyerek basın toplantısında gerginlik yaratmıştı. Yunanistan devletini örnek alarak diğer Balkan ülkeleri de aynı teze dayanarak ülkelerinde Türk yaşamadıkları yaşayanlar Müslüman olduklarını kabul ediyorlar. Balkan ülkelerinde yaşayan Türkler kendi yaşadıkları ülkelerde bir türlü birlik oluşturamadılar. Türklerin aralarında “anlaşmazlıklar” suni olarak ülke yönetimler tarafından kasıtlı olarak yapılmaktadır. Bu anlaşmazlıklar Türklerin aralarında dağılmalarına sebep olmakta.
Bulgaristan’da özellikle komünizm döneminde Türk “aydınlardan” bazıları daha bir rahat hayat için rejimin güdümüne girerek ülkede yaşayan Türklerin adına bildiriler, beyannameler, dilekçeler vererek devletin ülkelerinde yaşayan Türklerin asimile edilme yollarını açmışlardı. Anadil Türkçe eğitimi aynı Türk “aydınlar” tarafından Bulgaristan Merkez Komünist Partisi’nde okullarda Türk çocuklarının Bulgarca öğrenmeleri için Türkçe derslerinin mani olduğu gerekçe göstererek müfredattan Türkçe dersler kaldırılması istenmişti. Türklerin isteğine saygı duyarak Türkçe anadil eğitim kaldırılmıştı. 1984-1985 yıllarında Bulgar devleti ülkede yaşayan bir buçuk milyondan fazla Türklerin isimlerini silah zoruyla değiştirmeye kalkıştı. Bulgar devletinin Türklere karşı uyguladığı insanlık dışı politikayı iç ve dünya kamuoyunda Türklere karşı yine Türk “aydınlarını” kullandılar. Türk “aydınları” Ulusal Bulgar Televizyonu’na zorla İslamlaştırılmış Bulgarların torunları olduklarını, nenelerinin sandıklarında eski Bulgarlara ait elbiseler bulduklarını, ikinci sınıf vatandaşlıktan kurtulduklarını, Bulgar kökenlerini bulduklarından dolayı gururlu ve mutlu olduklarını kimselerin baskısı olmadan kendi iradeleriyle Bulgar simlerini geri aldıklarını uzun uzun kameralara anlatmışlardı. 4 Nisan 2021 yılı Bulgaristan parlamento seçimlerinde isim kampanya değişim süresinde Bulgar Ulusal Televizyonu’na Bulgarlığı ile gurur duyduğunu söyleyen “Türk” kökenli milletvekili adayına Türkiye’de Bulgaristan göçmenleri tarafından kurulan derneklerden tam destek veriliyorsa Bulgar devletine ülkede yaşayan Türklerin hakları niye verilmiyor sorusu Bulgar devletine yöneltmek ne kadar doğrudur. Dernekler, federasyon konfederasyon seviyesinde Bulgar devletine sorular yönetmezden önce Türkiye’de altmış binden fazla Bulgar ismiyle yaşayanların durumları dikkate alınması beklenmekte. Bulgaristan’da Bulgarlığı ile gurur duyan “Türklere” destek vermeye devam edecekler mi bi karara varılması beklenmektedir.
1989 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye beş yüz binden fazla göçmen geldi. Bunlardan en son verilere göre altmış binden fazlası hala Bulgaristan’da Türk isimlerini almamışlar. Ekonomik krizden dolayı Avrupa’ya iş için gidenler iş bulmak için Bulgar isimli pasaportlarla gitmek zorunda kalmışlardı. Bulgar devleti resmi olarak Türkiye’de altmış binden fazla Bulgar vatandaşımız var açıklamalarında bulunmaya çekinmiyor. 2017 yılı parlamento seçimlerinde İstanbul’da her yerlerde reklamlar yapan Bulgaristan Türkleri tarafından kurulan dernek başkanına Bulgar televizyon kanallarından birisinin sorusuna canlı yanında; İstanbul’da kaç Bulgar oy kullanacak sorusuna tereddütsüz 30 bin cevabını vermişti. Bulgar devletine; neden nüfus kütüklerinde zorla verilmiş isimler silinmiyor sorusuna; Bulgar ismini kabul edenlerin sayısı çok fazla. Biz isimlerini değiştirmek istemeyenlerin ismini rızaları olmadan değiştirirsek zorla ikinci isim değiştirme kampanyası olmaz mı cevabı veriyor. Bulgar devleti ülkelerinde Türk olmadığını Müslümanların olduğunu kabul ediyor.
Balkan ülkelerinde azınlık olarak yaşayan Türklerin ortak sorunu azınlık olarak yaşadıkları ülkelerde bir araya gelip birlik oluşturamamasıdır.