15 Kasım KKTC’nin 28.Kuruluş Yıldönümü
Evet sayın okuyucularım, 15 Kasım 1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihidir. Bundan 28 yıl önce KKTC kurulmuştur. Şu an bu satırları yazarken gözlerimin önünden o tarihi gün, o tarihi kararın, Allah iyiliğini versin Kurucu Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Denktaş tarafından, Cumhuriyet Meclisimizin önünde kurulan kürsüden, on binlerce Kıbrıs Türk Halkı’na müjdelemesi, dünyaya, Rum’a, Yunan’a ve vahşi batıya haykırması geçiyor.
O an, Kurucu Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Denktaş bu muhteşem müjdeyi dünyaya meydan okuyarak verirken, kürsüde, yanında Kıbrıs Türk Toplumu’nun ilk önderi Dr. Fazıl Küçük ile mücadele arkadaşlarından Osman Örek de vardı. Kıbrıs Türk Halkı’nın ilk önderi, Dr. Fazıl Küçük bu mutlu olaydan bir buçuk yıl sonra vefat etti. Ancak, Dr. Fazıl Küçük ölmeden önce şunu söylemiştir: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gördüm artık gözüm arkada değildir.” Yani, Dr. Fazıl Küçük bir ömür boyu Rumlara karşı vermiş olduğu mücadelenin semeresini görerek ve aramızdan ayrılarak ebediyete gitmiştir.
KÜÇÜK VE ÖREK’İ RAHMETLE ANIYORUM
İlk önderimiz Dr. Fazıl Küçük, sen yattığın Anıttepe’de rahat ol Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır. Bu arada toplum liderlerimizden Osman Örek’i de saygı ve rahmetle anıyorum. Bu büyük dava adamları ve şu an isimlerini yazamadığım öteki dava adamlarımız bu fani dünyadan ayrılmışlardır. Ancak, onlar bizlerden bir kuşak önde idiler. Onların, yani babalarımızın hemen hemen bütün ömürleri, Kıbrıs Davası ile Rumla, Yunanla, İngiliz ile mücadele etmekle geçmiştir. Bizim kuşağımız da mücadele etmiştir, ancak bizim kuşağımız bir önceki kuşaktan biraz daha şanslı idi. Neden mi? Bizden önceki kuşak hiçbir zaman iyi gün görmemiştir. Bizim kuşağımız hem kötü dönemi görüp yaşamış hem de bu güzel dönemi yaşamaktayız. Bizden sonraki kuşak ise en şanslı kuşaktır. Onlar gözlerini Özgür KTF Devleti veveya KKTC döneminde açmışlardır. EGEMEN’liğimizin olduğu bayrağımızın her tarafta dalgalandığı bir devlette yaşıyorlar ve yaşıyoruz. Allah bundan sonra, çocuklarımızı, torunlarımızı, Kıbrıs Türk ecdadını RumYunan çizmesi altında bırakmasın. Eğer Kıbrıs Rum’u ve Yunan’ı bir fırsat ele geçirebilseler halimiz Girit faciasından, Avrupa’nın göbeğinde Bosna’daki vahşetten farksız olmayacaktır. Yüz kere, bin kere söyledik, yazdık, yine söyleyip yine yazacağız Kıbrıs Rum’u ile ne Federasyon olur ne de Birleşik – Kıbrıs maskaralığı. Biz Kıbrıs Türk Halkı, bunlarla 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ortaklaşa kurduk. Sonu ne oldu??? Vahşi Batı’nın gözü önünde üç yılda AKRİTAS soykırım planı ile karşı karşıya kaldık. 1963’ten 1974’e kadar 11 yıl, acı ile kanla, gözyaşı ile bir mücadele dönemi geçirdik. Ancak, hemen şunu tekrar belirtmeliyim ki, eğer Anavatan’ımız Türkiye yanımızda olmasa idi bu mücadeleyi tek başımıza götürmemiz imkânsızdı. Girit’teki facia Bosna’daki vahşet burada da tekerrür edecekti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 28’inci yıl dönümü kutlu olsun. Nice 15 Kasımlara… Türk’ün dostu Türk’tür.