4125895
Bilindiği gibi, vergi yargısı mükellefler tarafından açılan vergi davalarında 3 kat vergi ziyaı cezalarını 1 kata tahvil ettiği sıklıkla görülmektedir.[1] Vergi yargısının açılan bu gibi davalarda vergi aslının tasdik ve kesilen 3 kat vergi ziyaı cezalarını 1 kata dönüştürmesi beraberinde mükellefler açısından geçmişte faydalanamadıkları uzlaşma müessesesi ile ilgili haklarının geri istenmesi sonucunu doğurabilir. Beraberinde asliye ceza mahkemelerinde devam eden davalar hakkında da mükelleflerin mağduriyetlerine neden olunmaktadır. Doğal olarak, böyle bir durum karşısında mükellefin önceki aşamalarda bir çok hakları geri döndürülememektedir. Başlangıçta, vergi müfettişi raporuna göre (3) kat kesilen VZC ‘sı daha sonra mahkemece (1) kata tahvil edilmesi halinde öncelikle mükellefin uzlaşma hakkı, 213 sayılı VUK md. 376 hakkı ve diğer bazı haklar elden gitmiş olacaktır. Hatta mükellef önceki aşamada (3) kat kesilmesi sonucunda KOD 4 diye tabir edilen, özel esaslara dahi alınmaktadır. Bu gibi durumlarda, mükellefler piyasada özel esaslara girdiği için sürekli iş ve müşteri kaybı gibi olumsuz sonuçlar ile karşı karşıya gelebilmektedirler. İdare’nin mükellefleri bu şekilde olumsuz listeye alması sonucunda mükelleften malzeme alan birçok müşteride zincirleme olarak bu olumsuzluklardan nasibini almaktadırlar. Bu çalışmamızda, önce idare tarafından (3) kat kesilen vergi ziyaı cezalarının tarhiyat öncesi uzlaşmaya sokulmayıp, bilahare vergi yargısında (3) kat vergi ziyaı cezalarının tek kata indirilmesi sonucunda mükelleflerin uğradıkları hak kayıpları ve bu konuda önceden alınabilecek önlemler üzerinde durulmaya çalışılmaktadır.
[1] Bkz. Dnş. 9. D. Kararı, SMİY fatura kullanıldığı tespitiyle yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda, kasıt unsurunun da değerlendirildiği Danıştay 9. Dairesi’nin 27.01.2010 tarih ve E.2009/1991, K.2010/267 sayılı Kararı ile 27.01.2010 tarih ve E.2009/2070, K.2010/269 sayılı Kararında aşağıdaki açıklamaya yer verilmiştir;
“Davacı tarafından katma değer vergisi indiriminde kullanılan ancak muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu saptanan fatura bedellerinin büyük bir kısmı karşılığında davacı tarafından çek düzenlenmesi ve bu durumun da inceleme elemanına belirtilmesi nedeniyle davacı ihtilaflı faturalar karşılığında gerçekten mal aldığı, ancak muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu saptanan bu faturaların bilmeden kullanıldığı sonuç ve kanaatine varıldığından, cezanın bir kata indirilmesi gerekirken, üç kat olarak onanmasında isabet görülmemiştir.”
[2] Yargıtay tarafından verilen bir kararda mükellefin hakkında sahte belge kullanma ile ilgili olarak ödemelerini ve bu malları kimden aldığının detaylı araştırması gerektiği ve buna göre yeniden hüküm kurulmasının luzumlu olduğu yönünde yerel mahkeme kararı bozulmuştur. (Bkz. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 04.06.2013 gün ve , E:2012/3241 – K:2103/9319 sayılı kararı – Malî Hukuk Dergisi, Yıl: 2014/04, Sayı : 112, S. 197)
[3] İzmir 2. Vergi Mahkemesi kararı, 27.3.2013 gün ve E:2012/1105-K:2013/284 sayılı kararı. Ve ayrıca bkz. Dnş. 3. D. Kararı, 28.11.2011 gün ve E:2009/3443-K:2011/6969 sayılı karar.
[4] Mükellefler inceleme aşamasında kendilerine tebliğ edilen tutanaklar üzerine veya rapor bittikten sonra rapor değerlendirme komisyonuna müracaat ederek bu konuda kendilerine tarhiyat öncesi uzlaşma olanağı verilmesini rapor değerlendirme komisyonlarından talep etmelidirler. Rapor Değerlendirme Komisyonu mükelleflerin bu talebini kabul etmediği takdirde bu mesele tek başına dava konusu yapılmalıdır. Hatta kendilerine 3 kat VZC ihbarnamesi tebliğ edilen mükellefler ihbarname aşamasında da bu konuda tarhiyat öncesi uzlaşma komisyonuna başvurup haklarını buradan talep etmelidirler. Buna rağmen talebin reddi halinde konu bu yönüyle yine vergi yargısına taşınabilir.
Zırtlayan Zurna
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.