AĞRI KESİCİ OLARAK DOKUNUŞ

29 Mart 2024 - 04:30

AĞRI KESİCİ OLARAK DOKUNUŞ

AĞRI KESİCİ OLARAK DOKUNUŞ
Son Güncelleme :

08 Ağustos 2022 - 3:00

140 okuma
(Last Updated On: 05/08/2022)

Dokunuş, yalnızca neye dokunduğumuza bağlı değil,

aynı zamanda nasıl dokunduğumuza da bağlıdır.

 

 

Bilim adamları şöyle diyorlar: “Yeni bir dokunuş, önceki dokunuşun izlerini hafızadan silmiyor. Bunun yerine eski ve yeni dokunuş hafızası kişi dokunulduğunu fark ettikten sonra bağımsız olarak var oluyor.”

Almanya’nın Berlin şehrinde bulunan Charite Universitatsmedizin’deki nörobilimciler tarafından yapılan bir çalışmada, bedenlerimizin sadece dokunuşları hatırlamadığı, aynı zamanda birkaç farklı tipte dokunuşu hatırlayabildiği ortaya çıkmış.

Nereli olursak olalım dokunma güven için önemli bir işaret. 18. yüzyılda ünlü İngiliz şair John Keats, “Dokunmanın hafızası vardır.” demiş ve araştırmalar şu anda bu şiirsel ifadenin bilimsel bir temeli olduğunu gösteriyorlar: dokunmanın gerçekten bir hafızası var.

Sevdiğimiz insana dokunmanın, sarılmanın ve onu öpmenin rahatlatıcı ve güven verici olmasının çok iyi sebepleri var.

Bir arkadaşımıza veya partnerimize dokunduğumuz, sarıldığımız veya öptüğümüz zaman bu davranış anlam yüklüdür.

Sevgi arıyoruz, bir bağ kurmaya çalışıyoruz veya bir ihtiyacımızı aktarmaya çaba gösteriyoruz.

Çeşitli kültürlerde şefkati ve saygıyı göstermek için dokunma farklı şekillerde kullanılıyor ve diğer insan olmayan primatlarda da bağ kurma ve sosyal hiyerarşiyi kurmak için kullanılıyor.

 

Ancak son zamanlarda bazı uzmanlar batı toplumlarında bir kriz anı yaşanmakta olduğuna dair endişelerini ortaya koydular çünkü fiziksel dokunuş daha sıkı regüle edilmeye başlandı ve sarılma gibi sosyal davranışlara kalkışma ihtimalimiz giderek düşüyor.

Elbette fiziksel dokunuşlar her zaman uygun değiller veya kabul edilmiyorlar. Yabancılar arasında bu bir ihlal olabilir.

Geçen sene yayınlanan bir çalışmada Finlandiyalı araştırmacılar, dokunmanın pozitif mi yoksa negatif mi etkiler doğuracağının temel olarak onun ortaya çıktığı konu bağlamında belirlendiğini ortaya koydular.

Araştırmacılar bu konuda şöyle diyorlar: “Dokunma evrensel olarak pozitif duygulara sebep olmuyor. Kültürel farklılıklar dokunmanın tercih edilen kişilerarası mesafenin bir ihlali olabilirler.”

Aynı zamanda araştırmada, hem romantik hem de normal ilişkilerde duyguların iletimi ve ilişkilerin sürekliliği için dokunmanın önemli bir faktör olduğu aktarılıyor.

Dokunmak Neden Bu Kadar Önemli?

Pek çok ünlü çalışmada, şefkatli bir dokunuş olmadan büyüyen çocukların – bebekler ve insan olmayan primatlar dahil – ağır gelişim problemleri olduğu ve sosyal olarak ilişki kuramadıkları belirtiliyor.

Dokunma, dokunulma hissi, beynimizdeki belli bölgeleri aktif hale getirir ve bu da düşünce süreçlerimizi, reaksiyonlarımızı ve hatta fizyolojik tepkilerimizi etkiler.

Örneğin bir çalışmada yapılan beyin taramaları, şefkatli dokunuşları orbitofrontal korteksi aktifleştirdiği görülmüş. Bu bölge duygusal ve sosyal davranışların yanında beynin öğrenme ve karar verme ile ilgili kısımlarını da yönetiyor.

İsveç’te yapılan bir çalışmada, huzursuz çocuklara sarılmanın ve okşamanın onlar üzerinde sakinleştirici etkisi olduğu keşfedilmiş.

Böyle bir durumda çalışmanın yazarları, yetişkinin sakinleştirici bir dokunuş için uygun olduğunun sinyalini vermesi ve çocuğun da bu daveti kabul ederek ona tepki vermesini etkileşimin temeli olarak görüyorlar.

Bilimadamları dokunmanın terapötik olarak değerli bir potansiyeli olduğunu belirtiyorlar ve bazı insanlar için kötü hissettiklerinde omuzlarına bir dokunuş bile güven verebilir.

Psikolojik Faydaları.

Esasen, sevdiğimiz insanlara sarılmak isteriz çünkü bu durum rahatlık ve bağlılık üzerine olan sinir yollarını aktifleştirir.

Acı ve kötü hisler içerisinde olan birisine güven verici bir şekilde sarılmak, hem sarılana hem de sarılınana fayda sağlayabilir. Her iki kişi de bu etkileşimden pozitif duygular elde ederler ve birbirlerine daha bağlı olurlar.

Hollandalı araştırmacılar tarafından yapılan bir dizi araştırmada, sarılmanın kişinin varoluş korkusu ve kişisel şüphelerinin azaltılmasında yardımcı olabileceği belirtiliyor.

Araştırmacılardan Sander Koole şöyle diyor: “Kısa süreli ve önemsiz görülen kişilerarası dokunuşlar bile insanların mevcut endişeleri ile daha verimli şekilde mücadele etmelerini sağlayabilir. Bulgularımız ayıcık gibi cansız nesnelere dokunmanın bile mevcut korkuları rahatlatabileceğini gösteriyorlar. Kişilerarası dokunma o kadar güçlü bir mekanizma ki, başka birinin dokunuşunu taklit eden nesneler bile kişinin varoluşsal olarak değerli olduğu duygusunu onlara veriyor.”

Sağlığa Faydaları.

2014 yılında Psiychological Science’ta yayınlanan bir çalışmada, ortak sarılmalardan kaynaklanan stres azaltıcı etkilerin esasen solunum yolları enfeksiyonlarına karşı koruyucu etkiler gösterdiği belirtiliyor.

Ağrı Kesici Olarak Dokunuş.

Son olarak, dokunma fiziksel ağrıları hafifletme konusunda da çok etkili. Masaj terapileri baş ağrısı, bel ağrısı gibi pek çok ağrı türünün hafifletilmesi için iyi birer seçenek olabilirler.

Medical News Today’de yayınlanan iki çalışmaya göre partnerinizin elini tutmanız bile faydalı olacaktır.

 

Dokunmanın gerçekten bir hafızası vardır…

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.