DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3409407-0.85267%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

51 okunma

Kalleş !!!

ABONE OL
19/10/2020 10:40
0

BEĞENDİM

ABONE OL

KALLEŞ !!!

Aşağıda Ermenistan’ın ilk Başbakanı Ovannes Kaçaznuni’nin 1923 Parti Konferansı’na sunduğu raporda belirttiği görüşlerini bilgilerinize sunuyorum.

1914 sonbaharında, Türkiye henüz savaşan taraflardan birine katılmadığı dönemde, Güney Kafkasya’da büyük gürültü içinde ve enerjik biçimde Ermeni gönüllü birlikleri oluşturulmaya başlandı.

Türklere karşı ayaklandık. Barışı sabote etmek için savaştık bile. Artık hepimiz Türklerin düşmanı olan İtilaf devletlerinin kampındaydık. “Türkiye’den, denizden denize Ermenistan” talep etmekteydik. İtilaf devletlerinin ordularını Türkiye’ye göndermeleri ve hâkimiyetimizi temin etmeleri için Avrupa ve Amerika’ya resmi çağrılar yaptık. Nihayet şu da var ki, var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türklerle savaştık. Öldük ve öldürdük. Artık, Türklere ne gibi bir güven telkin edebiliriz ki?

AKLIMIZ  DUMANLANMIŞTI

Askeri operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin milli mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. Sevr Antlaşması gözümüzü kör etmişti. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği büyük Ermenistan hayali vardı. Ama biz hiçbir zaman devlet olamadık. Türkiye Ermenistan’ı diye bir devletin hayalden öte olmadığı gerçeğini göremedik. Aklımız dumanlanmıştı. Biz kendi isteklerimizi başkalarına mal ederek, sorumsuz kişilerin sözlerine büyük önem vererek, kendimize yaptığımız hipnozun etkisiyle, gerçekleri anlayamadık ve hayallere kapıldık.

TÜRKLER DOĞRU YAPTI

1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir tehcire tâbi tutuldu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır. Siyasal açıdan olgunlaşmamış ve dengesiz insanlara özgü bir şaşkınlık içinde, bir uçtan diğerine savrulmaktaydık. Rus hükümetine karşı dünkü inancımız ne denli körü körüne ve temelsizse, bugünkü suçlamalarımız da o denli körü körüne ve temelsizdi.

 HASTALIKLI  PSİKOLOJİMİZ

Kaderden şikâyet etmek ve felaketlerimizin sebeplerini kendi dışımızda aramak acıklı bir durumdur. Bu bizim (hastalıklı) milli psikolojimizin karakteristik bir özelliğidir ve Taşnaksutyun Partisi de bundan kaçamamıştır. Osmanlı’dan, Akdeniz’e uzanan bir Ermenistan talep ettik. Derhal gönüllü birlikleri oluşturduk, Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği Ermenistan hayali vardı, gerçeği göremedik… Görüldüğü gibi, yüz yıl önce olduğu gibi bugün de aynı kalleşlik devam ediyor… Azerbaycan’a saldıran Ermenistan, savaş meydanında hak ettiği cevabı fazlasıyla aldı. Çok büyük ayıda tank, top, komuta yeri, muhabere merkezi, zırhlı personel / taşıyıcı, askeri kamyon, muhtelif mevzi kaybettiler..   Ama huylu huyundan vazgeçmediği için, karşılıklı mutabakatla ateşkes ilan edilmesinde rağmen sivil yerleşim merkezlerine füze saldırılarına devam ederek  savaş suçu işliyor. İlk olarak, Rusya lideri Vladimir Putin’in davetiyle Moskova’ya inen Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları bir araya geldi. Ancak görüşme beklenirken Ermenistan’ın Mingeçevir’e balistik füze fırlattığı açıklandı…  Bilahere ilan edilen ateşkesi fırsata çeviren, PKK destekli Ermenistan güçleri, Goranboy, Terter ve Ağdam bölgelerindeki sivil yerleşim birimlerine Füze ve bombalı saldırı düzenledi. Ateşkes kararının alındığı ilk günün gecesinde de verdiği sözde durmayan Ermenistan’ın Gence’ye de füze saldırısı düzenledi. Siviller arasında şehit ve yaralılar olmuştu. Karşılığını aldılar elbette,  Ermenistan ordusuna ait bazı füze sistemleri anında yok edildi. İnsan hakları, uluslararası hukuk, demokrasi vs gibi kavramları sadece kendi çıkarlarına bahane olarak kullanan küresel güçler, bu gelişmelere rağmen, kör ve sağır olup, havanda su dövmeye devam ediyorlar. Türk milleti Azerbaycan Türkleri’ni  tam anlamıyla desteklemektedir. Karabağ, Ermeniler tarafından  boşaltılarak tekrar asıl sahiplerine iade edilmeden barış yapılmamalıdır.

Süheyl ÇOBANOĞLU

RUBASAM Bşk.V.

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP