AB’de Türk-Müslüman düşmanlığı
Fransa’da özellikle Müslüman toplumları hedef alan göçmen karşıtı politikalarıyla tepki toplayan Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'nin ardından Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İngiltere Başbakanı David Cameron'un "Çok kültürlülük tam bir başarısızlık oldu" açıklaması Danimarka'dan gelen bir haber ile gölgede kaldı. Danimarka hükümeti, adeta kölelik dönemini çağrıştıran bir yasa tasarısı hazırlayarak 'dine göre maaş' uygulaması getiriyor.
Bize sürekli ahkâm kesip, insan hakları ve demokrasi dersleri vermeye çalışan, ikide bir arsızca tehdit edip şunları, bunları yapmazsanız AB’ye giremezsiniz diyen sözde müttefiklerimiz bu herifler. Adamlardaki komplekse, kin ve nefrete bakar mısınız. Diyeceksiniz ki Haçlı seferlerini yapanlar da bunlardı. Yağma , talan, soykırım ve vahşet genetik yapılarında zaten bilinen bir şey değil mi?
Danimarka'DA YAŞANAN İLK VUKUAT DEĞİL
Danimarka’da yaşanan ilk vukuat değil bu; 30 Eylül 2005'te de Jyllands Posten adlı gazetede yayımlanan Hz. Muhammed karikatürleri, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar tarafından tepkiyle karşılanmış ve ülkelerarası kriz çıkartmıştı. Söz konusu karikatürlerde Hz. Muhammed bir terörist olarak gösteriliyor ve ülkede yaşayan Müslümanlar hedef alınıyordu. Krizinin fikir babası olarak bilinen Danimarkalı gazeteci Flemming Rose, geçtiğimiz yıl da 'Tavshedens tyranniyeni' (sessizliğin zulmü) kitabını piyasaya sunarak, Müslüman dünyasında infiale neden oldu. Bunların bayrağına ve futbol takımlarının formasına bakarsanız tam anlamıyla bir haçlıdırlar. Ama bazı kendini bilmez AB yetkilileri duvarlardan Atatürk resimlerini kaldırmamızı ve bayrağımızı değiştirmemizi öneriyorlardı geçtiğimiz yıllarda.
Gerçi aklıselim sahibi olanlar da yok değil. Örneğin Hükümetin Entegrasyon Bakanı Birthe Ronn Hornbech, tasarıyı 'hoş olmayan bir teklif" olarak değerlendirmiş. Bir milyondan fazla üyesi olan Danimarka Ticaret Odaları Konfederasyonu Başkanı Harold Börsting de "Bu olağandışı şekilde aptalca bir tasarı. Böyle bir uygulama kabul edilemez" demiş. 21.nci yüzyılda Avrupa’nın ortasında hem de aydın geçinen birtakım insanların böyle bir düşünceye sahip olmaları bence utanç verici ve Avrupa’nın yüzkarasıdır.
MÜNİH İDARE MAHKEMESİ
“Türkler özellikle turistik seyahat amacıyla, vizesiz Almanya’ya giriş yapabilir, oturum almadan 3 ay kalabilir” kararını vermiş. Dedim ya bazı dürüst adamlar da var. Bildiğim kadarıyla bugün AB üyesi ülkelerde 5 milyon Türk yaşamakta. Bu sayı birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan daha çok. Yani bir anlamda Türkler zaten AB vatandaşı olmuş, orada iş kurmuş, işdamı, esnaf ve tüccar olmuş, sporcu, sanatçı ve siyasetçi olmuş. Artık misafir işçilik dönemi geride kalmış oranın yerlisi olmuşlar. Neyin vizesini uyguluyorlar bunlar? Konu PKK’lı teröristlerse, yıllardır göz yuman ve hatta belki de besleyenler zaten oraların gizli servisleri. Uyuşturucu vs. kaçakçılığı ise kürt teröristler finansmanlarını büyük ölçüde bu yolla temin etmiyorlar mı? Alman polisi göz yummasa kuş uçmazken nasıl kaçakçılık yapılabiliyor!!!
KKTC’DE YAŞANANLAR
Toplumsal Varoluş Mitingi'de Türkiye karşıtı çirkin pankartlar açıldı. En çok tepki çeken pankart ise 'Kurtarıldık mı HAS…TİR' pankartı oldu. Hafıza-i beşer nisyan ile malulmüş. Şimdiki gençler bilmezler Kıbrıslı kardeşlerimizin Rumlar tarafından katledilmesi Türk milleti için bir yaraydı. Nihayetinde dönemin Yunan hükümeti işi oldu bittiye getirip Nikos Sampson’un darbesiyle adayı Yunanistan’a bağlamaya çalışmış ama anlaşmalardan doğan garantörlük hakkını kullanan Türk askerinin tokadı hem Kıbrıslı Türkleri Rum-Yunan ikilisinin zulmünden kurtarmış hem de Yunanistan’a demokrasi getirmişti.
Şimdi protesto eden genç Kıbrıslılara birilerinin gerçekleri anlatması lazım. AB vatandaşı olmak iyidir ama yarın ne olacağınız meçhuldur. Bugün açtığınız pankarttaki çirkin ifadeyi yarın Rumlara söyliyebilecek misiniz? Unutmayın “Yes be annem” demiştiniz ama Rumlar yine de “Hayır” cevabını vermişlerdi. 1974’ten beri (Has…tir) dediğiniz bu milletin kanıyla, canıyla, emeğiyle bedelini ödediği yüksek bir refah düzeyinde huzur içinde yaşıyorsunuz. Alet olmayın elalemin ajanına, provokatörüne. Kıbrıslı olabilirsiniz ama neticede Türksünüz. Vefasızlık etmeyin bu yüce millete…
SAYIN TERÖRİST
BDP’lilerin teröristbaşı katili ısrarla “sayın” seklinde nitelemeleri kamu vicdanını yaralıyor. Yine BDP'li Hasip Kaplan'la Sırrı Sakık, terör suçlarından yargılananların öğrenci affı kapsamı dışında tutulmasına tepki gösterirken terörist Öcalan’a sayın dediği için kendini eleştirenlere yumrukla saldırdı. Adamlar her sorunu şiddet kullanarak çözme eğilimde olduğu için Meclis’te bile işi buraya vardırmaktan utanmıyorlar. Ama demokrasi, hukuk vs gibi lafları en çok onlar kullanıyorlar. Gerçek yüzleri ortada…