ABD’nin Yunanistan’ı askeri garnizona çevirmesinin hedefinde Rusya ve Türkiye var
Kıbrıs İlim Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ata Atun: - "Türkiye'nin, ABD'den ve Batı dünyasından bağımsız hale gelmesi, uzun vadede ABD'nin ve Batı dünyasının Doğu Akdeniz’de ve Orta Doğu'daki etkinliğini ve yaptırım gücünü azaltacağı gerçeğinden hareketle, ABD bunu önlemenin çözümünü bölgeye müdahale etmekte görmektedir" - Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal: - "Hem Türkiye'ye karşı hem de ABD'nin Rusya'yı çevreleme politikası kapsamında Yunanistan kendini bir garnizon devletine dönüştürmeye çok istekli. Yunanistan, Girit'ten başlayarak Dedeağaç'a kadar her tarafı ABD üsleriyle doldurdu" - Yeditepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Tansi: - "ABD, Yunanistan'ı bir garnizon devletine dönüştürüyor. Hedef, kutuplardan Tartus'a dikey deniz stratejisi ile uzanan Rusya'yı çevrelemek ya da Çin'in İpek Yolu'nu kontrol altına almak olabilir
Uzmanlar, ABD'nin, Rusya'yı çevreleme politikası kapsamında Selanik'ten Girit'e kadar olan toprakları silahlandırarak Yunanistan'ı bir "garnizon devlet" haline getirmeye çalıştığı görüşünü paylaştı.
Kıbrıs İlim Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Ata Atun, Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, BM bünyesinde uluslararası STK'lara insan hakları konusunda danışmanlık yapan Prof. Dr. Mehmet Şükrü Güzel, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi ve uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Bilal Sambur ile Yeditepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı ve siyaset bilimi uzmanı Doç. Dr. Deniz Tansi, 1990 yılında imzalanan ABD-Yunanistan Savunma İş Birliği Anlaşması'nın 5 yıllığına genişletilerek yenilenmesini AA muhabirine değerlendirdi.
Prof. Dr. Atun, ABD'nin, Karadeniz'de Rusya'nın deniz gücüne karşı çok zayıf konumda olduğunu, bu gücü yeniden elde etmek için kendine kayıtsız, koşulsuz boyun eğmeyen Türkiye yerine Yunanistan'da üs kurmaya çalıştığını söyledi.
Yunanistan'ın megalomanik ve yayılmacı isteklerinden dolayı olası bir silahlı çatışmaya girmesinin kesinlikle Yunanistan'ın kaybı ile sonuçlanacağını söyleyen Atun, "Olası böyle bir çatışma NATO'nun güneydoğu kanadını zayıflatacağından ABD, bu çatışmayı önlemek için Türkiye ile Yunanistan arasına konuşlanmayı karasal savaşı önlemek, İskiri Adası'na üs kurmayı da olası bir deniz savaşını önleyebilmek ve tarafları caydırmak için uygulamaya koydu diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Atun, ABD-Yunanistan arasında imzalanan savunma iş birliği anlaşmasının asıl hedefinin, Yunanistan'ın yanında yer alıp Türkiye'ye karşı savaşmak değil, olası bir savaşa mani olabilme amacı taşıdığını savundu.
Dünya üzerindeki petrol rezervlerinin yüzde 60'ını yöneten ABD'nin, Doğu Akdeniz'de var olan doğalgaz ve petrol yataklarını "Türkiye'ye kaptırmak" istemediğini vurgulayan Atun, şöyle devam etti:
"ABD'nin bölgeye yerleşmek istemesindeki en büyük neden, varlığı artık belli olmuş ve çıkarılmayı bekleyen enerji kaynaklarını tamamen kendisinin yönetmek istemesi ve Türkiye'nin bu kaynaklara sahip olarak güçlenmesini önlemektir. Türkiye'nin, ABD'den ve Batı dünyasından bağımsız hale gelmesi, uzun vadede ABD'nin ve Batı dünyasının Doğu Akdeniz’de ve Orta Doğu'daki etkinliğini ve yaptırım gücünü azaltacağı gerçeğinden hareketle, ABD bunu önlemenin çözümünü bölgeye müdahale etmekte görmektedir."
- "Yunanistan, Girit'ten başlayarak Dedeağaç'a kadar her tarafı ABD üsleriyle doldurdu"
- "Bu anlaşmanın kesinlikle birinci hedefi Türkiye değil"
- "ABD hiçbir zaman Türkiye ile Yunanistan'ın çatışmasını istemez, buna izin de vermez"
- "ABD Yunanistan'ı garnizon bir devletine dönüştürüyor"