AB’nin kuyruğu sıkışık

Düne kadar Türkiye’nin üyeliği konusunda ayak diretip  bizi oyalayan, abuk sabuk engeller çıkaran, Büyük Önder Atatürk’e, bayrağımıza ve milli değerlerimize ve hatta inançlarımıza dil uzatan küstah  Avrupalı’nın kuyruğu sıkıştı anlaşılan. Çeşitli merkezlerinde  hakkımızda methiyeler düzenlenip , Türkiye’nin oyalanmaması gerektiğine dair beyanlar seslendiriliyor. AB'nin Fransa’yla birlikte üyeliğimize karşı çıkan önemli ülkesi Almanya’da da bir şeyler değişiyor. Eskisi gibi  "İmtiyazlı Ortaklıkta” ısrar etmiyorlar. Türkiye'nin de dinamik girişimciliği ve bölgesel etki gücünü konuşuyorlar. Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle Ankara’yla müzakerelerin hızlandırılmasını ve Türkiye’nin hemen AB’ye alınmasını öneriyor. Atlantic Council Başkanı Kempe, AB’nin enerji güvenliğinin Türkiye’nin üyeliği ile perçinlenebileceğini, AB’nin küresel rol oynamak için Türkiye’yi bünyesine almak zorunda olduğunu savunuyor. Bugüne kadar Türkiye’de suç işlemiş kişileri koruma eğilimde olan Avrupa Birliği’nin sivri ülkelerinden olan Danimarka’da Kopenhag Başsavcılığı, Danimarka’dan yayın yapan Roj TV'nin yayınlarının hemen durdurulmasını ve bağlı olduğu Mezopotamya Yayın Kuruluşu'nun tüm mal varlıklarına el konulmasını istemiş!!! (Başlarına taş mı düştü acaba?)  Hazırlanan iddianamede  "Roj TV, terör örgütü PKK'nın sözcülüğünü yapmaktadır" ifadesi kullanıldı. (20 sene sonra bunu anlayabilmiş olmaları da büyük bir aşama)

HRİSTİYAN KULÜBÜ

Geçen yıllar içinde Türkiye'de çok şey gerçekleştirildi. Bize göre ekonomik ve sosyal açıdan çok gerilerde olmasına rağmen bazı ülkeler bugün AB üyesi yapılmışlarsa bu bizim eksikliğimizin değil  AB’nin çifte standartlı bir Hristiyan Kulubü olmasının sonucudur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, geçen gün  Avrupa Birliği'ne sert eleştirilerde bulunarak "Eğer Türkiye'yi istemiyorsanız çıkın bunu açıklayın. Açıklayın, bizi oyalamayın, diyerek rest çekti. Büyük ve güçlü ekonomisiyle Türkiye’nin, yatırımcılara eşsiz fırsatlar sunduğunu,  bölgesindeki dostluk ilişkilerinin Türkiye'nin gelecek vizyonunu daha da genişlettiğini, Uluslararası Para Fonu'na bu süreçte ihtiyaç duyulmadığını, gelişmiş ülkelerde daralmalar yaşanırken Türkiye’nin  üç çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü ve büyümede dünya üçüncüsü olduğunu anlattı.

CIVETS

Erdal Şafak  köşe yazısında  son dönemde küresel ekonomide  “ CIVETS” olarak kısaltılan yeni bir ülkeler grubundan bahsetmişti. (C)olombia, (İ)ndonesia, (V)ietnam, (E)gypt(Mısır), (T)ürkiye, (S)outh Afrika(Güney Afrika). Önümüzdeki 20 yıllık dönemde enflasyonları yüksek olmayan, kamu borçları sürdürülebilir düzeyde seyreden, nüfusları genç, eğitimli ve dinamik, yıllık  en az  yüzde 4.5 kesintisiz büyüyecek 6 ekonomi. Dikkat ederseniz Avrupa kıtasından bu gruba giren tek ülke Türkiye. Avrupa nüfusu azalan yaşlı bir kıta. İşsizliğin, yoksulluğun çok arttığı, bütçe açığının, kamu borcunun gelecek kuşakları ipotek altına aldığı, krizlerle boğuşan bir ülkeler topluluğu. Irkçılığın ön plana çıktığı, farklılıklara karşı nefretin arttığı ve bazı ülkelerde aşırı sağcı ve ırkçı partilerin  iktidarda olduğu bir kıta. Sömürgecilik dönemi  kapandığı için gariban ülkelerin zengin kaynaklarını ve insan yerine koymadıkları insanların emeklerini  karın tokluğuna sömüremiyorlar eskisi gibi. (ABD daha arsız, olmadık yerlerde kimyasal silah vs bahanesiyle  göz göre göre işgal ediveriyor oraları. Eğer onunla beraber savaşmazsan seni de düşman ilan ediyor) Dünyanın önde gelen petrol şirketleri Karadeniz’de petrol arıyor. Türkiye’nin hızla bir üst lige çıktığı  konuşuluyor. Dünyadaki enerji rezervlerinin yüzde 70’nin Türkiye’nin doğusunda, enerji pazarının büyük bölümünün ise batıda yer almasının  Türkiye’yi  merkeze yerleştirdiğini değerlendiriyorlar. Gerçekten de Türkiye tam anlamıyla bir enerji  köprüsü  durumunda. Ankara ve Pekin arasında küresel işbirliğine gidiliyor. Türkiye’yi değerlendiren  notlarında hep cimri davranan kredi değerlendirme kuruluşlarından  kriz tetikçisi olarak adlandırılan  MOODY’s  dahi Türkiye’nin notunu arttırmak zorunda kalıyor. Uluslararası pazarlarda rakipler çoğaldı yukarda saydıklarımızın dışında BRİC adıyla anılan (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin)  var. Büyük hızla gelişen iletişim teknolojisi nedeniyle herkes her an her yere ulaşabiliyor. Daha ucuz, daha yakın olanı tercih ediyor. Eskilerin tabiriyle artık ekmek aslanın ağzında Avrupalı için. Öyle küstahlıkla bu işler yürümüyor. Mazlum halkların ahı var bunların üzerinde. Türkiye’ye  ihtiyaçları olmasa PKK’yı desteklemekten vazgeçerler, ne de bizi üye alırlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Videolar