ABTTF, ABD Yunanistan İnsan Hakları Raporu’na paralel bir rapor sundu

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Yunanistan 2009 İnsan Hakları Uygulamaları Ülke Raporu’na paralel bir rapor hazırlayarak yetkili makamlara iletti.



Konuşma ve ifade özgürlüğü ile ilgili olarak ise ABTTF, 3592/2007 sayı ve tarihli yasa ile ilgili endişelerini dile getirerek Ulusal Radyo ve Televizyon Kurulu’nun (ESR) Tele Radio 104.2 FM ile ilgili kararına karşılık Atina Belediye Radyosu’na ait Atina Uluslararası Radyo 104.4 ile yabancı dilde yayın yapan ERT’ye ait FILIA radyosunu ile ilgili ESR’nin hiçbir kararı bulunmadığını ifade etti. Ayrıca konuşma ve ifade özgürlüğü alanında ABTTF, 2009 yılında Abdülhalim Dede ile İbrahim Baltalı’ya yapılan saldırıları detaylı şekilde inceledi.



İnternet özgürlüğü alanında ABTTF, www.proxeneio-stop.gr internet sitesinde T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu’nun kapatılması istemi ile başlatılan imza kampanyasının bölgede yaşayan Batı Trakya Türklerini hedef aldıklarını dile getirdi. Dernek kurma özgürlüğü ile ilgili olarak ise ABTTF, İskeçe Türk Birliği ile Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği’nin devam eden hukuki süreçleri ile ilgili güncel bilgilendirmede bulunarak isminde “azınlık” kelimesi geçen derneklerin dahi kurulmasına izin verilmediğini Güney Meriç Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği davasını örnek göstererek detaylı şekilde inceledi.



Din özgürlüğü ile ilgili olarak ise ABTTF, tayinli imamlar yasası sorununun yanı sıra minarelerin yüksekliği ile ibadet yerlerine tahakkuk ettirilen cezaları sorunlarını örnekleri ile inceledi. Toplumsal suçlar ve ayrımcılık başlığı altında ise ABTTF, Okçular Camii saldırısı, Çayüstü mahallesine yapılan Molotof kokteyli saldırısı, Mehmet Hilmi Çeşmesi saldırısı, Hürriyet Camii saldırısı, Müsellim ve Celepli köylerinde bulunan Müslüman mezarlığa yapılan saldırının yanı sıra Yanıkköy’de vakıf arazisine inşa edilen kilise sorununu inceledi.



Seçimler ve siyasi katılım konusunda ise ABTTF, yüzde 3 barajı ile genişletilmiş seçim bölgeleri uygulaması sorununu dile getirerek Batı Trakya Türk Azınlığı’nın ancak çoğunluk partilerinden aday olarak meclise girebildiğini ifade etti.



Kadın başlığı altında ABTTF, müftülerin(atanmış) tüm kararlarının ilk derece mahkemeleri tarafından onaylanması gerektiğini hatırlatarak herhangi bir olumsuz durumdan mahkemelerin de eşit derece sorumlu olduklarını ifade etti. ABTTF,  Batı Trakya’da müftü ya da imam tarafından gerçekleştirilen nikâhın nüfus müdürlüklerine bildirilmek durumunda olduğunu not etmekle birlikte çocuk evlilikleri ile ilgili olarak Yunan Medeni Kanunu’na göre evlenecek kişiler arasında evlenme merasimini icra etme konusunda düşünce birliği yoksa o evliliğin geçersiz olacağını ifade etti. Ayrıca ABTTF, Batı  Trakya Türk Azınlığı arasında 18 yaş altı küçüklerin evlenmesinin bir gelenek olmadığını ifade ederek müftülerin(atanmış) 15 yaşın altında küçüklerin evlenmesine izin vermediğini dile getirdi. Şer’i hukukun Batı Trakya Türk Azınlığı üyeleri tamamen isteğe bağlı bir hukuk yolu olduğunu ifade eden ABTTF,  boşanmanın yalnızca mahkeme kararı ile gerçekleşeceğini ifade ederek miras konusunda Yargıtay’ın 1986 yılında erkeğe mirasın 2/3’ünü veren Müftü kararını Anayasa’ya aykırı bularak kararı iptal ettiğini ifade etti.  İnsan Hakları Ulusal Komisyonu’nun hükümete müftünün yetkilerinin dini görevleri ile sınırlandırma ve Şeriat’ı tanımaya son verme tavsiyesinde bulunduğu ifade edilen rapora karşılık olarak ABTTF, bu durumun Yunanistan’ın taraf olduğu uluslar arası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerinin ihlali anlamına geleceğini detaylı şekilde açıkladı.



Raporda ABTTF, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kendileri Pomak olarak tanımlayan topluluğa karşı herhangi bir baskı ya da zorlamada bulunmasının mümkün olmadığını ifade ederek bölgede Müslüman azınlığın uzun yıllardır barış içinde yaşadığını ifade etti.



Konu ile ilgili olarak ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, “Şer’i hükümlerin uygulanması ile ilgili endişelerin dile getirildiği raporda konunun hukuki boyutuna hiç değinilmemiş olması konunun eksik ve yanlış olarak yorumlanmasına neden olduğundan ABTTF, paralel raporunda Şeriat konusuna özel bir önem vererek raporda incelenen hususları detaylı şekilde yorumladı, bilgilendirmede bulundu” yorumunda bulundu.
Benzer Videolar