Adem Jashari (Kasım 28, 1955 – Mart 7, 1998) Kosova’nın Drenica şehrinin Prekaz köyünde doğdu. Kosova Kurtuluş Ordusu’nun (UÇK) Zahir Pajaziti ile birlikte baş mimarlarındandı. UÇK-Drenica bölgesinin baş komutanıydı. Adem Jashari kardeşi Hamza Jashari ile birlikte Sırp soykırımcı güçlerinin k…atliamına uğradı.
Katliamın Başlangıcı
Tarih 5 Mart 1998. Adem`in evi kuşatılmıştır. Binlerce sırp askeri ve polisi evin etrafını sarmıştır ve kaçış mümkün değildir. Zaten Adem ölmeye karar vermiştir. Olay yerinden birkaç kilometre uzakta bulunan bir UÇK birliği müdahele etmeye karar veriyor. Adem Jashari ile bu birliğin arasıda telsizde geçen konuşmalar aşağıda ki gibidir :
UÇK askerleri – ”Komutanımız! Dinliyor musunuz?”
Adem Jashari – “Evet, sizi dinliyorum.”
UÇK askerleri – “Direnin Komutan, direnin! Yardıma gelmeye hazırız. Bekleyin Komutan!”
Adem Jashari – “Hayır. Kesinlikle olmaz. Sayıları çok, her türlü ağır silahları var. Ben son mermime kadar savaşacağım. Siz olduğunuz yerde durun!”
UÇK askerleri – “Ama…, Komutan…!”
Adem Jashari – “Olmaz dedim size. Oldugunuz yerde durun! Çoğalın! Savaşın! Şimdi buraya gelirseniz hepiniz Öleceksiniz. Bunun anlamı yok. Böyle olursa savaşımızı kim sürdürecek?! ”
UÇK askerleri – “Ama…,Komutan …,siz…!
Adem Jashari – “Korkmayın! Bugün benim öleceğim gün değil bugün benim doğacağım gündür!”
Ve telsizi kapatıyor… 5, 6 ve 7 Mart’ta süren çatışmalar sonucunda Adem Jashari’nin annesi, babası, kardeşi, eşi, kardeşlerinin eşleri ve çocuklarından 20 kişi, akrabalarından 28 kişi ve saldırı sırasında orada bulunan misafirlerden de 4 kişi şehit oldu. Sırpların bu saldırısında toplam 52 kişi 72 saat direnerak destan yaratmış ve Kosova için şehit düşmüştür.
B.M. Kosova Geçici Yönetimi’nin ilk temsilcisi ve şu anda Fransa Dışişleri Bakanı olan Bernard Koushner Adem Jashari Şehitliği ve ailesini ziyaret ettiğinde, Adem Jashari için şöyle demişti:
“Eğer, Nobel Özgürlük Ödülü olsaydı, bu ödül kesinlikle Adem Jashari’ye verilmeliydi.”
Sırplar, bu saldırı ile Arnavutların direnişini kıracağını düşünmüştü. Fakat, bu saldırı Sırp işgalcileri için sonun başlangıcı olmuş ve Adem Jashari’nin önderliğinde kurulmuş olan USHTRIA ÇLIRIMTARE E KOSOVES – UÇK ( KOSOVA KURTULUŞ ORDUSU ) saflarına katılanların sayısı gittikçe artmıştır.Büyük mücadeleler sonucunda Sırp işgalci kuvvetleri Kosova’yı terketmek zorunda bırakılmıştır.
Adem Jashari ve arkadaşlarının başlatmış olduğu bağımsızlık mücadelesi meyvelerini vermiş Kosova bağımsızlığını 17 şubat 2008′de ilan ederek Kosova Cumhuriyeti olmuştur.
Adem Jashari’nin ünlü sözü olan ve Bayrampaşada adına açılan “Adem Jashari parkında” yazılan söz: “Bu Adem’in ölümü değildir; ölüm anlıktır. Bu Adem’in yaşamaya başladığı andır!
******************
Adem Yaşari’nin Kosova’nın özgürlüğü için verdiği savaş tam bir hafta sürdü. Sırp askerleri 5 Mart 1998’de Yaşari ve ailesinin yaşadığı köye saldırdıklarında, Kosova Kurtuluş Ordusu’nu tamamiyle ortadan kaldıracaklarını hesaplıyorlardı. Olayın canlı şahitleri, gözü dönmüş Sırplar’ın, Yaşari ve ailesinin yaşadığı köye şafak vakti saldırdıklarını anlatıyor. 50 kişinin insanlık dışı şekillerde katledildiği Donje Prekaz köyü şimdilerde bir harabeyi andırıyor. Yaşari ailesinin yaşadığı binaların çatıları yok, duvarları kurşun deliklerinden kalbura dönmüş bir şekilde ve şehitlerin defnedildiği tepenin eteğindeki terkedilmiş bataklığa doğru hüzünlü hüzünlü bakıyor. Şehitlerin kabirleri, bir yılın sonunda artık çökmüş. Kabirleri açmak için kullanılan kazmalar çimenlerin üzerinde öylece kalakalmış ve yerde, tabut tahtalarının yanısıra, şehidleri kabre indirmek için kullanılan çürümüş halat olduğu gibi duruyor. Yaşari’nin şehadeti Sırplar’ın umduğunun aksine Kosova Kurtuluş Ordusu’nun tükenişi olmadı. Bu şehadet, sadece Sıplar’ı değil, NATO ve Batı’yı temellerinden şiddetle sarsan ateşin ilk kıvılcımı oldu.
Müthiş bir direnişin başlangıcı oldu
Kosovalı Arnavutlar’ın çıkardığı Koha Ditore’nin editörü Veton Surroi o günleri söyle anlatıyor: “Gazetedeydik, hatırlıyorum. Ben ve arkadaşlarım, olayın fotoğraflarını baskıya hazırlarken, savaşın kaçınılmaz olduğunu düşünüyorduk. Birçok insanla birlikte bu insanlık dışı katliamı protesto etmek için dışarı çıktık ve Sırplar bizi dövmeye başladı. Bunların ardında yatanın ilk belirtileriydi. Umduğumdan, tahmin edebileceğimden çok daha büyük ve uzun bir yıl oldu.” ‘Direniş katliamı’, KKO’nun sonunun değil Kosova’nın bağımsızlığı için verilen müthiş bir ‘direniş’in başlangıcı oldu. KKO’yu organize etmede hiç kimse Yaşari kadar önemli değildi ve bir yıl içinde katledilen 2000 kişiden hiçbiri KKO’ya desteği harekete geçiremezdi.
Yaşari ailesi ve şehadet geleneği
Şehit Yaşari, başkent Priştine’nin kuzeyindeki tepelerden kopup gelen ve Drenica’da toplanan özgürlük savaşçılarının beyniydi. Yaşari’nin babası, dedeleri Drenica’daki diğer Müslümanlar gibi İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kosova’ya bağımsızlık istedikleri için Sırplar tarafından ya öldürülmüş ya da Sırp hapishanelerinde çürümeye terkedilmiş ve evleri yokedilmişti. Donje Prekaz’a düzenlenen saldırı Adem Yaşari’yi efsane bir şehide dönüştürmenin ötesinde, Drenica’nın KKO içindeki üstünlüğünün bir kez daha kabulünü perçinledi. Kosova’nın nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman Arnavut. Yaşari gibi KKO liderleri, Afganistan’daki, Bosna’daki gibi sadece Kalaşnikof tüfeklerinin ve sarsılmaz imanlarının yardımıyla bağımsızlığı ele geçirebileceklerini hesaplıyorlardı.
Bir haftada 82 kişi
Sırplar için Kosova çok geniş topraklara sahip Yugoslavya’nın elinde kalan son iki bölgeden biriydi. Her ne kadar çok az Sırp bu topraklarda yaşamışsa bile hırsları ve kan bürümüş gözleri Kosova’yı kimseye vermeye yanaşmıyordu. Donje Prekaz’daki katliam, Sırplar’ın 28 Şubat 1998’de KKO üyelerinin bulunduğu bir araca pusu kurması sonucunda Sırplar’ın ne kadar vahşi olabileceğini gösteren çatışmaların ardından gerçekleşmişti. Yaşari şehid olan 25 Arnavut’un yardımına koşmuştu. Takvimler 7 Mart’ı yani bir yıl önce bugünün gösterdiğinde, bir hafta içinde Yaşari’nin de aralarında bulunduğu 25’i kadın ve çocuk 50 Drenica şehidiyle katledilen Müslüman sayısı 82’ye ulaşmıştı.
Orahovaç çöplüğünden vahşet fotoğrafları
Takvimden yapraklar düşerken dikkatler Orahovaç’ın dışında bir çöplüğe takıldı. Katledilen 1000 Müslüman’ın bedenleri uçuşan kağıtların arasından zar zor seçiliyordu. Takvim yaprakları düşmeye devam etti. Racak’a giren Sırplar, köyde bulunan Arnavut erkeklerini tek tek topladılar ve kurşuna dizdiler. Gazete sayfalarında Sırplar’ın başka bir vahşeti manşet oldu. Rogova’da Müslümanlar kanlar içinde yerde yatıyordu. Balkanlar’da Bosna’dan sonra Kosova’da Müslümanlar katledilirken, dünya Müslümanları, Batı’dan, Müslümanlar’ı kurtarmasını istiyor ve yerlerinden kıpırdayamıyorlardı. Batı bir yıl geçmesine rağmen harekete geçmeyip Sırplar’ın neler yapabileceğini adeta seyrederken, sadece Kosova’da katledilen Müslüman sayısı 2000’i çoktan aşmıştı.
