AK Parti'li Kurtulmuş: Emperyalist güçler terör örgütlerine silah vermesin

29 Mart 2024 - 18:27

AK Parti’li Kurtulmuş: Emperyalist güçler terör örgütlerine silah vermesin

AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bir dizi açılış ve temaslarda bulunmak üzere Mardin’e geldi. Valiliğini ziyaret edip …

AK Parti’li Kurtulmuş: Emperyalist güçler terör örgütlerine silah vermesin
Son Güncelleme :

14 Ekim 2021 - 19:30

267 okuma
(Last Updated On: 14/10/2021)

AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bir dizi açılış ve temaslarda bulunmak üzere Mardin’e geldi. Valiliğini ziyaret edip, Valilik şeref defterini imzaladıktan sonra Vali Mahmut Demirtaş ile bir süre basına kapalı olarak görüşen Kurtulmuş, ziyaretinin ardından sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle istişare toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya, Mardin Valisi Mahmut Demirtaş, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, AK Parti İl Başkanı Faruk Kılıç, İl Emniyet Müdürü Mahmut Karabulut, kaymakamlar ve ilçe belediye başkanlarının yanı sıra kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

‘ÜLKE ÇOĞRAFYASINDA GÜÇLÜ OLACAĞIZ’

Medeniyetler beşiği Mardinde bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Kurtulmuş, emperyalist güçlerin Ortadoğuda karışıklık yaratarak güç devşirmek istediğini söyledi. Kurtulmuş, “Bizim amacımız ise daha fazla bütünleştirmektir. Daha fazla bu coğrafyanın nimetlerinden bütün halkların istifade edebileceği bir ortamı sağlamaktır. Bunun için bölge halklarının tamamının geleceği barıştan, esenlikten, kardeşlikten, kalkınmadan ve dayanışmadan geçiyor. Bunu sadece 84 milyon vatandaşı olmaktan onur duyduğumuz bu ülkenin vatandaşları için söylemiyorum. Bu söylediklerimin tamamını bölge halklarındaki bütün kardeşlerimiz için söylüyorum. Iraktaki, Suriyedeki, Kürt, Türkmen, Arap, Sünni, Şii kardeşlerimiz için de diğer din mensubu olan coğrafyamızın ortakları için de bunları söylüyorum. Bu coğrafyada insanların tamamının geleceği, ırkların tamamının geleceği, mezheplerin tamamının geleceği dostluktan, kardeşlikten, ittifaktan ve dayanışmadan geçiyor. Her kim ayrılık söylüyorsa, her kim bu bölgede birtakım grupların biri birinden ayrılmasının peşinden koşuyor bilerek veya bilmeden bu işe alet oluyorsa bilin ki bölge halklarının hayrına hiçbir şey söylemiyor. Çünkü biliyoruz ki, Türkün kaderi, Kürtün kaderinden ayrı değildir. Çünkü biliyoruz ki Arapın kaderi, Kürtün kaderinden ayrı değildir. Çünkü biliyoruz ki, Sünni’nin kaderi Şiinin kaderinden ayrı değildir. Çünkü bizim derdimiz birliktir, bizim derdimiz beraberliktir, kardeşliktir, insanlıktır. İnsanların yaradılışından eşitliğidir. Bu istikamette yürüyeceğiz. Bunu yaparken de bu ülkede bu coğrafyada güçlü olacağız. İki ayağımız da sağlam basacak” dedi.

Mardin’in, Sümerlerin, Asurluların, Artukluların, Selçukluların, Osmanlıların çok derin izlerini bıraktığı bir medeniyet ve kültür şehri olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bugün itibariyle de çok büyük potansiyelleri olan Anadolumuzun nadide şehirlerinden birisidir. Allah biliyor, her Mardine geldiğimde coşkuyla geliyorum. Giderken de üzülerek buradan ayrılıyorum” diye konuştu.

‘DAHA ZOR BİR DÖNEME GEÇTİMİZİ GÖRÜYORUZ’

Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Avrupa Birliği içerisindeki farklılıkların telafi edilerek başka bir güç merkezi haline gelme çabaları. Rusyanın hem Karadenizde hem Akdenizde önemli bir güç olmak için ileriye doğru atmış olduğu adımlar. ABDnin, Asyadaki ülkelerin, Afrikadaki ülkelerin çok topyekûn, bu anlamda özellikle içinde bulunduğu bölgeyi de ilgilendiren yeni bir güç dengesi, yeni bir güç denklemini kurmak üzere olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu anlamda dünya ekonomi politiğinin eski alışkanlıklarının kökten değişeceği bir dönemin içerisine çoktan girdik. Bu dönemin içerisinde özellikle birçok alanda yeni rekabet alanları ortaya çıkıyor. Hatta bu rekabet alanlarının birkaç adım sonra da çatışma alanları haline dönüşmesi kaçınılmazdır. Biz bunu belki 15- 20 sene evvel söylüyorduk. Dünyanın bu gidişatı böyle olursa ‘su savaşları, enerji savaşları ve özellikle gıda savaşlarının olması kaçınılmazdır’ diyorduk. Şimdi bunların önümüze çıktığı bir dönem var. Ve dünya ekonomi politiğinde yeni bir dengenin yeni bir denklemin kurulmakta olduğunu görüyoruz. Daha zor bir döneme geçtiğimizi görüyoruz. Dünyadaki üretimin, üretim merkezlerinin değişmekte olduğunu görüyoruz. Lojistik ve özellikle ulaşım imkanlarının çok ciddi şekilde fotoğraf değiştirdiğini görüyoruz. Ve sadece bunu bir resim olarak önünüze koymak istiyorum.”

‘EMPERYALİST GÜÇLER TERÖR ÖRGÜTLERİNE SİLAH VERMESİN’

Kurtulmuş, “Büyük ülkeler, emperyalist ülkeler terör örgütlerine silah vermesinler. Lojistik vermesinler. İstihbarat desteği sağlamasınlar, hatta siyasi destek sağlamasınlar, dünyanın hiçbir yerinde bir iki hafta sonra hiçbir terör örgütü kalmaz” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Silah vermeseydiniz bu kadar çok lojistik sağlanmazsa bu DEAŞ örgütü dediğiniz örgüt nasıl ortaya çıkacaktı. Ya da hemen burnumuzun dibinde ellerine silah tutuşturulan PYDsi, YPGsi, nasıl ortaya çıkacaktı, Suriyeyi, Irakı hallaç pamuğu gibi atacaktı. Ya da Afrikanın ortalarında, daha bir bardak temiz suyu olmayan insanların eline 10 binlerce dolarlık silahları verip onları Boko haram vs. örgütlendiren kimlerdir. Bu kirli oyunun arkasında dünyadaki siyasetteki değişimin denge değişiklerinin içerisinden bazı ülkeler kendilerine güç devşirmek istiyorlar. Bu coğrafya bereketli hilalin tam da kilit taşıdır. Anadolu coğrafyası, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin toprakları, Afrikanın kuzeyine kadar olan coğrafya tarih boyunca güç merkezlerinin savaş için tutuştuğu ve kimin daha etkili olursa dünyada etkili olduğu bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın amiral gemisi, bu coğrafyanın kilit taşı Türkiyedir. Türkiyenin bu bölgede güçlü durması, ayakları üstünde güçlü durması ve çevresindeki değişikliklerden etkilenmeden büyük ve güçlü Türkiye istikametinde yoluna devam etmesi, sadece Türkiyenin hayrına değil, başta komşularımız Suriye ve Irak olmak üzere bütün bölge halklarının hayrınadır.”

Milliyet

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.