Şar Dağı’ndan Kalkan Kazlar
Tetovo (Kalkandelen ) Şehri; Korab Dağı'ndan sonra deniz seviyesinden 2 bin 747 metre ile Makedonya'nın en yüksek ikinci dağı olan '' Şar Dağı '' nın eteklerinde kurulmuştur. Şehir, Osmanlı döneminde '' Kalkandelen '' adını almıştır. Şehrin içinden '' Pena Reka '' ( Köpüklü Nehir ) akmaktadır.
Bir yandan Pena Irmağı ve bir yandan da Vardar Nehri'nin suladığı o bereketli
ve şarkılara konu olan o ünlü Vardar Ovası'nın tam kalbinde yer alan ,
Ecdadımızı yadigârı, içinde gezip görülmesi gereken ''Alaca Cami'',
''Harabati Baba Dergâhı'' ve daha birçok tarihi mirasa ev sahipliği yapan
güzel bir şehir ''Kalkandelen''. 14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. 1452 yılına ait ve '' Kalkandelen Nahiyesi '' adıyla belirtilen bu şehre dair ilk Osmanlı kayıtlarında; şehirde 146 Hıristiyan ve 329 Müslüman aile yaşıyormuş. 1900 yılında; 8 bin 500 kişi Hıristiyan, 9 bin kişi Türk ve 500 kişi de Arnavut yaşıyormuş. Günümüzde ise 2002 Nüfus Sayımı verilerine göre;
Toplam Nüfus: 86 bin kişi. Arnavutlar: 60 bin 886 kişi, Makedonlar: 20 bin 53 kişi, Türkler: 1.882 kişi ve Romanlar: 2 bin 357 kişi. Bu kısa bilgilerden sonra asıl konumuza döneyim. Ben ne zaman Kalkandelen’e gitsem Şardağı'na çıkar ve oradan Vardar Ovası’nı seyre dalar ve ne zaman ve kim tarafından okunduğu bilinmeyen, Türk Müziği repertuarına (Anonim Türkü ) olarak kaydedilen '' Şar Dağı’ndan kalkan kazlar'' isimli türküyü mırıldanırım. Bu Türkü, sTürkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu '' ATATÜRK '' ümüzün de çok sevdiği bir Türkü'dür.
Ben bu Türkü'yü ve öyküsünü yıllar önce araştırdım. Sizinle paylaşmak istedim. Meğer nasıl bir aşk ve hasret yüklü türkü imiş.! Yıl; 1371. Osmanlı'nın büyüme ve gelişme zamanı. İstanbul henüz feth edilmemiş. Rumeli'de fetih hareketleri başlamış. Alperen Dervişler karargah kurup fetih hazırlıkları yaparlar. I. Murad döneminde Osmanlı ordusu Üsküp'ü kuşatır.
VEZİR ÇANDARLI ALİ BEY
Saray erbabı içinde bulunan Vezir Çandarlı Ali Bey 'in otağı da burada idi. Kuşatma sürerken civar köylerden ve kasabalardan halk Osmanlı'ya sığınıyordu. İşte Türkümüzün kahramanı olan genç kız da bu kalabalığın içinde, aç sefil sığınacak yer aramaktaydı. Genç kızın yolu Vezir Çandarlı Ali Bey'in oğlu Çandarlı Halil Paşa ( Kendisi daha sonra babasının ölümü üzerine Vezir-i Azam olmuştur.) ile kesişir. Halil Paşa kızı sahiplenir ve otağına alır el üstünde tutar. Üsküp'ten sonra ordu Kosova'yı da alır. Kosova'da Sultan I. Murad Şehit olur. Ordu geri döner. Yanlarında Rumelili bir yığın insan. Bir kısmı kendi rızasıyla bir kısmı da zorla yurtlarından koparılan bu insanların sıla özlemleri hiç bitmez. Çandarlı Halil Paşa'nın yanına sığınan güzel kız da Paşa'yı çok sevdi. Ona bağlandı fakat sıla özlemi hiç bitmedi.
İşte o çok bilinen bu Türküyü yaktı ;
'' Şardağı’ndan kalkan kazlar ,
Al topuklu beyaz kızlar.
Yarimin yüreği sızlar ,
Eğlenemem aldanamam ben bu yerlerde duramam .!
Vardar Ovası, Vardar Ovası,
Kazanamadım sıla parası.
Şardağının yıldızıyım,
Ben annemin bir tek kızıyım.
Efendimin sağ gözüyüm,
Eglenemem aldanamam ben bu yerlerde duramam .!
Vardar Ovası, Vardar Ovası,
Kazanamadım sıla parası.. ''
Bu Türkü anonimdir. Yazarı bilinmez. Ama hikayesi böyledir ....
Hicaz makamında okunan bu Türkü yüzyıllardır halkımızın dilinden düşmemiştir. Bir sonraki yazımda sizlere Alaca Camii ve Harabati Baba Dergâhı ile ilgili bilinmeyenleri yazacağım. Görüşmek üzere. Allah'a emanet olunuz.
Tetovo (Kalkandelen ) Şehri; Korab Dağı'ndan sonra deniz seviyesinden 2 bin 747 metre ile Makedonya'nın en yüksek ikinci dağı olan '' Şar Dağı '' nın eteklerinde kurulmuştur. Şehir, Osmanlı döneminde '' Kalkandelen '' adını almıştır. Şehrin içinden '' Pena Reka '' ( Köpüklü Nehir ) akmaktadır.
Bir yandan Pena Irmağı ve bir yandan da Vardar Nehri'nin suladığı o bereketli
ve şarkılara konu olan o ünlü Vardar Ovası'nın tam kalbinde yer alan ,
Ecdadımızı yadigârı, içinde gezip görülmesi gereken ''Alaca Cami'',
''Harabati Baba Dergâhı'' ve daha birçok tarihi mirasa ev sahipliği yapan
güzel bir şehir ''Kalkandelen''. 14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. 1452 yılına ait ve '' Kalkandelen Nahiyesi '' adıyla belirtilen bu şehre dair ilk Osmanlı kayıtlarında; şehirde 146 Hıristiyan ve 329 Müslüman aile yaşıyormuş. 1900 yılında; 8 bin 500 kişi Hıristiyan, 9 bin kişi Türk ve 500 kişi de Arnavut yaşıyormuş. Günümüzde ise 2002 Nüfus Sayımı verilerine göre;
Toplam Nüfus: 86 bin kişi. Arnavutlar: 60 bin 886 kişi, Makedonlar: 20 bin 53 kişi, Türkler: 1.882 kişi ve Romanlar: 2 bin 357 kişi. Bu kısa bilgilerden sonra asıl konumuza döneyim. Ben ne zaman Kalkandelen’e gitsem Şardağı'na çıkar ve oradan Vardar Ovası’nı seyre dalar ve ne zaman ve kim tarafından okunduğu bilinmeyen, Türk Müziği repertuarına (Anonim Türkü ) olarak kaydedilen '' Şar Dağı’ndan kalkan kazlar'' isimli türküyü mırıldanırım. Bu Türkü, sTürkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu '' ATATÜRK '' ümüzün de çok sevdiği bir Türkü'dür.
Ben bu Türkü'yü ve öyküsünü yıllar önce araştırdım. Sizinle paylaşmak istedim. Meğer nasıl bir aşk ve hasret yüklü türkü imiş.! Yıl; 1371. Osmanlı'nın büyüme ve gelişme zamanı. İstanbul henüz feth edilmemiş. Rumeli'de fetih hareketleri başlamış. Alperen Dervişler karargah kurup fetih hazırlıkları yaparlar. I. Murad döneminde Osmanlı ordusu Üsküp'ü kuşatır.
VEZİR ÇANDARLI ALİ BEY
Saray erbabı içinde bulunan Vezir Çandarlı Ali Bey 'in otağı da burada idi. Kuşatma sürerken civar köylerden ve kasabalardan halk Osmanlı'ya sığınıyordu. İşte Türkümüzün kahramanı olan genç kız da bu kalabalığın içinde, aç sefil sığınacak yer aramaktaydı. Genç kızın yolu Vezir Çandarlı Ali Bey'in oğlu Çandarlı Halil Paşa ( Kendisi daha sonra babasının ölümü üzerine Vezir-i Azam olmuştur.) ile kesişir. Halil Paşa kızı sahiplenir ve otağına alır el üstünde tutar. Üsküp'ten sonra ordu Kosova'yı da alır. Kosova'da Sultan I. Murad Şehit olur. Ordu geri döner. Yanlarında Rumelili bir yığın insan. Bir kısmı kendi rızasıyla bir kısmı da zorla yurtlarından koparılan bu insanların sıla özlemleri hiç bitmez. Çandarlı Halil Paşa'nın yanına sığınan güzel kız da Paşa'yı çok sevdi. Ona bağlandı fakat sıla özlemi hiç bitmedi.
İşte o çok bilinen bu Türküyü yaktı ;
'' Şardağı’ndan kalkan kazlar ,
Al topuklu beyaz kızlar.
Yarimin yüreği sızlar ,
Eğlenemem aldanamam ben bu yerlerde duramam .!
Vardar Ovası, Vardar Ovası,
Kazanamadım sıla parası.
Şardağının yıldızıyım,
Ben annemin bir tek kızıyım.
Efendimin sağ gözüyüm,
Eglenemem aldanamam ben bu yerlerde duramam .!
Vardar Ovası, Vardar Ovası,
Kazanamadım sıla parası.. ''
Bu Türkü anonimdir. Yazarı bilinmez. Ama hikayesi böyledir ....
Hicaz makamında okunan bu Türkü yüzyıllardır halkımızın dilinden düşmemiştir. Bir sonraki yazımda sizlere Alaca Camii ve Harabati Baba Dergâhı ile ilgili bilinmeyenleri yazacağım. Görüşmek üzere. Allah'a emanet olunuz.