Arnavut Muhalefeti: Meclis Boykotunu Bitiriyor
2010 yılın girmesiyle Arnavutluk sel felaketiyle karşı karşıya kaldı ancak hiç bir can kaybı olmaması sevindiricidir. Muhalefe beş aya yakındır Tirana Parlamentosunu boykot etmektedir. Bunun nedeni Haziran 2009’ta yapılan genel seçimlere hile karıştığı için sandıkların yeniden sayımını isteğidir. Sel felaketi dahi iktidar ve muhalefeti bir çatı altında toplanmaya neden olamadı. Sel’e neden olan iktidarın olduğu devamlı olarak belirten muhalefet, iktidarın istifasını istemektedir. Tiran siyasetinin en ağırbaşlı adamlarından olan Sabri Godo, iktidar ve muhalefete çağrı yaparak artık oturp anlaşmaları gerektiği, çünkü boykot AB yolunda engel olmakta ve ülkeye zarar vermektedir. Godo’nun çağrısı pek kale alınmamış olsa da etki yaptığı ortadadır.
Seçimler sonrası bi milletvekilinin mecliste yemin ederek işe başlamasını için Arnavutluk anayasası en fazla 6 ay müddet tanımaktadır. Seçimlerin yapıldığı tarihten sonra mı yoksa iktidarın kurulmasından sonra mı bü sürenin başladığı konusunda tartışmalar devam etse de görünen o ki, 6 aylık sürenin iktidarın kurulmasından sonra başlayacağıdır.
Yukarıda belirtilen bahaneyle meclisi boykot eden Sosyalist Partinin içinde de farklı düşünen bir grup milletvekili de yok değil. Onlara göre, boykotun devam etmesi anlamsız olduğu ve bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini belirtmekteler.
Bu grubun başaktörleri olan Ben Blushi, Arben Malaj, Andis Harasani ve Kastriot İslami boykot ile ilgili görüşlerini netleştirdiler. Onlar, eğer parti olarak 7 Mart’a kadar meclise girme konusunda yapıcı bir karar almazsa biz en geç Mart ayının ilk haftasında meclise gireceğiz. Ancak bu karar sadece bizim değil, partimizin milletvekillerinin çoğu bireysel karar verecektir. Halkın verdiği vekilliği yakmayacaklarını, aksi, etik olmayan bir davranış olacaktır. Parti kararına demokratik haklar doğrultusunda uyacakları ancak en sonunda parti kuralları aleyhine de gerekirse hareket edeceklerini belirtiyorlar.
Sosyalistlerin iktidarında bakanlık yapan ve gecen Ekim ayında Sosyalist Partsi başkanlığına Edi Rama’ya karşı adaylığını kaymuş ancak başarı elde edememiştir. Dün medyaya bir açıklama yapan Blushi, “son 6 ayın bir analizini yapacak olursak, hem parti olarak hem de ülke olarak kaybettiğimizi göreceğiz. Demokratik haklarımız doğrultusunda boykotu gerçekleştirmiş durumdayız. Ancak demokratik haklar da bu kadar bir süre vermiş değiller. Halk bizi mecliste çalışmamız için oy vermiş durumda ama biz, bizim muhalefetliği dışarıda yapmaktayır. Bu doğru değil çünkü bu durum çok uzamış durumda ve artık herhangi bir bahanesi bulunmamaktadır. Parti liderimiz olan Edi Rama da boykotumuzu mantıklı yapacak hamlelerin tamamı bittiği ve artık mantıklı karrar da alamamaktadır. Eğer meclise yemin ederek çalışmaya başlamazsak Sosyalist Parti milletvekilliğimiz 7 Mart 2010 tarihinde yanmış olacaktır. Bunun için ben şahsen bunu arkadaşlarıma belirtmek ihtiyacını duyuyorum. Onlar en mantıklı kararı alacaklarını inaniyorum.
Blushi’nin arkadaşlarının açıklamaları bu doğrultuda olmakta ve sonuç olarak hepsinin boykotu nihayilendirmek ve gerektiği gibi muhalefetliği mecliste paymak fikrinde birleşiyorlar.
Partinin başkanı olan Edi Rama’nın kesinlikle girmeyeceklerini belirtse de her gün, durumun değişeceği ve önümüzdeki ay içerisinde yada en geç Martın başına gireceklerini belirtilmektedir. Hem AB yolunda hemde diğer bölgesel entegrasyon katılımlara, muhalefetin boykotu zarar vermektedir. Muhalefetin ülkenin iyiliği için akliselim hareket edeceklerini şüphe yoktur. Demokratik haklar kullanılacak ama durum da iyileşmesi gerektiği ve ülkenin devamlı istikrarı için muhalefetin yapıcılığı tartışılmamıştır bundan sonra da tartışılmayacağı umit ediyorum. Muhalefet artık boykotu tamamlayım en geç mart ayına kadar meclise girecektir.