“Arnavutluk Bölgede Stratejik Ortağımız”
Karşılamanın ardından bir süre baş başa görüşen Cumhurbaşkanı Gül ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı Topi, daha sonra heyetler arası görüşmelere başkanlık ettiler. Görüşmelerin ardından iki cumhurbaşkanının huzurunda “Dışişleri Bakanlıkları Arasındaki İşbirliğine ve Siyasal Danışmalara İlişkin Anlaşma’nın Tadiline İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalandı. Muhtıraya Türkiye adına Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selim Yener imza koydu. İki cumhurbaşkanı daha sonra, ortak basın toplantısı düzenledi.
“Türkiye ile Arnavutluk Arasındaki İlişkiler Tarihî ve Köklü”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Arnavutluk arasındaki ilişkilerin tarihî ve köklü olduğuna, gerçek bir dostluğa dayandığına işaret ederek, bu dostluk ve dayanışmanın halklardan kaynaklandığını, cumhurbaşkanları olarak bunu güçlendirmek için çalıştıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin her zaman Arnavutluk’un yanında olduğunu, Arnavutluk’un gelişmesi, güçlenmesi ve kalkınmasına büyük önem verdiğini vurguladı. Türkiye’nin Arnavutluk’u bölgede stratejik ortak olarak gördüğünü ve ilişkilerini bu çerçevede götürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Arnavutluk’un da aynı şekilde Türkiye’ye önem vermesinden memnuniyet duyduğunu belirtti.
Tiran Yönetimine Teşekkür
Arnavutluk’un NATO’ya üyelik sürecini Türkiye’nin desteklediğini ve AB ile olan ilişkilerine de önem verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, heyetler arası ve ikili görüşmelerde siyasi, ekonomik ve askerî ilişkilerin daha da ileriye götürülmesi konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını, ticari ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiklerini belirterek, Türk iş adamlarının Arnavutluk’a köklü yatırımlar yapması için Tiran yönetiminin gösterdiği ilgi nedeniyle teşekkür etti.
“Dünya Barışına Katkıda Bulunmak Onurlu Bir Görev”
Görüşmelerde, NATO üyesi olan Türkiye ve Arnavutluk’un dünya barışına yaptığı katkıları da konuştuklarını anlatan Cumhurbaşkanı Gül, Arnavutluk’un Afganistan’daki asker sayısını artırma kararından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Türkiye’nin Afganistan’daki asker sayısını 700’den 1700’e çıkardığını belirterek, “Dünya barışına katkı sunmanın onurlu bir görev olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.
Balkanlardaki istikrar ve güvenliğin önemine de işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, iki ülkenin aynı yönde düşünmesi ve hareket etmesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi.
“Heyetteki İş Adamı Sayısı, Ziyarete Verdiğimiz Önemin Göstergesi”
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının iki ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi için somut projeler olup olmadığı sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül, görüşmelerde ekonomik ilişkileri geniş biçimde gözden geçirdiklerini, heyetinde çok sayıda iş adamı bulunmasının ziyarete verdikleri önemi gösterdiğini vurgulayarak, turizm ve eğitim alanlarında da başarılı ortak çalışmalar yürütüldüğünü hatırlattı.
“Hedefimiz AB’ye Tam Üyelik”
Cumhurbaşkanı Gül, “Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerinde sekiz başlıktaki fasılların dondurulmasıyla ilgili durumda herhangi bir değişiklik olmadığının belirtilmesi ve bu durumun nasıl aşılacağının sorulması üzerine ise, “Türkiye’nin yönü bellidir. Hedefimiz AB’ye tam üye olmak. Kıbrıs meselesi teknik bir konu. Kıbrıs, Türkiye’nin AB üyelik sürecini engelleyemez. Günü geldiğinde o işler çözülür. Kısıtlamalar söz konusuysa karşılıklı olarak kaldırılabilir” dedi.
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Topi’den Teşekkür
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Topi ise yaptığı açıklamada; Türkiye’nin her alanda özellikle de NATO üyeliği konusunda verdiği destekten ve ziyaretinden ötürü Arnavutluk halkı adına Cumhurbaşkanı Gül’e teşekkür ederek, Türkiye’nin bölgede barış ve istikrar için oynadığı rolü çok iyi değerlendirdiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, Tiran’daki faaliyetleri çerçevesinde Arnavut Ana Anıtı’nı ziyaret etti ve saygı duruşunda bulunarak, çelenk koydu. Daha sonra 1993 yılında açılan Turgut Özal Kültür ve Eğitim Merkezi’ni ziyaret den Cumhurbaşkanı Gül, ardından Epoka Üniversitesi Kampüsü’nün temel atma törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Gül’e, ‘Hoş Geldiniz Güller Açtı Yüzümüzde’ Şarkısı
Turgut Özal Kültür ve Eğitim Merkezi’ne gelişinde havai fişek gösterisi ve halk oyunları gösterileri ile karşılanan Cumhurbaşkanı Gül’e öğrenciler yoğun sevgi gösterisinde bulundu. Türk Koleji öğrencilerinin Arnavutluk ve Türkiye millî marşlarını söylemelerinin ardından bir öğrenci Cumhurbaşkanı Gül için bestelenen ‘Hoş Geldiniz Güller Açtı Yüzümüzde’ şarkısını seslendirdi. Salonda hazır bulunan öğrenci ve öğretmenlere hitap eden Cumhurbaşkanı Gül, kendisine gösterilen sevgi ve misafirperverlikten ötürü teşekkür etti. Okuldaki karşılamanın kendisini duygulandırdığını da ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, gördüğü tablonun Türkiye-Arnavutluk ilişkilerinin geleceği açısından güven verici olduğunu kaydetti.
“Bu Okullar Türk İş Adamlarının Arnavutluk’a Verdiği En Güzel Hediye”
Konuşmasında Türkiye ile Arnavutluk arasındaki tarihî ilişkilere dikkat çeken ve karşılıklı güvenin bundan sonra da devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Türk ve Arnavut halklarının iki devlet arasında sağlanan dayanışmaya katkı sağlamasından kıvanç duyduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, Arnavutluk’taki Türk eğitim kurumlarının dostluğun güzel bir örneği olduğunu söyleyerek, “Bu okullar Türk iş adamlarının Arnavutluk’a verdiği en güzel hediyedir” dedi.
Konuşmasının ardından Devlet Bakanları Zafer Çağlayan ve Selma Aliye Kavaf, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Arnavutluk İçişleri Bakanı Lulezim Başa ve Arnavutluk Eğitim Bakanı Mükerrem Tafay ile birlikte Epoka Üniversitesi Kampüsü’nün temelini elektronik düzenek aracılığıyla atan Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Tiran Belediyesi’ne geçti.
Cumhurbaşkanı Gül’e Tiran’ın Altın Anahtarı
Belediye Başkanı ve Ana Muhalefet Partisi lideri Edi Rama ile görüşen Cumhurbaşkanı Gül’e burada Tiran’ın altın anahtarı sunuldu.
Türk İş Adamları İle Görüşme
Cumhurbaşkanı Gül, ilk gün temasları çerçevesinde son olarak Türk iş adamlarıyla bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül, Arnavutluk’a gelen ve Tiran’da yerleşik Türk iş adamlarının sorunlarını dinledi ve bu konuları ilgililere ileteceğini söyledi
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onuruna Tugaylar Sarayı’nda akşam yemeği verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmaya Arnavutluk’ta bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Arnavutluk arasında, kökleri tarihin derinliklerine uzanan kuvvetli dostluk ve kardeşlik hislerinin bulunduğunu belirtti. Müşterek tarihin, siyasi, ekonomik, ticari, askerî, kültürel, toplumsal ve insani münasebetlerin güçlenmesine imkân tanıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, geleceğe dönük iş birliği için de dünya üzerinde ender rastlanacak bir dostluk ortamı oluştuğunu kaydetti.
İkili ilişkilerin, karşılıklı anlayış ve dayanışma ruhu içinde tüm yönleriyle gelişmekte, derinleşmekte ve zenginleşmekte olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasında örnek bir ortaklık modelinin oluştuğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin kuruluşundan bu yana Arnavutluk ile ilişkilerine özel bir önem atfettiğini belirterek, gerek Türkiye’nin gerekse Arnavutluk’un, dostluk, kardeşlik ve iş birliği ilişkilerini daha da ileriye taşıyacak siyasi irade ve kararlılığa sahip olduklarını vurguladı.
Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bamir Topi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onuruna Tugaylar Sarayı’nda akşam yemeği verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmaya Arnavutluk’ta bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Arnavutluk arasında, kökleri tarihin derinliklerine uzanan kuvvetli dostluk ve kardeşlik hislerinin bulunduğunu belirtti. Müşterek tarihin, siyasi, ekonomik, ticari, askerî, kültürel, toplumsal ve insani münasebetlerin güçlenmesine imkân tanıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, geleceğe dönük iş birliği için de dünya üzerinde ender rastlanacak bir dostluk ortamı oluştuğunu kaydetti.
İkili ilişkilerin, karşılıklı anlayış ve dayanışma ruhu içinde tüm yönleriyle gelişmekte, derinleşmekte ve zenginleşmekte olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasında örnek bir ortaklık modelinin oluştuğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin kuruluşundan bu yana Arnavutluk ile ilişkilerine özel bir önem atfettiğini belirterek, gerek Türkiye’nin gerekse Arnavutluk’un, dostluk, kardeşlik ve iş birliği ilişkilerini daha da ileriye taşıyacak siyasi irade ve kararlılığa sahip olduklarını vurguladı.
“Türkiye ile Arnavutluk’un Bölgesel Politikaları Örtüşüyor”
Cumhurbaşkanı Gül, Balkanlar ve Akdeniz’e yönelik politikalar başta olmak üzere uluslararası ve bölgesel meselelere bakış ve yaklaşımların örtüşmesinin memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Arnavutluk’un AB’ye üyelik sürecinde sevindirici gelişmeler olmasını memnuniyetle takip ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin, genişleme sürecini, AB’nin küresel konumu ve müreffeh geleceği açısından bir ihtiyaç olarak değerlendirdiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin, AB’nin genişleme karşıtı önyargıları ortadan kaldırmak için daha etkin politikalar benimsemesi, genişlemenin yapay sınırlara değil, ortak değerlere dayandığını göstermesi gerektiği görüşünde olduğunu belirtti.
“Balkanlar Huzur ve Refah Alanı Olmalı”
Balkanlar’ın, artık istikrarsızlıklarla anılan bir bölge değil, güçlü iş birliği ve bütünleşme projelerinin hayata geçtiği bir istikrar, huzur ve refah alanına dönüşmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, Arnavutluk’un, iç istikrarını koruyarak gelişmesinin ve bölgede layık olduğu konuma ulaşmasının, Türkiye’nin en samimi arzusu olduğunu kaydetti.
“Balkan Ülkelerinin Müşterek Değerleri, Farklılıkları Eritebilecek Güçte”
Cumhurbaşkanı Gül, bölge ülkeleri arasında daha yakın iş birliğinin tesisinin, AB ile bütünleşme sürecini de hızlandıracağını, ancak Balkanlarda samimi bir iş ve güç birliğinin AB’den bağımsız olarak düşünüldüğünde de fevkalade önemli olduğunu belirterek, Balkan ülkelerinin paylaştıkları müşterek değerlerin, tüm bölge ülkeleri arasındaki farklılıkları eritebilecek güçte olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin, ekonomi ve ticaret alanında da, Arnavutluk’un en büyük üçüncü dış ticaret ortağı ve Arnavutluk’taki üçüncü en büyük yatırımcısı olduğunu, ancak bu seviyenin, ilişkilerin siyasi düzeyiyle orantılı olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, bu alanda el birliğiyle katedilecek çok mesafe bulunduğunu da dikkat çekti.
Arnavutluk'a Hareketlerinden Önce Havaalanında Yaptıkları Açıklama
“Değerli Basın Mensupları,
Köklü tarihi, kültürel ve insani bağlara sahip bulunduğumuz Arnavutluk’u ve bilahare Karadağ’ı ziyaret etmek üzere az sonra Tiran’a hareket edeceğim.
Karadağ’ı ziyaret edecek ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olmaktan da ayrıca memnuniyet duyduğumu bu vesileyle bilhassa vurgulamak isterim.
Ziyaretlerim sırasında Devlet Bakanı Sayın Selma Aliye Kavaf, Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Nihat Ergün, milletvekillerimiz ve iş dünyamızın seçkin temsilcilerinden oluşan üst düzeyli bir heyet de bana refakat etmektedir.
Gerek Arnavutluk'ta gerek Karadağ'daki temaslarımda, ülkelerimiz arasında mevcut olan ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle değerlendirme, ilave işbirliği imkânlarını gözden geçirme ve bölgesel meselelere dair fikir teatisinde bulunma imkânına sahip olacağım.
Yakın zamanda NATO üyesi olan Arnavutluk'un, Avrupa Atlantik Kurumları'na entegrasyonuna yönelik desteğimizi de sürdürüyoruz. Aynı şekilde, ülkemizin süre giden desteği çerçevesinde 3–4 Aralık 2009 tarihinde yapılan NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Karadağ'ın üyelik eylem planına dâhil edilmesinden de memnuniyet duyduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Böylece her iki Balkan ülkesiyle sahip olduğumuz tarihî dostluk ve işbirliği münasebetlerini ittifak ilişkileriyle taçlandırmamız şüphesiz sevinç vericidir.
Arnavutluk ve Karadağ'daki görüşmelerimiz sırasında, ortak coğrafyamızı oluşturan Balkanlarda sürdürülebilir barış, istikrar ve refahın sağlanmasına ilişkin görüşlerimizi de paylaşacağız.
Ayrıca, “Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci” ki buna “Balkan Ülkeleri İşbirliği Süreci” diyoruz kısa olarak, dönem başkanlığımıza ilişkin işbirliği imkânlarını da ele alacağız. Bildiğiniz gibi Türkiye, Balkan Ülkeleri İşbirliği Süreci'nin dönem başkanıdır. Dolayısıyla bu ziyaretimin, Balkanlara yaptığım bu ziyaretimin bu dönem başkanlığına rastlaması da, planlanması da ayrıca önem arz etmektedir.
Bu ziyaretin, ortak tarih ve kültürümüzden güç alan dostluk bağlarımızın pekiştirilmesine ve ülkelerimizin her alanda birbirine vermekte olduğu desteğin bir kez daha en üst düzeyde vurgulanmasına vesile olacağına inanıyorum. Tiran'da Türk kültürünü ve dilini tanıtmak amacıyla faaliyet gösterecek Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin açılışını da gerçekleştireceğim.
Ayrıca her iki ziyaretim sırasında düzenlenecek İş Forumu toplantılarına katılacağım. Böylece iş çevrelerimiz birbirlerini daha yakından tanıma, doğrudan bağlantıya geçme ve müşahhas projeleri yerinde değerlendirme imkânına sahip olacaklardır. Özellikle Arnavutluk'ta Türk yatırımları önemli miktarlara ulaşmıştır. Yine bu ülkeyle Serbest Ticaret Anlaşması olduğu için ticaret de giderek büyümektedir. Bundan dolayı heyetimizde çok sayıda değerli işadamı ve firmaların temsilcileri de vardır.
Kısaca şunu ifade etmek isterim ki; Arnavutluk ve Karadağ'a yapacağımız bu ziyaret, hem ikili ilişkilerimizi ele alıp geliştirme açısından, hem Balkanların istikrarı açısından ki bugünlerde Balkanlarda bazı önemli meseleler de vardır. Bunları konuşmak için iyi bir fırsat olacaktır ve önemli bir ziyaret olacağı kanaatindeyim. Hepinize teşekkür ederim.
Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, Tokat'taki hain saldırının yankıları devam ediyor. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapmıştınız ama Ankara'da siyasi tansiyonu da yükseltti bu provakatif saldırı. Hem saldırıyla ilgili hem de dozu yükselen tartışmalarla ilgili yeni bir mesajınız olacak mı?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Söyleyeceğim şey şu; bugün birlik ve beraberlik günüdür, dayanışma günüdür. Teröre karşı hep beraber güçlü bir şekilde mücadele etme günüdür. Onun için herkesin buna dikkat etmesi gerekiyor. Söylediklerimizi, konuştuklarımızı hep daha bilinçli bir şekilde yapmamız gerekiyor ve dayanışmamızı da en üst seviyede göstermemiz gerekiyor.
Bu hain saldırının zamanlanması, yeri, şekli; bütün bunlar düşünüldüğünde tabii ki çok düşünmemiz gerekiyor. O açıdan hepimizin şu anda milli birliğimizi, beraberliğimizi en güçlü şekilde ifade etmemiz gerekir. Farklı görüşler, farklı düşünceler olabilir; bunlar ayrıdır. Bunları tartışma üslubu da tabii ki çok önemlidir.
Bu vesileyle bütün şehitlerimize bir kez daha rahmet diliyorum. Ailelerine ve bütün Türk milletine de tekrar başsağlığı söylüyorum. Teşekkür ederim, sağ olun.