28 Haziran seçimlerinde 140 sandalyeden 70’ini alan sağcı Prof. Dr. Sali Berişa, solun bir kolu olan Ilir Meta (Sosyalist Entegrasyon Hareketi-LSI) ile Eylül ayının sonunda kükümeti kurdular. Ancak yine muhalefette kalan Sosyalist Parti, 2 aydan fazla meclisi boykot etmektedir. Hal böyleyken nitelikli çoğunluk 84/140 istenildiği için AB ile bütünleşme doğrultusunda istenilen adli reformları da gerçekleştirememektedir.
Anamuhalefetin meclisi boykot etmesinin nedeni ise; 29 Haziran seçimlerine yolsuzluk karıştığı iddialarıdır. Muhalefet lideri Edi Rama, seçim sandıklarının yeniden sayılmasını istemektedir. Ancak bu yapılacak sayımın, durum farklı olsa dahi sonucu değiştimeyeceği fakat şeffaflığın ortaya konması ve de önümüzdeki seçimleri daha demokratik ve yolsuzluk bulaşmadan yapılması için olduğunu belirtmektedir. Bu istekleri kabul olmaması halinde de ülke bazında büyük protestolar yapacaklarını belirtiyorlardı ki bu protestolar geçen hafta itibarıyla belli illerde başlamış durumda…
Anamuhalefet yapılan kısmi yerel seçimlerede (genel seçimlerde milletvekili olan belediye başkanları için 15 Kasım’da yapıldı) katılmaması aslında AB’ye giden yolda engel olduğu belirtilmektedir. Fakat SP ile koalisyonla seçimlere giren diğer bir parti olan PBDNJ’nin başkanı Vagjel Dule, meclise girmiştir. Tek milletvekili olan bu parti tek başına muhalefet görevini üstlemektedir.
Arnavutluk’un 28 Haziran seçim sonuçlarının tüm uluslararası raporlarda “istenilen seviyede gerçekleştiği, bunun için muhalefetin boykotu yanlış olduğu” değerlendirmeleri belirtilmiştir. Özellikle Avrupa Parlamenosu bu konuyla ilgili bir kararın çıkmasını istemekte ve genişleme konusunda Arnavutluk ile ilgili alınacak herhangi bir kararın olumsuz anlamda etkileyebileceği bunun için ana muhalefetin meclise girmesi gerektiğini ve sorunların çözümünün yanlız mecliste olacağı belirtilmektedir.
İktidar ise her fırsatta ana muhalefeti meclise davet etmektedir. Ancak ana muhalefet diğer muhalif partilerini de yanına almaya çalışmaktadır. Ana muhalefete yanaşan sol partilerin (Skender Gjinushi, Paskal Milo ve Erjon Veliaj) yanı sıra sağ partiler (Nard Ndoka ve Spartak Ngjela) de mevcuttur. Hatta eskiden Berişa koalisyonunda yer alan bu sağ partiler şimdi Berişa’nın ve hükümetinin istifasını istemektedirler.
Anamuhalefet partisi olan Soyalist Parti’nin içinde, yeni milletvekili olan ancak grup olarak hala yemin etmedikleri için mazbatasını alamadıkları için bu boykotu desteklemeyen çok sayıda kişi olduğu bilinen bir gerçektir. Bu kişiler çoğu sefer “Boykotu bırakıp Parlamentoya girmeleri gerektiği, halkın kendilerine oy vermelerinin nedenini mecliste çalışmaları için” olduğunu belirterek, parti başkanının tersine boykotun zamanı geldiğinde kırılabileceğini sinyalini vermiş durumdalar.
Hükümet kanadı ise ana muhalefeti her fırsatta meclise davet etmektedir. Fakat ana muhalefet de her fırsatta seçim sandıkalarının yeniden sayımı konusunda ısrar etmektedir. Bu ısrarlarına Başbakan Prof. Dr. Sali Berişa’nın “Ben savcılığın ve Anayasa Mahkemesi’nin üstüne çıkamam. Karar ortada, seçim sandıkları yasal olarak açılmış ve kapatılmıştır. Benim hukuk üstünlüğüm yok. Hukuk ortada, olay bitmiştir” cevabı da ilginçtir. Fakat buna rağmen ana muhalefet lideri Edi Rama, durşunu değiştirmeyeceğini belirtmekte ve muhalefeti meclis dışında yapmaya sürdürmektedir. Meclis Başkanı olan Jozefina Topalli, Anayasal olarak eğer seçildikten 6 ay içerisinde milletvekili yemin etmezse, YSK seçim listelerinde bir alt adayı milletvekili atayacağı belirtmesine rağmen muhalefet lideri herhangi bir olumlu tavır göstermemiştir.
Suela TOPI