Ateş’in İki Yüzü…
Yıllardır dizilerin insan psikolojisi üzerine etkileri tartışılır. Onca uzmanın araştırmaları ve araştırmalarının sonuçları dizilerin insan üzerinde ki etkilerini azaltacağı yerde daha da arttırır. Bu resmen insanımıza ateşten gömlek giydirmektir. Geçmişimize baktığımda bugün için söyleyebileceğim tek şey “Namazını kaçırmayan ataların, Dizileri kaçırmayan evlatları” olduğumuzdur.
Bu millete o fetih ruhunu yaşatan hissiyat neydi? , Fatih Sultan Mehmet’e Peygamber efendimizin sözüne layık olmak için top döktüren maneviyat neydi? , Selanik’in altın saçlı çocuğu Mustafa’yı Atatürk yapan o güç neydi? … Peki, şimdi hangi sebep bu milleti dizi manyağı yaptı? Bu millete ateşten gömlek giydiren sebep neydi? Buna sebep olan şerefsizler kimdi? Yok mu bu sorularımın cevabı.
Sağda soldan dinlediklerim beni bu makaleyi yazmaya itti. Küçücük beyinler nelerle doldu. Neleri örnek almaları gerekirken hangi role soyundular. Anlamak ve anlamaya çalışmak cidden zor.
Kurtlar vadisinden örnek vererek işe başlayayım, bir çocuğun dokuz milyon için arkadaşını vurup “ Polat vuruyor bende vururum çünkü bende Polat’ım” dedirten o algıdan acaba bölüm başına 60 bin TL alan Necati Şaşmaz’ ın haberi var mı? Kendisinin oyuncu olmadığını ve Polat rolünü başka birinin oynadığını düşünürsek kendi evladı dokuz milyon için arkadaşını vurduğunda “Kötüyü örnek almasınlar, dizide iyi şeyler de var, onları örnek alsınlar” diye konuşabilecek mi, acaba bu kadar rahat olabilecek misiniz Necati bey?
Aşk-ı Memnu romanının dizi haline getirilmesinden sonra Aşk-ı Palavra olmasına ne dersiniz. Kitabı okuyan onlarca kişi kitapla dizinin başa baş gitmediğini söyledi. Acaba amaç kitabı olduğu gibi ele almak mıydı yoksa bir zamanlar duvara karşı filmi ödül aldı diye karşı duranlara güzel Berenle yakışıklı Kıvanç’ın seks sahnelerini seyrettirmek miydi?
Oldu mu şimdi bu?
Geçen sene şehirlerarası otobüste açılan televizyon kanalında kurtlar vadisi mi yoksa aşk-ı memnu dizisi mi seyredilecek diye oylama yapmışlar. Oyma sonucunda kurtlar vadisi çıkmış. Sonuca itiraz eden bir teyzeyi elinde bavulu ile otobüsten indirmişler. Yapmayın Allah aşkına. Bizim kültürümüzde, örf ve ananemiz görülmüş şey mi bir kadını bavulu ile yol ortasında indirmek. Bizde büyüğe saygı vardır. Büyükler ayakta iken gençler oturarak seyahat etmez. Ayıp olmasın der, o büyüğü kendi anamız babamız yerine koyar yer veririz. Ne Kurtlar Vadisi oyuncuları ne de Aşk-ı Memnu oyuncuları bir yaşlı teyzeyi arabadan indirtecek kadar değerli değil. Milletin açlıktan nefesi kokarken bu olup bitenlerden ne Necati Şaşmaz’ ın ne de Kıvanç Tatlıtuğ’ un ruhu bile duymuyor. Adamlar bu dünya da cenneti yaşarken toplumda ki bu çöküntü niye?
Bin bir gece yalanını hatırlayanlarınız vardır. Orada para karşılığında tek gecelik ilişki teklif edilmişti. Sonrasında küçücük çocuklar arasında bu tür olayların yaşandığını duyduk. Sorsak Bergüzar Korel’ e acaba kendi evladına okul arkadaşı böle ahlaksız teklifte bulunulsa bir anne olarak ne hissederdi?
Dizlerde aşk, ihanet, aile içi çatışmalar, şiddet, intikam ve cinayetlerin fazlaca yer aldığının altını çizen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak; “Bu dizilerde neredeyse huzurlu ve mutlu geçirilen hiçbir an yok ya da her mutlu andan sonra mutlaka kötü bir haber alınıyor. Dizi karakterleri mutlu olduklarına bile sevinemiyorlar. Gözyaşı, acı, üzüntü daha fazla ilgi çekiyor. İhanet çok normal bir kavrammış gibi karşılanıyor. Evlilik kavramı artık farklı algılanmaya başlandı. Birlikte yaşama, babasız çocuk sahibi olma doğal karşılanır hale geldi. Zaten ensestin, tecavüzlerin, tacizlerin, aile içi şiddetin yaygın olduğu bir toplumuz. Toplum mu dizilerin konularını belirliyor yoksa diziler mi toplumu etkiliyor, bu konuda uzmanlar araştırmalar yapmalılar. Belki de bu diziler şu an toplumun geldiği son durumu yansıtıyor olabilir.’’ Dedi.
Birilerinin cebini doldurduğu halde halkın psikolojik, ahlakı çöküntülere uğramadığı yarınlar için bir an önce bir şeyler yapmalıyız. Bizlere ve özellikle evlatlarımıza giydirilen ateşten gömleğin iki yüzünden bir an önce haberdar olmalı ve tedbirimizi almalıyız.
Herkesi Allah’a Emanet Ediyorum…