Atina Uçuşu Yunan Açılımı -3

28 Mart 2024 - 21:43

Atina Uçuşu Yunan Açılımı -3

Atina Uçuşu Yunan Açılımı -3
Son Güncelleme :

15 Haziran 2010 - 22:00

176 okuma
(Last Updated On: 15/06/2010)

 

Tüm ihtimaller dikkate alındığında, 14-15 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirilecek ziyaretle sorunların çözümünden ziyade, sorunların çözümü için uygun ortamın hazırlanması hedeflenmektedir. Yunanistan Dışişleri bakan vekili ve Başbakan Yorgos Papandreu’nun sağ kolu Dimitris Druças 8 Nisan 2010 tarihinde Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun davetlisi olarak Türkiye’yi ziyaret etmişti. Druças’ın ziyaretinden bir hafta öncesinde ise Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan Atina’da bazı temaslarda bulunmuştu. Her iki ziyaretin de ana hedefi, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın Atina ziyaretine zemin hazırlamaktı. Türkiye-Yunanistan ilişkilerine ivme kazandırmak amacıyla yapılan bu ziyaretlerde, işbirliği yapılabilecek alanların belirlenmesine ilişkin son hazırlıklar yapıldı. Dolayısıyla her iki ülkenin de büyük önem verdiği ve hazırlık aşaması önceden tamamlanan bu toplantının iyi niyet temennileri ile kapatılması, söz konusu dahi olamaz. Ancak bu toplantıdan Ege Denizi üzerindeki uçuşlara son verilmesi, karşılıklı silahsızlanma anlaşması yapılması,[2] Batı Trakya Türklerinin kimlik sorunun çözülmesi[3] ya da Patrikhane’nin ekümenikliğinin tanınması[4] gibi kararlar da çıkmayacaktır. Nitekim Druças da Erdoğan’ın ziyaretinde hangi önerilerin ‘masaya getirileceği’nin birlikte belirlendiğini[5] ifade etmişti.

Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın heyetinde on bakan ve yüz kadar iş adamı bulunuyor. İşadamlarının varlığı, yatırım yapılması riskli bir ülke olan Yunanistan’a ciddi bir moral takviyesi olmaktadır. On Türk ile yedi Yunan bakanın katılımıyla toplanacak “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi”, ikili ilişkilerin iyileştirilmesine iki ülkenin de büyük önem verdiğini gösteriyor. Türkiye Başbakanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun başkanlık yapacağı toplantıda iki ülkenin Maliye, Ticaret, İç işleri, Dışişleri, Eğitim, Ulaştırma, Enerji, Kültür -Turizm ve Çevre Bakanları yer alıyor. Düzenli hale getirilecek bu toplantıların amacı, Türkiye ile Yunanistan arasında gerekli güvenin yaratılması için bakanlıklar arasında işbirliği olanaklarının arttırılmasıdır. Nitekim bu ilk toplantıdan da ekonomi, ticaret, turizm, ulaşım, enerji kültür ve eğitim alanlarında taslakları hazır olan işbirliği anlaşmalarının imzalanması beklenmektedir.

 

İLERİYE DÖNÜK

  • Drutsas’ın ordular arasında askerî birliklerin diğer ülkede konuşlanmasına varan güven artırıcı önlemlerden de bahsetmesi, uzun vadeli bir askeri işbirliğine Yunanistan’ın sıcak baktığı anlamına gelmektedir. Türkiye bunu değerlendirecek ve ortak strateji metnine bu konuyu aldıracaktır.
  • Karasuları, hava sahası ve FIR hattı konularındaki anlaşmazlıklar, muhtemelen yine teknik komitelerin çalışmalarına bırakılacaktır. Ancak bunun anlamı, Ege üzerindeki uçuşların devam edeceğidir. Ne var ki, Atina’daki 6 Mayıs protestolarına, uçuş primlerinin kaldırılması nedeniyle dolaylı biçimde katılan savaş uçaklarındaki pilotların sadece 24 saat yerde kalmasının bir günde 4 buçuk milyon Euro tasarruf sağlaması, iki ülkenin de bu konuyu ciddiye almasını gerektirecektir. Gerçek bir iyileşme dönemi için ise öncelikli şart “it dalaşı”na son verilmesidir. Bu konuda ilk adım olarak uçuşların silahsız yapılması önerisi değerlendirilebilir. Bu konuda karşılıklı olarak belirli bir süre uçuş yapmama/hava sahası iddialarını gündeme getirmeme gibi bir karara varılması da mümkündür ancak böylesi bir gelişme Casus Belli kararının kaldırılması/karasuları iddiasının dillendirilmemesi gibi radikal adımları gerektireceği için muhtemelen bu konunun çözümünün zamana yayılması uygun bulunacaktır.
  • Uzun vadede Ege’de petrol arama çalışmalarının ortak yürütülmesi konusu gündeme gelebilir ve bu da kıta sahanlığı konusundaki anlaşmazlıklar için yapıcı bir çözüm projesi oluşturabilir.
  • Patrikhane’nin sorunları arasında bulunan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması meselesinin daha önce Türkiye Başbakanı Erdoğan tarafından Atina’da yapılacak cami ile ilişkilendirilmiş olması, Yunanistan’da bu yönde beklenti oluşturacaktır. Beklenti, Türkiye’nin AB’ye karşı yükümlülüğü olarak dile getirilecektir.

 

İşbirliği alanlarının çeşitlendirilmesi ve derinleştirilmesinin sağlayacağı güven ise Ege Denizi’ndeki anlaşmazlık konularını ve silahlanma sorununu zamanla aşamalı olarak çözeceği ifade edilmektedir. Ortak ilgi alanları ve çıkarlar çerçevesinde geliştirilecek işbirliğinin ortak sorunların çözümüne katkı yapacağı da kesindir. Druças’ın ”Zor bir mali dönemden geçiyoruz diye milli konularımızın tehlikede bulunduğu şeklinde bir yanlış intiba uyanmaması gerektiğini vurgulamak isterim.”[6] Sözleri Yunanistan’ın hassasiyetini bir kez daha göstermektedir. Dolayısıyla şimdilik ileri boyutlu gelişmeler değil ancak ortaya konulan eylem önlemlidir. Türkiye’nin son dönem komşularıyla ilişkilerinde izlediği “sıfır sorun” politikası, Yunanistan’dan da karşılık buldu ve Yunanistan’a “Diyolog Politikası”nı yürütme fırsatı yaratıldı.

 

 

TOPLANTININ BEKLENTİSİ

 

Türkiye’nin toplantıdan çıkmasını beklediği sonuçlar:

  • “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi”nin düzenli olarak toplanması kararının teyidi,
  • Yunan adaları ve Türkiye arasında ortak gezi programları üzerinde çalışılması için Türk ve Yunan turizmcilerin teşvik edilmesi ve bu doğrultuda vize kolaylığının sağlanması,
  • Ekonomi ve ticari konulardaki işbirliğinin arttırılmasına dönük karar alınması,
  • Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne katkıda bulunmak üzere dörtlü toplantı yapılması kararı alınması.

 

 

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.