Atletizm ve Olimpiyat Madalyaları
Bu yazıyı 11 Ağustos 2012 Cumartesi günü yazıyorum. Yazıyı yazdığım sırada Olimpiyat Oyunları devam ediyordu. Bir gece önce Londra Olimpiyat Oyunları’nda Türk atletizmi 1500 metrede aynı anda biri altın ve biri de gümüş olmak üzere 1948 Londra Olimpiyatları’nda Ruhi Sarıalp’in üç adım atlamada aldığı bronz madalyada ile 2008 Pekin’de Elvan Abeylesege’nin aldığı gümüş madalyadan sonra ilk defa madalya alıyordu. Okuyucularımızın bu yazıyı okuyunca beni yanlış anlamamaları için yazımın hemen başında Londra Olimpiyatları’nda atletizm dışında aldığımız madalyaları yok saymıyorum. Gelecek günlerde yazacağım yazımda tüm spor dallarında değerlendirme yaparak konuyu aktaracağım. Çünkü Olimpiyat Oyunları’nda alınan her madalyanın değeri alın terinin ülkeye yansımasıdır. Atletizm tüm spor dallarının temelini oluşturur. Spor demek atletizm demektir. Dünyada yüz yıllar önce antik çağ olarak kabul edilen ve MÖ 776 yılında Yunanistan’ın Başkenti Atina’da ilk defa düzenlenen Olimpiyat Oyunları sadece atletizm yarışları ile gerçekleşmiştir. Bundan dolayı spor demek atletizm demek ise aynı zamanda Olimpiyat demek de Atletizm demektir. Çünkü Olimpiyat Oyunları’nın en çok ilgi gören bölümü de atletizm yarışlarıdır. Atletizm yarışları koşu, atma ve atlamalar olarak gerçekleştiğinden sporcular bir birleriyle yarıştıkları gibi aynı zamanda doğaya karşı da mücadele etmektedir. Bundan dolayı Olimpiyat Oyunları’nın en çok ilgi gören spor dalı atletizmdir. Seyircilerin 100 metre sürat koşularına ilgisi heyecanın en büyüğünü yaratmaktadır.
GÜREŞ VE HALTER
Türkiye, bir dönem Olimpiyat deyince aklımıza Güreş’te aldığımız madalyalar ile anılıyordu. Daha sonra 1986 yılında Naim Süleymanoğlu’nun Türkiye’ye iltica etmesiyle halterde madalyalar almaya başlamıştık. Arkasından Halil Mutlu ve onu takip eden yıllarda bayanlarda başta Nurcan Taylan olmak üzere diğer haltercilerin altın madalyalarını gördük. Olimpiyatların temeli olan atletizmde 1948 Londra Olimpiyat Oyunları’nda ilk Olimpiyat Madalyamızı üç adım atlamada bronz ile Ruhi Sarıalp elde etti. Yıllar sonra 2008 Pekin Olimpiyatları’nda Elvan Abeylegese’nin elde ettiği 2. ile gümüş madalya ile tanıştı. Basın yayın organlarında Olimpiyat Oyunları’nın atletizm bölümünde yıllarca Ruhi Sarıalp’in üçüncülüğü belirtiliyordu. Ama bazı spor dallarında başarısız olsak da 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda atletizmde 1500 metrede Aslı Çakır Alptekin’in Olimpiyat Şampiyonu olarak altın madalya alması göğsümüz kabarttı. Yine diğer göğsümsümü kabartan bir olay Aslı Çakır Alptekin’in arkasından Gamze Bulut’un ikinciliğiydi.Bir anda Türkiye Londra Olimpiyatları’nda aynı anda birinci ve ikinci olarak iki sporcusuyla başarıya gidiyordu. 1500 metre koşusunu televizyondan izlerken yarışın hemen başında Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut’un yarışı sürekli önde götürmeleri tüm Türkiye’yi heyecanlandırdı ve Olimpiyat tarihimize isimlerini altın harflerle yazdır. Herkesin acaba ne olacak dediği anda Türkiye hem birinciliği hem de ikinciliği bir anda yaşayarak, bizleri sevince boğdu. Ne mutlu bizlere Türkiye yıllar sonra’da olsa atletizmde Altın Madalya’yı kazandı.