MRGE tarafından yayınlanan raporda Türk azınlığın bugün bulunduğu topraklarda asırlardır varlığını sürdürdüğüne ancak iç ve uluslararası hukukta yer alan bir dizi koruyucu maddeye rağmen Yunan devleti tarafından tanınmadığına işaret edildi.Raporda “Bu durum, (azınlık toplumunun) yeni dernekler kurmasında, kendi kültürlerini yaşamasında ve Türk dilinde eğitim verilmesiyle ilgili yeteneklerinin kısıtlanmasında geniş engeller yelpazesi oluşturdu. Bu da, kimlik, katılımcılık ve kendini ifade etme konusunda ciddi tehlike oluşturmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
Türk azınlığın, dini özgürlükler konusunda da ciddi engellerle karşı karşıya bulunduğuna işaret edilen raporda, şunlar kaydedildi: “Türk azınlık ayrıca dini liderlerinin belirlenmesinde devlet müdahalesi dahil dini özgürlükler konusunda da bazı engellerle karşı karşıya bulunmaktadır.
Yunanistan’ın İskeçe ve Rodop kentlerindeki 30’u aşkın Türk azınlık okulu boykota başlamıştı bunun nedeni ise Türk çocuklarının eğitimine yönelik uygulanan çifte standart…
TÜRK AZINLIK HAKLARI bir asır önce oluşturulan bir çerçeve ile belirlemekte
Türk azınlığın hakları, Yunanistan’ın insan haklarıyla ilgili bir dizi antlaşmaya imza atmış olması ve Avrupa Birliği üyesi olarak yükümlülüklerine rağmen halen yaklaşık bir asır önce oluşturulan bir çerçeve ile belirlenmektedir. Bu kapsamda, Yunan makamları, Batı Trakya’daki Türk azınlığı tanımak için acilen önlem almalı ve haklarını bütünüyle uygulaması için tüm engelleri kaldırmalı.”
Rapor, 2010 ve 2016 yılları arasında Uluslararası Azınlık Hakları Grubu’nda (MRG International) çalışan ve hali hazırda Tom Lantos Enstitüsü’nde Program Müdürü olan Evelin Verhás tarafından kaleme alındı. Rapor, Verhás’ın Haziran 2019’da Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesinde gerçekleştirdiği saha araştırması kapsamında Batı Trakya Türk toplumunun seçilmiş müftüleri ile sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, Türk azınlık okullarının temsilcileri ve Gümülcine Belediye Başkanı ile yaptığı görüşmeler sonucu ilk elden edindiği bilgilere ve bölgedeki gözlemlerine dayanıyor. Yunanistan Batı Trakya Türklerinin Türk etnik kimliğini tanımıyor, eğitim ve dini özerkliğini ihlal ediyor Raporda, Batı Trakya Türklerinin sorunları, Batı Trakya Türk toplumunun etnik Türk kimliğinin tanınmaması ile antlaşmalarla garanti altına alınan din ve eğitim özerkliğine devlet müdahalesi ana başlıklarında ayrıntılı olarak ele alınıyor. Yunanistan tarafından Batı Trakya Türk toplumunun kollektif Türk etnik kimliğinin reddedildiğinin belirtildiği raporda, isminde geçen “Türk” kelimesi nedeniyle Batı Trakya Türk toplumuna ait derneklerin kapatıldığı veya kaydedilmediği ifade ediliyor.
Ayrıca raporda, Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençlik Derneği ile ilgili aleyhine verdiği kararları on bir yıldır uygulamadığı kaydediliyor.
Raporda, Yunanistan’ın Batı Trakya Türk toplumunun seçtiği müftüleri tanımadığı ve din özgürlüğünü kısıtladığı, dini özerkliğe aykırı olarak vakıfların yönetimini atama yoluyla belirlediği kaydediliyor. 1991 yılında çıkarılan yasa ile Yunan devletinin müftüleri atamaya başladığı ve Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğini yok saydığının not edildiği raporda, Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din özgürlüğüyle ilgili 9. maddesini ihlal etmesi nedeniyle Rodop Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ve İskeçe Eski Seçilmiş Müftüsü Mehmet Aga’nın 2000 ve 2006 yıllarında AİHM nezdinde kazandıkları davalara atıfta bulunuluyor. 1923 Lozan Barış Antlaşması’nın Batı Trakya Türk toplumuna eğitim alanında özerklik hakkı tanımasına rağmen pratikte bunun uygulanmadığının belirtildiği raporda, 2010 yılından beri ekonomik gerekçelerle toplam 65 azınlık ilkokulunun kapatıldığı dile getiriliyor.
Batı Trakya’da Türkçe ve Yunanca iki dilli azınlık anaokullarının açılmasına izin verilmediği de raporda ayrıca yer alıyor. Uluslararası insan ve azınlık haklarının devletlerin altına düşmemesi gereken asgari koruma standartlarını belirlediğine dikkat çekilen raporda, uluslararası insan hakları standartlarına uymak için Yunanistan’ın Batı Trakya Türk toplumunun sahip olduğu eğitim özerkliğini iade etmek için uygun bir yol bulması gerektiği vurgulanıyor.
Yunan hükümetine yönelik tavsiyeleri de içeren ve Yunanistan’ın taraf olduğu bir dizi uluslararası insan hakları sözleşmesinden doğan yükümlülüklerine uygun davranması gerektiği belirtilen raporda Yunanistan’a Batı Trakya Türk toplumunun Türk etnik kimliğini tanıması ve sahip olduğu haklardan tam olarak yararlanmasına yönelik tüm engelleri kaldırmak için ivedilikle adım atması çağrısında bulunuluyor.
Kaynak:
https://www.batitrakya.org/bati-trakya-haber/avrupa-azinlik-haklari-grubundan-yunanistana-turk-azinlik-icin-cagri.html