Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nden Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili karar
Bekir Usta, Emin ve İskeçe Türk Birliği davaları ile ilgili süreç inceleme altında
2 Haziran 2010 tarihinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi “Batı Trakya’da Müslüman azınlık üyesi kişiler tarafından kurulan derneklerin kapatılması ya da kayıt edilmesinin reddedilmesi ile ilgili üç dava” başlığı ile aldığı kararda aşağıdaki üç dernek ile ilgili incelemede bulunuyor:
35151/05 Bekir Usta ve diğerleri, 11.10.2007 tarihli karar, nihai olarak 11.01.2008
34144/05 Emin ve diğerleri, 27.03.2008 tarihli karar, nihai olarak 01.12.2008
26698/05 İskeçe Türk Birliği ve diğerleri, 27.03.2008 tarihli karar, nihai olarak 29.09.2008
Kararda, AİHM kararlarını takiben başvuru sahipleri tarafından yapılan başvuruların niçin kabul edilmediği ile ilgili olarak Yunan makamları tarafından prosedüre ilişkin olarak sunulan nedenler şöyle sıralanıyor: Birinci olarak, “Dahili mevzuat Avrupa Mahkemesi’nin bir ihlal bulmasını takiben duruşmanın yeniden açılmasına izin vermiyor” deniyor. İkinci sebep olarak ise “kavgaya ait olmayan duruşmalarda ulusal düzeyde alınan nihai bir kararın AİHM kararını takiben iptal edilmesi mümkün değil” deniyor.
Kararda, üç dernek ile ilgili duruşmanın henüz tamamlanmadığı not edilerek Bekir Usta ile İskeçe Türk Birliği davalarında Trakya İstinaf Mahkemesi kararlarının Temyiz Mahkemesi’ne götürülebileceği ifade ediliyor. İskeçe Çok Hakimli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin İskeçe Türk Birliği ile ilgili kararı ile Rodop Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Emin davası ile ilgili kararının Trakya İstinaf Mahkemesi’nde karar bekleyen dosyalar arasında oldukları belirtiliyor.
Bununla birlikte raporda, yetkili makamlardan elde edilen bilgiye göre, başvuru sahiplerinin yetkili ulusal mahkemeler nezdinde derneklerinin kayıt edilmesi için yeni başvurularda bulunabilecekleri not ediliyor. Yine kararda isminde “azınlık” sıfatını veya bir şekilde azınlık kökenine işaret eden sıfatlar içeren derneklerin Yunan makamları tarafından kabul edildiğine ilişkin bilginin ilgi ile not edildiği ifade edilerek kararda 2009 yılında Pan-Helenik Pomak Derneği ile 2008 yılında Yassıköy Belediyesi Azınlık Kültür Derneği’nin kurulmaları örnek gösteriliyor.
Komite, AİHM’nin üç kararı ile ilgili hukuki süreci gözlemlemeye devam edecek
Kararın son bölümünde ise Yunan Başbakanı’nın 26 Ocak 2010 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde gerçekleştirdiği konuşmada Avrupa Konseyi ile Mahkeme’nin tüm kararlarını uygulamaları gerektiği yönündeki ifadesinden milletvekillerinin tatmin oldukları ifade ediliyor. Bu anlamda kararda Yunan makamlarının herhangi bir yolu kabul etmeksizin inceleme altından bulunan kararları tam olarak uygulayacakları yönünde taahhütte bulunmalarını memnuniyetle karşılandığı not ediliyor. Kararda, ikili görüşmeler yolu ile makamların Sekretarya ile işbirliği içerisinde olmaları isteniyor.
Son olarak bu davalara ilişkin gözlem sürecinin Aralık 2010’da gerçekleştirilecek 1100. Toplantıda yeniden ele alınmasına karar verildiği kararda belirtiliyor.
Karar ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, AİHM kararlarının uygulanması konulu toplantısına Yunanistan ile ilgili olarak Batı Trakya Türk Azınlığı’nın dernek kurma özgürlüğü sorununu da ele almıştır. Mayıs 2010’da Avrupa Konseyi AİHM Kararlarının Uygulanması Bölümü’nün ilgili inceleme raporunda ABTTF’nin 12 Kasım 2009 tarihli mektubuna doğrudan atıfta bulunulmuş, AİHM kararlarının ardından üç dava ile devam eden hukuki süreç hakkında bilgilendirilmede bulunulmuştu. Şimdi Bakanlar Komitesi, Yunan makamlarından sağlanan bilgi doğrultusunda üç davaya ilişkin devam eden hukuki süreç ile ilgili olarak kendisine aktarılan bilgiyi bir karar ile açıklamıştır. Kararın son maddesinde ifade edildiği üzere Avrupa Konseyi’nin üç dava ile ilgili inceleme süreci devam ediyor. Aralık 2010’da konuya ilişkin son durum yeniden gözden geçirilecek. ABTTF olarak sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Gerçekte hukuki sürecin tıkanmalar ile dolu olduğunu, isminde azınlık kelimesi geçen bazı derneklerin örnek gösterilmesine karşın Meriç’te isminde azınlık kelimesi geçen bir derneğin kurulmasına izin verilmediğini dile getirmeye devam etmeliyiz” açıklamasında bulundu.