Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Avrupalı yatırımcılarla yakın işbirliği yapmak istediklerini belirterek, “Avrupalı yatırımcılara kapılarımız sonuna kadar açık.” dedi.
ANKARA-BHA
Kacır, Brüksel Büyükelçiliği ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin, TOBB Brüksel Temsilciliği’nde ortaklaşa düzenlediği Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonu’nda konuştu.
Brüksel temasları çerçevesinde AB Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ve İç Pazardan Sorumlu Üyesi Thierry Breton ile ayrı ayrı görüşmeler yaptığını belirten Kacır, “AB Komisyonu’nun 3 üyesiyle yaptığımız görüşmelerde mevkidaşlarımız Türkiye’nin Gümrük Birliği’ndeki vazgeçilmez rolünü yinelediler.” ifadelerini kullandı.
Kacır, bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında güçlü iş birliğini daha da geliştirecek mekanizmaları da ele aldıklarına işaret ederek, “Her iki taraf da Türk şirketlerinin AB değer zincirlerinin bir parçası olduğu ve Türkiye’nin AB ekonomisinin rekabet gücüne katkıda bulunduğu konusunda hemfikir.” diye konuştu.
TÜRKİYE, ÜRETİMİN VE İNOVASYONUN MERKEZİ HALİNE DÖNÜŞTÜ
Bu başarının Türkiye’nin güçlü araştırma ve inovasyon ekosistemi, gelişmiş sanayi bölgeleri, canlı girişimcilik kültürü ve yüksek vasıflı iş gücü sonucunda olduğuna işaret eden Kacır, “Türkiye, son 21 yılda üretimin ve inovasyonun merkezi haline dönüştü.” değerlendirmesini yaptı.
İHRACATIMIZIN 240 MİLYAR DOLARI SANAYİ ÜRÜNLERİNDEN GELİYOR
Kacır, küresel tedarik zincirlerinde yaşanan zorluklara ve 6 Şubat’ta 14 milyon insanın yaşadığı illeri etkileyen depremlere rağmen Türkiye ekonomisinin üst üste 12 çeyrek boyunca istikrarlı şekilde büyüdüğünü belirterek, “Dünya ekonomisi son 3 yılda yüzde 7 büyürken, bizim ekonomimiz yüzde 20 büyüdü. Geçen yıl 254 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek tarihi bir noktaya ulaştık. Toplam ihracatımızın 240 milyar doları sanayi ürünlerinden geliyor. İmalat sektörümüz büyümemizin ve gelişmemizin motoru olmayı sürdürüyor.” diye konuştu.
Yerli ve milli elektrikli otomobil Togg’un artık yollarda olduğunu anımsatan Kacır, bugüne kadar 10 binin üzerinde aracın sahiplerine teslim edildiğini ifade etti.
Bakan Kacır, Türkiye’deki girişimci ekosisteminin Avrupa’nın yıldızı olarak tanımlandığını, bunu Türkiye’nin potansiyeline inanan ve güvenen yatırımcılarla birlikte başardıklarını vurguladı.
YATIRIM ORTAMINDA İYİLEŞME
Türkiye’de 2002 sonrasındaki siyasi istikrarın ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik sürekli reformların doğrudan yabancı yatırım performansını artırdığına işaret eden Kacır, Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım için rekabet eden diğer bölge ülkelerinden de olumlu yönde ayrıştığını söyledi.
Bakan Kacır, “2002 yılında Türkiye’deki uluslararası şirket sayısı 5 bin 600 civarındayken, bugün ülkemizde 80 binin üzerinde uluslararası şirket faaliyet gösteriyor. Ayrıca, kazanılan ivme sayesinde 1990’lı yıllarda yüzde 0,2 olan küresel doğrudan yabancı yatırım payımız, 2003 sonrası dönemde yüzde 1 civarına yükseldi.” dedi.
Teknoparklarda ve AR-GE merkezlerinde faaliyet gösteren 700’e yakın uluslararası şirketin Türkiye’nin inovasyon ekosisteminin kalbinde yer aldığına dikkati çeken Kacır, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı olan Türkiye Yüzyılı’nda bilgiye dayalı, dijital ekonomiyi büyütecek, yenilikçi ve girişimci insan kaynağımızı güçlendireceğiz.” diye konuştu.
YENİLİKÇİ TEKNOLOJİ MERKEZİ OLACAĞIZ
Kacır, “Türkiye’yi batarya teknolojileri, çip üretimi, uzay teknolojileri, biyoteknoloji, hiper ölçekli veri merkezleri, güneş, rüzgar ve hidrojen enerji sistemleri gibi yenilikçi ve çığır açıcı teknolojilerin merkezi olarak konumlandıracağız.” ifadesini kullandı.
Gelecek dönemde yatırım teşvik sistemini revize etmeyi planladıklarına işaret eden Kacır, bunun büyük ölçekli yatırımlarla arzı güvence altına almayı ve yüksek teknoloji yatırımları artırmayı sağlayacağını, cari açığın azaltılması ve fiyat istikrarı sağlanmasına da katkı vereceğini anlattı.
“Yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırmaya devam edeceğiz. Türkiye ekonomisinin rekabetçiliğini sağlayacak adımlar atacağız.” diyen Kacır, Avrupa Yeşil Mutabakatına ilişkin gelişmeleri başından bu yana yakından takip ettiklerini, bu dönüşüme uyum sürecinin sorunsuz geçmesini sağlamak ve sanayinin rekabetçiliğini korumak amacıyla 2 yıl önce eylem planı hazırladıklarını belirtti.
Yeşil büyüme teknoloji yol haritasıyla karbon yoğun sektörlerin çevresel çözümlerle büyümesini hedeflediklerini, Türk sanayisini karbondan arındırmak için uluslararası finans kuruluşlarıyla projeler başlattıklarını söyleyen Kacır, planlı sanayileşmenin kalbi olan organize sanayi bölgelerini çevresel açıdan dönüştürmeyi amaçlayan bir projeyi de hayata geçirdiklerini anlattı.
YENİLENEBİLİR ENERJİ VURGUSU
Bakan Kacır, “Sanayimizin yeşil enerjiye erişimini kolaylaştıracak adımlar da atıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarına sağladığımız teşviklerle bugün toplam kurulu güç kapasitemizin yüzde 55’ini yenilenebilir enerji kaynakları oluşturmaktadır.” dedi.
Yeşil büyümeye giden sürecin Türkiye ve AB’nin gelecekte daha da yakın çalışması için önemli fırsatlar sunduğuna dikkati çeken Kacır, dijitalleşme ve inovasyon için de benzer bir fırsat penceresin bulunduğu ifade etti.
Kacır, 7,5 milyar avroluk Dijital Avrupa Programı’nın başta KOBİ’ler olmak üzere ekonomideki bütün paydaşların dijital ve yeşil dönüşümüne katkı sağlamakla birlikte insan sermayesinin dijital yetkinliklerini de artıracağına işaret etti.
Türkiye’nin genç, yetenekli ve rekabetçi iş gücü, yüksek teknolojili yatırımları çekmek için tasarlanmış teşvikleri ile güçlü ve dirençli bir yatırım ortağı olduğunu, çok uluslu şirketlerin faaliyetlerini de Türkiye’ye yoğunlaştırdığını dile getiren Kacır, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin 3 kıtayı birbirine bağlayan stratejik konumu, Doğu Asya merkezli üretim ağlarına alternatif arayışlarında merkezi bir güç olma rolünü daha da güçlendiriyor. Sadece iki hafta önce, bir günde hem Toyota’nın hem de Ford’un elektrikli ve hibrit araç üretimi yatırımlarının açılış törenlerine katılma fırsatım oldu. Her ikisi de üretiminin yüzde 80’inden fazlasını ihraç ediyor.
Bizim için doğrudan yabancı yatırım sadece ekonomik büyümeyi sağlamanın bir yolu değil. Ülkemize yatırım yapanları, Türkiye’nin potansiyeline, gücüne ve geleceğine güvenen yatırımcılar olmanın yanı sıra Türkiye Yüzyılı vizyonunu bütün dünyayla paylaşan elçiler olarak görüyoruz. Bu konuda Avrupalı yatırımcılara kapılarımız sonuna kadar açık.”
Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin neredeyse 3’te 2’sinin Avrupa’dan olduğunu anımsatan Kacır, sözlerini, “İhracat hacmimizin yüzde 40’ını AB ülkeleri oluşturuyor. İlk 10 ihracat noktamızdan 5’i AB üyesi ülkeler. Türkiye’nin başarı hikayesinde Avrupalı yatırımcıların önemli bir rol oynadığı açıktır. Türkiye, Avrupa değer zincirine güçlü bir şekilde bağlıdır. Türkiye Yüzyılı’nda yeni başarı öyküleri yazmak için sizlerle yakın iş birliği içinde çalışmaya devam etmeye hazırız.” diye tamamladı.
Programa, Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Levent Gümrükçü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Zeynel Kılınç ile iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve AB kurumlarından çok sayıda yetkili katıldı.