Bakan Kasapoğlu, Avrupa Konseyi 16. Spordan Sorumlu Bakanlar Konferansı’na katıldı
- Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu: - "Avrupa'nın bir parçası olarak spor alanındaki katkılarımızı proaktif bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz" - "Spor organizasyonlarını çevre dostu bir şekilde düzenleme önceliğimizi, gönüllülük bilinciyle desteklemekteyiz. Türkiye'de, özellikle son 20 yılda sporda tesisleşme ve mevzuatla ilgili çok önemli ve temel adımlar attık" - "Avrupa Spor Şartı'nın, sporda iyi yönetişim ilkelerini kapsayacak şekilde güncellenmesini elzem hale getirdiğini anlıyor ve bu süreci destekliyoruz" - "Spor yapmanın bir insan hakkı olarak tanınması doğrultusundaki çalışmaların desteklenmesi gerektiğine inanıyorum"
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye'nin Avrupa'nın bir parçası olarak spor alanındaki katkılarını sürdürmeye devam edeceğini söyledi.
Bakan Kasapoğlu, telekonferans yöntemiyle Avrupa Konseyi 16. Spordan Sorumlu Bakanlar Konferansı'na katıldı.
Kasapoğlu, Yunanistan Spor ve Kültür Bakan Yardımcısı Lefteris Avgenakis'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin konferansı organize eden Genişletilmiş Kısmi Spor Anlaşması'na (EPAS) 2020 Ocak ayında üye olduğunu hatırlatarak, konferansın, Türkiye'nin EPAS ailesine katılmasını müteakip gerçekleştirilen ilk Bakanlar Konferansı olması nedeniyle ayrı bir önem taşıdığını belirtti.
Türkiye'nin, Avrupa ülkeleriyle spor alanında sahip olduğu güçlü iş birliği ve iletişimini, tecrübe ve iyi uygulamaların paylaşımı açısından son derece önemsediğini dile getiren Kasapoğlu, "EPAS'ın spor alanında Avrupa ölçeğinde kurduğumuz iş birliklerini pekiştiren bir çerçeve sunduğunu ve Avrupa'da sportif standartların geliştirilmesi açısından olumlu sonuçlar verdiğini memnuniyetle gözlemliyorum. Bundan sonra da Avrupa'nın bir parçası olarak spor alanındaki katkılarımızı proaktif bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Bakan Kasapoğlu, Kovid-19 sürecinde fiziksel aktivite ve sporun öneminin daha iyi anlaşıldığına dikkati çekerek, bu süreçte, fiziksel aktiviteyi teşvik etmek için "Evde Kal, Hareketsiz Kalma" şiarıyla toplumsal bir farkındalık hareketi başlattıklarını ve bunun olumlu sonuçlarını gördüklerini anlattı.
- "Son 20 yılda sporda tesisleşme ve mevzuatla ilgili çok önemli ve temel adımlar attık"
Sporun her alandaki yapıcı, birleştirici ve dönüştürücü gücünden faydalandıklarını aktaran Bakan Kasapoğlu, "Türkiye'de sivil toplum, özel sektör ve kamu kuruluşları arasındaki iş birliklerini Genç Gönüllüler Platformumuzla en üst düzeye çıkararak geniş kapsamlı gönüllülük programları hayata geçirdik. Bu bağlamda, sporun insanları gönüllülük temelinde seferber etme yeteneğinin, doğaya ve çevreye saygılı bir toplumsal yaşam için değerlendirilebileceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Bakan Kasapoğlu, revize edilen Avrupa Spor Şartı'nda çevresel sürdürülebilirliğe yapılan vurguyu önemli bulduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Zira biz de spor organizasyonlarını çevre dostu bir şekilde düzenleme önceliğimizi, gönüllülük bilinciyle desteklemekteyiz. Türkiye'de, özellikle son 20 yılda sporda tesisleşme ve mevzuatla ilgili çok önemli ve temel adımlar attık. Böylelikle, sporcularımız ve gençlerimiz başta olmak üzere ülkemizde yaşayan herkes seçtikleri branşlarda en modern imkanlarla spor yapabilmektedir. Sporda yaşanan bu gelişim bizleri oldukça sevindiriyor."
Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmış gençlerin sosyal uyumunu güçlendirmek için de sporun motive edici gücünden en iyi şekilde yararlandıklarını ifade eden Kasapoğlu, bu husustaki olumlu gelişmeleri sürekli gözlemlediklerini de söyledi.
- "Spor yapmanın bir insan hakkı olarak tanınması gerektiğine inanıyorum"
Bakan Kasapoğlu, 2001'den bu yana teknoloji, siyaset, sağlık, ekonomide meydana gelen değişikliklerin, insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kaçınılmaz olarak spor üzerinde önemli etkileri olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu durumun Avrupa Spor Şartı'nın, sporda iyi yönetişim ilkelerini kapsayacak şekilde güncellenmesini elzem hale getirdiğini anlıyor ve bu süreci destekliyoruz. Dil, din, ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, ekonomik durum farklılıklarını aşan evrensel ve etik bir spor ideali, sporda insan haklarının gözetilmesi ve uygulanması bakımından kilit taşıdır. Bu itibarla, spor yapmanın bir insan hakkı olarak tanınması doğrultusundaki çalışmaların desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Bütün spor dallarında insan haklarını yetkin bir şekilde korumak doğrultusunda adımlar atmak için önümüzde uzun bir yol var. Bu konudaki bütün girişimleri gerek EPAS gerek ikili ilişkiler çerçevesinde müşterek pratiklere dönüştürmek konusunda istekliyiz. Sporla ilgili bütün hukuki mekanizmaların değerlendirmelerinde, insan haklarını öncelikle gözetmelerini önemsiyoruz."
Spor hareketinin özerkliğinin, sportif kalitenin gelişmesi bakımından önemine inandığını ve bu yapının ulusal ve uluslararası normlarla denetlenmek suretiyle daha iyi korunabileceğini düşündüğünü dile getiren Kasapoğlu, "Bu doğrultuda, sporda adil yarışma hakkının tesis edilmesi ve sporun tüm paydaşlarının haklarının korunması için mevzuatımızı geliştiriyoruz. Birlikte atacağımız güçlü adımların, sporu daha kapsayıcı ve insan hakları çerçevesindeki uluslararası normlarla daha uyumlu kılacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.
Bakan Kasapoğlu, pandemi sürecini en kısa zamanda atlatarak Avrupa Konseyi 17. Spordan Sorumlu Bakanlar Konferansı'nda yüz yüze bir araya gelmeyi umut ettiğini belirterek, bir sonraki Bakanlar Konferansı'nı EPAS'ın en yeni üyelerinden biri olan Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştirmekten mutluluk duyacağını da sözlerine ekledi.
AA