Yunanistan Eski Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun Atina görüşmelerinde ele alınan azınlık hakları ve sorunları ile ilgili olarak To Vima gazetesine bir yazı yazdı.

Sabah gazetesinin haberine göre Batı Trakya’da seçilmiş müftüler sorununu konu alan makalesinde Bakoyanni, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kendi müftüsünü seçmesine karşı olmadığını dile getiriyor.  Ancak Bakoyanni, azınlık tarafından seçilecek müftülerin bölgede şer’i kanunları uygulamayacağına dair güvenceler istediğini ifade ediyor.  

Devlete karşı olan yükümlülüklerini yerine getirme koşulu ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eşit vatandaşlık haklarına sahip olduğunu dile getiren Bakoyanni, Yunanistan’ın Müslüman vatandaşları arasında şeriatı uygulayan tek Avrupa ülkesi haline geldiğini söylüyor. Bakoyanni, açık, demokratik ve çağdaş bir azınlık siyasetinin tamamlanabilmesi için Batı Trakya’da şeriat uygulamasına son verilmesi gerektiğini söylüyor.

Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “Hakları ve statüsü bakımından Batı Trakya Türk Azınlığı dini açıdan özerk bir yapıya sahiptir. Bu hak ve özerklik Batı Trakya Türk Azınlığı’na Yunanistan ve Türkiye arasında imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile sağlanmış olup uluslararası hukuk açısından bir sonuç doğurmaktadır. Bu nedenle Yunanistan’ın şeriat uygulayan tek Avrupa ülkesi olarak kaldığı gerekçesi ile müftülerin kadı sıfatı dolayısı ile sahip oldukları şer’i yetkilerin tek taraflı bir karar ile sona erdirilmesi mümkün değildir. Buna karşılık Yunanistan’da Ortodoks Hristiyanlık devletin resmi dini olarak tanımlanmasına rağmen Yunanistan hükümetleri, kilisenin dine ait işlerine karışma hakkına sahip değildir. Bu nedenle Batı Trakya Türk Azınlığı’nın dini alandaki temsilcileri olan müftülerin sahip oldukları şer’i hükümlerin kaldırılması konusu ancak Azınlık’ın kararı ile mümkündür” açıklamasında bulundu.