Balkan ülkeleri neden AK Parti’yi destekliyor?

Bugün Makedonya, Kosova, Sırbistan (Sancak bölgesi) , Bosna-Hersek, Bulgaristan, Arnavutluk ve hatta Yunanistan’daki (Batı Trakya) Bakan, milletvekili, belediye başkanı, kanaat önderleri ve halkıyla Türkiye’nin yanında olması ve destek vermesinin arkasında kuşkusuz AK Parti hükümetlerine duyulan saygı ve sevginin tezahürü vardır. Bu destek manevi duyguların ve bir davanın sonucudur. Yıllarca unutulmuş Evladı Fatihan’ın baba topraklar dediği Türkiye’ye sevgisidir. AK Parti hükümetlerince 13 yıldır Balkanlara gösterilen ilginin karşılığıdır. Balkanların siyasi de olsa Türkiye’ye destek vermelerinin nedenleri çok farklıdır. Gelin bunu açıklayalım. Arnavut Başbakan: “Nedir bu kalabalık?” İki yıl önce Cumhurbaşkanımız ( O zaman Başbakanımız idi) Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Kosova’ya gitmiştik. Orada yaşadığım birkaç ilginç olayı sizlerle paylaşırsam, sanırım başlıktaki sorumuzun bir kısım cevabını almış olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızla ortak dostlarımızdan biri olan Kosovalı Hacı İlyas amcamızın evine yemeğe davet edildik. Bu davete Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve Kosova’nın o tarihteki başbakanı (Şimdiki Dışişleri bakanı ve Kosova’nın müstakbel Cumhurbaşkanı adayı) Haşim Taçi de gelmişlerdi. Kosova’nın Prizren kentinde bulunan bu küçücük evde Türkiye’nin, Kosova’nın ve Arnavutluk’un bakanları, milletvekilleri ve belediye başkanları deyim yerindeyse adeta safları bitişik şekilde omuz omuza oturuyorlardı. Hatta bazıları yerde oturuyorlardı. Son derece sıcak ve samimi bir ortam. Dışarıda abartmıyorum belki de binlerce Kosovalı Arnavut, Türk, Torbeş, Boşnak toplanmış bekliyorlar. Kendi ülkesinde böyle bir manzaraya alışık olmayan Arnavutluk başbakanı Edi Rama merakla yanındaki Kosovalı mevkidaşına Arnavutça sordu: “Nedir bu kalabalık” ? Sorusuna cevap alamadı, çünkü cevabı bilmek için tarihe bakmak gerekiyordu. Dik dur eğilme Balkanlar seninle Ardından Kosova’nın Prizren kentindeki meşhur Şadırvanın olduğu meydana gittik. Tayyip beyin mitingi vardı. On binlerce insan gelmiş, meydan hınca hınç dolu. Kosova başbakanı, kendi ülkesinde bilmiyorum bu kadar kalabalığı toplayabilir mi? Meydana giderken yolda toplanan binlerce insanı hiç saymıyorum. Muhteşem bir tablo ve gurur verici bir atmosfer. Prizren meydanında ilginç bir yazı dikkatimizi çekiyor: “Dik dur eğilme Balkanlar seninle” Burası ne Ankara ne İstanbul, başka bir ülkenin başka bir kentindeyiz. Bu insanların böylesine çılgınca duydukları sevgi, tarihe yazıldı. Kosova’da bir Türk büyüğü için toplanan kalabalık, en son 1911 yılında Osmanlı padişahı Sultan Reşat’ın başkent Priştine’yi ziyaretinde ahaliyle birlikte kıldığı Cuma namazında olmuştu. Ben aynı kalabalıkları Tayyip beyle Bulgaristan’ın Kırcaali, Makedonya’nın Gostivar, Bosna-Hersek’in Saraybosna ve Arnavutluk’un Tiran ziyaretlerine katılarak bizzat gördüm ve şahit oldum. Türkiye Kosova’dır, Kosova Türkiye’dir Tayyip Bey, Kosova’daki miting ’de yaptığı tarihi konuşmada Sırbistan’ı her ne kadar rahatsız etse de “Türkiye Kosova’dır, Kosova Türkiye’dir” diyerek Türkiye’nin Kosova’ya verdiği önemi göstermişti. Zaten Kosova’yı bağımsızlığını ilan ettiği 2008’de ilk tanıyan ülkelerden biri de Türkiye olmuştur. Yine bir Kosova ziyaretinde Tayyip beyi Türkiye’ye uğurladıktan sonra birkaç gün daha Kosova’da kalmıştım. Ertesi gün Cuma namazı için Priştine’de küçük bir Osmanlı camisinde Cuma namazını kıldık. Arnavut hocanın ilginç Cuma hutbesi ve duası Arnavut hoca Cuma hutbesini veriyordu. Bugün bile hatırlayınca tüylerim diken diken olur. Hutbenin sonunda, ey cemaat dedi, “Dün ülkemizi ziyaret eden Türkiye’nin Başbakanı için dua etmenizi istiyorum. O başbakan ki bizim dostumuzdur ve Allah dostudur.” İrkildim ve ben de cemaatin duasına yürekten Âmin dedim. Namazdan sonra gidip hocaya, Türk vatandaşı olduğumuz ve çok etkilendiğimi söyledim ve teşekkür ettim. Allah ondan ve o cemaatten razı olsun. Bilge kralı son gün ziyaret Yaşadığı bütün zorluklara rağmen Bosna-Hersek'i bağımsız bir devlet yapmayı başaran, en zor anında halkının bir "baba" gibi etrafında kenetlendiği, derin bilgi birikimiyle "Bilge Kral" adıyla anılan Aliya İzzetbegoviç, vefatından bir gün önce kendisini ziyaret eden Recep Tayyip Erdoğan'a, "Bosna'ma sahip çıkın", "Bosna'mı koruyun" diyerek vasiyetini iletmişti. Bosna-Hersek ile Sırbistan arasındaki barışma Türkiye’nin arabuluculuğunda olmuş, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç de 11 Temmuz 2010'da Srebrenitsa'da düzenlenen soykırımı anma törenlerine Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile katılmış ve yaşanan acı olaylardan dolayı özür dilemişti. Türkiye’nin Balkanlardaki kurumları ve yaptıkları hizmetler AK Parti hükümetlerinde Türkiye’nin TİKA, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, Dışişleri bakanlığı, TRT, Diyanet işleri başkanlığı gibi kurumlarla Balkanlara verdiği muhteşem hizmet Balkan ülkelerince malumdur. Örneğin Makedonya’nın Jupa belediyesinde bulunan Atatürk’ün babası Ali Rıza efendinin evi yüz yıl sonra TİKA tarafından AK Parti hükümetince yapılmıştır. Balkan ülkelerindeki Türkçe kursları, Osmanlı medeniyetinin restorasyonu, Balkanlardaki bir takım alt yapı çalışmaları Türkiye Cumhuriyeti tarafından yerine getirildi. Balkan ülkelerinde yaşayan Türklerin, Arnavutların, Boşnakların, Torbeş ve Pomakların ve hatta Romanların hamisi Türkiye olmuştur. Seçim öncesi Balkan heyetinin İzmir ziyareti Bu şekilde anlatılacak çok sayıda örnek var. Yazının başlığında sorulan sorunun cevabı için tüm bu hizmetlerin özellikle son 13 yılda Balkanlara verilen önemin dikkatle takip edilmesi gerekiyor. Bugüne gelindiğinde, 8 Ekim 2015 tarihinde İzmir’deki Başbakanlık ofisinde bizim de katıldığımız önemli bir yemekli bir toplantı vardı. İzmir’deki Başbakanlık Ofisi açıldığından beri ilk kez uluslararası bir toplantıya ev sahipliği yapıyordu. Bu toplantıya Balkan ülkelerinden gelen altısı Bakan olmak üzere milletvekilleri ve parti genel başkanları katıldılar. Ertesi gün Balkanlardan gelen bu üst düzey misafirlerimizle birlikteydik. AK Parti İzmir il başkanlığını ziyaret ettik. Ardından bazı basın yayın temsilcilerine ziyarette bulunduk. Son olarak İzmir’deki Balkan sivil toplum kuruluşlarıyla bir kahvaltıda bir araya geldik. Tüm bu toplantılarda Balkanlardan gelen bu üst düzey misafirler hep aynı şeyi söylediler: “Türkiye’nin istikrarı Balkanlar için son derece önemlidir. Türkiye güçlüyse Balkanlar da güçlüdür. Bunu başarabilecek olan AK Partidir. Bu yüzden 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin başarısı için dua ediyoruz”.