Balkanlarda Türkçe Eğitimi Bilgi Şöleni
Konferansa Edirne Valisi Gökhan Sözer, Ak Parti Edirne Milletvekili Necdet Budak, Belediye Başkanvekili Namık Kemal Döleneken, Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Hareketi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Korman İsmailov, Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Esma Gündoğdu, Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Zülfettin Hacıoğlu, Balkanlar Rumeli Göçmenler Federasyonu Başkanvekili İzzet Altuntaş da katıldı.
Kosova’yı Temsilen Kosova Türk Öğretmenler Başkanı Sn: Ferhat Aşıkferki Katıldı. Konferansa Edirne’de okuyan Kosovalı Öğrenciler de hazır bulundu.
Konferansta, günümüzde Balkanlardaki Türklerin yaşadığı eğitim-öğretim sorunları ve çözüm yolları, anadili eğitimine katkı sağlanması ve gelecekte tedbirlerin alınması tartışılmıştır.
Etkinlik Cumartesi (15.01.2011) günü 10.45’te açılış konuşmalarıyla başlamış ve 2 oturum halinde sürmüştür. Pazar günü ise Kırcaalili ressamların sergi açılışı yapılmıştır.
Konferansa katılan konuşmacılar:
1. Oturum’da
- Prof. Dr. Hayriye Süleymanoğlu YENİSOY (Ankara)
- Prof. Dr. Mustafa MEHMED (Romanya)
- Doç. Dr. İbrahim YALIMOV (Bulgaristan)
- Sami TORAMAN (Batı Trakya- Yunanistan)
2. Oturum’da
- Prof. Dr. Ahmet GÜNŞEN (Trakya Üniversitesi)
- Doç. Dr. Fadıl HOCA (Üsküp-Makedonya)
- Ferhat AŞIKFERKİ (Prizren-Kosova)
- Harun BEKİR ( Kırcaali-Bulgaristan)
Ferhat Aşıkferki, Sultan Murat Hüdavendigâr’dan, Kosova Türklerinden ve Kosova Türk eğitimcilerinden selam getirdiğini söyleyerek sunumuna başladı. Kosova’daki Türkçe eğitimin tarihi süreci hakkında bilgi verdikten sonra bağımsız Kosova kurulduktan sonra eğitimde yaşanan gelişmeleri ve sorunları anlattı. Son olarak Kosova’da Türkçe Eğitimde önlem alınması gerektiğine ve gelişmesi için yapılması gerekenlere değindi. Konferans sonunda Ferhat Aşıkferki Edirne’de Okuyan Kosovalı Öğrencilerle de görüşme fırsatı buldu. Görüşme sonunda Ferhat Aşıkferki öğrencilere başarı dileklerini sundu.
SONUÇ BİLDİRGESİ
Edirne Valiliği, Trakya Üniversitesi, Balkan Federasyonu ve Trakya-Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği iş birliğiyle 15-16 Ocak 2011 tarihlerinde Edirne’de “Balkanlarda Türkçe Eğitimi” (2011 Edirne Buluşması) konulu uluslararası bir bilgi şöleni düzenlenmiştir.
Bilgi şölenine Türkiye’den başka Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve Kosova’dan bilim insanları ile aynı Balkan ülkelerinden milletvekili, belediye başkanı ve değişik sivil toplum kuruluşu temsilcileri konuşmacı ve tartışmacı olarak katılmışlardır.
Bilgi şöleninde sekiz bildiri sunulmuş; oturumların sonundaki tartışma bölümünde Türkiye’den ve söz konusu Balkan ülkelerinden gelen bilim insanı, belediye başkanı ve sivil toplum kuruluşlarına mensup çok sayıda katılımcı tarafından bilgi şöleni değerlendirilmiştir.
Bilgi şöleninde Batı Trakya, Bulgaristan, Makedonya, Romanya ve Kosova Türklerinin ana dili eğitimi sorunları görüşülüp bilimsel anlamda tartışılmış; mevcut durumun tespiti yanında, geleceğe dönük atılması gereken adımlar ve alınması gereken tedbirler bağlamında aşağıdaki görüş ve dileklerin sonuç bildirgesi olarak yayımlanması kararlaştırılmıştır.
1. Bir kültür unsuru olması yanında, kültürü yapan ve nesiller boyu taşıyıp yansıtan dilin millet hayatındaki yeri ve önemi tartışılamaz. Bu anlamda Türkçe, Türk kültür ve kimliğinin yapı taşı olarak karşımıza çıkar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Atatürk’ün deyimiyle; “Türk milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili Türk milleti için mukaddes bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz badireler içinde ahlâkını, ananelerini, hatıralarını, menfaatlerini, elhasıl bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir.”
Dolayısıyla, yabancı dil ve kültür coğrafyaları içinde azınlık olarak yaşayan Balkan Türklerinin Türk kimlik ve kültürlerini koruyabilmeleri için, Türk kimlik ve kültürünün yapıcısı ve taşıyıcısı olan Türkçemizin ana dili eğitim ve öğretiminden asla vazgeçilemez.
2. Bu sebeple azınlık olarak yaşanılan söz konusu ülkelerde, Türklere verilen ana dili eğitimi haklarının sonuna kadar kullanılması gerekmektedir.
3. Söz konusu ülkelerle Türkiye Cumhuriyeti arasında yapılan ve hâlen yürürlükte olan ikili veya çok taraflı antlaşmalarla verilen hakların da çağın gereklerine ve insan haklarına uygun olarak daha da iyileştirilmesi konusundaki gayretler artırılmalıdır.
4. Batı Trakya Türklerinin 1951 Türk-Yunan Kültür Anlaşması çerçevesinde 3065/1954 Sayılı Yasa gereğince her iki taraf için hazırlanan kitaplar daha çağdaş ve bilimsel ölçütlere uydurulmalıdır. Diğer Balkan Türkleri ise yaşadıkları ülkelerin müfredat programlarına tabi olduklarından, bu müfredat programlarına göre hazırlanan ders kitaplarının Türkçeye tercümesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin takipçi olması ve gerekli kontrollerin yapılması konusunda uluslararası anlaşmaların kendisine verdiği yükümlülükleri yerine getirmesi beklenmektedir.
5. Ana dili eğitiminin okul öncesinden başlatılarak mutlaka Türkçe yapılması; bu eğitimi verecek olan öğretmenlerin de gerekli eğitimi Türkiye’de ve diğer Balkan ülkelerindeki Türkçe eğitim verilen eğitim fakültelerinden almaları gerekmektedir.
6. Balkan ülkelerinde, Türk toplumunun kendilerine ait okul binaları olmayan yerlerde mutlaka kendilerine ait okulları inşa etmelerine imkân ve fırsat sağlanmalıdır.
7. Balkan Türklerinin Türkçe eğitim-öğretim yapan bir üniversiteye çok ihtiyaçları vardır. Bu konuda mevcut siyasi şartlar ve yasalar çerçevesinde uygun görülecek ülkelerde eğitim fakültelerini de ihtiva edecek Türkçe eğitim-öğretim yapan üniversitelerin kurulması büyük bir ihtiyacı ve boşluğu dolduracaktır.
8. Balkan Türkleri olarak, Türkiye Türkçesini kullanmak, hatta Türkiye Türkçesi ile bütünleşmek zorundayız. Bu anlamda, eğitim-öğretimden başlayarak yazılı ve görüntülü basın-yayın organlarına kadar Türkiye Türkçesi hâkim kılınmalı ve yaygınlık kazanmalıdır. Böylece, daha yüz yıl öncesine kadar Balkanlarda devlet dili olmanın yanında, prestij dili de olan Türkçe, değişen siyasi ve kültürel şartlara rağmen, Türkiye Cumhuriyeti’nin de bütün kurum ve kuruluşlarının da desteği alınarak, Balkanlar coğrafyasında tekrar yaygınlık ve etkinlik kazanmış olacaktır. Bu konuda her türlü çaba harcanmalıdır.
9. Balkan Türklüğünün millî kimlik ve kültürlerini yaşayabilmeleri ve koruyabilmelerinin asgari şartlarını sağlayan ana dili eğitim-öğretimini istenen düzeye getirebilmeyi amaçlayan bu tür çalıştayların, belli bir periyoda bağlanması ve en az yılda bir kez olmak üzere, Trakya Üniversitesi ve Balkan-Rumeli Türkleri Konfederasyonunun iş birliğinde Türkiye’nin değişik illeri ile değişik Balkan ülkelerinde tekrarlanarak süreklilik kazanması da son derece önem arz etmektedir.
11. Balkanlarda yaşayan ve Türk milletinin bölünmez birer parçası olan soydaşlarımıza, Türk dilinin ve kültürünün ilelebet yaşaması ve yaşatılması için, başka ülkelerde olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından çifte vatandaşlık hakkı verilmelidir.
12. Söz konusu Balkan ülkelerinde yaşayan Türklerin çocuklarını Türkçe eğitim verilen resmî devlet okullarına göndermeleri teşvik edilmeli; hiçbir sebep Türk çocuklarının ana dili eğitim-öğretiminden mahrum kalmalarına sebep teşkil etmemelidir.
13. Balkanlarda Türkçenin Eğitimi konulu çalıştayların sürdürülebilmesi için, Balkan-Rumeli Göçmenleri Konfederasyonundan iki, Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsünden ve katılımcı ülkelerden birer temsilcinin seçilmesiyle daimi bir sekretaryanın kurulması uygun görülmüştür
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Prof. Dr. Mustafa MEHMED (Romanya)
Prof. Dr. Hayriye Süleymanoğlu YENİSOY (Türkiye)
Doç. Dr. İbrahim YALIMOV (Bulgaristan)
Harun BEKİR (Bulgaristan)
Prof. Dr. Ahmet GÜNŞEN (Türkiye)
Doç. Dr. Fadıl HOCA (Makedonya)
Zürfettin HACIOĞLU (Türkiye)
Dr. Esma GÜNDOĞDU (Türkiye)
Ali Sami TORAMAN (Batı Trakya)
Ferhat ÂŞIKFERKİ (Kosova)