Balkanların Romeo ve Julieti
BALKANLARIN ROMEO VE JULİETİ
Değerli okuyucularımız bu hafta sizlerle Balkanların Romeo ve Juilet’i olarak anılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Eleni Karinte'nin günümüze yansıyan destansı aşk hikâyesinden bahsetmek istiyorum. Dilden dile günümüze kadar gelen büyük aşk hikâyesi bizlere kimi zaman efsane mi? gerçek mi? diye sorgulatıyor? 19. yüzyılda yaşanan aşk hikayesinin baş rollerinde Mustafa Kemal Atatürk ve Manastır' lı güzel Eleni Karinte yer alıyor. Birbirlerine aşık olmalarına karşılık kavuşamayan çiftin hikayesi asr - ı saadet dönemindeki aşk -ı, sevgiyi ve muhabbeti yansıtıyor sanki. Atatürk' ün Müslüman, Eleni’nin Hıristiyan olması, dini ve sosyal kısıtlamalar dolayısıyla erken bitmesine mahkûm olan büyük aşk, Balkanların Romeo ve Juliet hikayesi olarak bir yüzyıl sonra hala konuşulur durumda ve kanıt niteliğindeki belgeleri görmek isteyen turistler kilometrelerce uzaktan ziyaret etmektedir.
SIR DOLU MEKTUP
Manastır Enstitüsü, bir zamanlar Atatürk' ün eğitim aldığı bina şu an müzeye dönüştürülmüş durumda, değerli okuyucularımız. Büyük Türk reformcu Atatürk' onuruna yapılan anı odasının tam ortasında Manastırlı Elene Karinte' nin mektupları yer almaktadır. Müzede Atatürk' ün fotoğrafları, savaş çizimleri, kütüphane, büst ve balmumu figüründen oluşan oda Mustafa Kemal Atatürk' ün hayatının tüm sırlarını toplamış görünüyor.
Kader ve hayat yolunda buluşamayan çiftin hikayesi beni de oldukça etkiledi, aşk dolu ifadeler şu şekilde devam ediyor;
”Çok seneler geçti, ben halen her gün senden haber bekliyorum. Herhangi bir zamanda mektubumu alırsan, beni hatırla. Kağıttaki gözyaşlarımı görebileceksin. Yıllar ve olaylar geçiyor, seninle ilgili çok şeyler konuşuluyor. Mektubumu okurken, başka kadını seviyorsan, mektubumu yırt." ...
Manastırlı Eleni Mustafa Kemal Atatürk' e olan sevgisinin ömür boyu süreceğini aşağıdaki kelimelerle açıklamış;
"Benim seni sevdiğim kadar, o kadını o kadar çok seviyorsan, kendisine hiçbir şey söyleme, senin kadar mutlu olmasını diliyorum. Fakat, balkondaki kızı hatırlıyorsan ve başkasını sevmiyorsan, seni beklediğimi ve ömrüm boyunca bekleyeceğimi bilmeni istiyorum”..
Büyük aşkı anlatan mektubu tek nefeste okuyan turistler, Manastır’da Şirok Sokak’ta bulunan Karin’in evi önünde fotoğraf çektiriyorlar, evin balkonu ise hüzünlü aşk hikayesini anımsatıyor ve ziyaretçilerini zaman yolculuğuna çıkarıp büyülüyor adeta. Çok kıymetli okuyucularımız yolunuz düşerse ya da kültürel gezi olarak nereye gitmeliyim diye düşünüyorsanız Manastır sizler içinde doğru adres olacaktır. Tüm dünyada ve Balkan ülkelerinde ve Türkiye' de yaşayan hemşerilerime en derin saygılarımı, selamlarımı sunuyorum