Doktorların hastalık teşhisi sonrasında en fazla iki yıl ömür
biçtikleri Sedat Balkanlı Şükran Hanım ın büyük desteği ve ilgisiyle
iki yıl yaşar derken 12 yıl sürdü yaşam mücadelesi. Bugün 30’lu
yaşlardaki futbolseverler için kafa gollerinin unutulmaz stoperlerinden
birisiydi. Kolundaki bilekliği, arkadan uzattığı saçlarıyla hafızalara
kazınan bıçak gibi bir stoperdi. 15 Ocak 1965’te İstanbul da dünyaya
gelen Sedat, soyadından da anlaşılacağı üzere Balkan göçmeni bir Türk
ailesine mensuptu. Göçmenliği adeta oynadığı takımlara da yansıyacaktı.
Çünkü futbola muhacir nüfusun yoğun olarak yaşadığı Gaziosmanpaşa’nın
futbol takımında başlamıştı. Yıldızı parladığında Konyaspor’da idi ve
oradan da A Milli olacağı Bursaspor’a geçecekti. 1992 ile 1994 yılları
arasında 2 sezon forma giydiği Bursaspor’daki performansı ile 29
yaşında Milli takıma seçilmişti. Norveç deplasmanında 3-1 kaybettiğimiz
maçta Feyyaz’ın attığı gol öncesi iyi bir kafa vuruşu yapmış ve dönen
top gol olmuştu. 1994 yazında Galatasaray’a gelen Sedat sezon boyunca 7
gole imza attı. Bu gollerden ikisi Fenerbahçe ve Trabzonspor a idi.Bir
stoper için hayli iyi bir gol oranıydı bu.  1995 te ise Galatasaray da
yaşanan teknik direktör değişimi formunun zirvesinde olan Sedat ın
Eskişehirspor a gitmesine neden olmuştu. Oradaki bir sezonun ardından
bu defa Fenerbahçe ye transfer oldu. Ancak sadece iki lig maçında
sonradan oyuna girebildi. Çünkü sezon ortası geldiğinde henüz 31
yaşında ALS (Felce sebep olan ilerleyici bir sinir sistemi hastalığı)
teşhisi konmuştu. Hayatının baharında güçlü bir insanken birden bire bu
hastalık çıkmıştı. Maalesef tedavisi olmayan bir hastalıktı. Buna
rağmen o inancını hiç kaybetmedi. Lakin geçen zamanla birlikte adeta
erimeğe başlamıştı. Futbol dünyasının ama çok az bir süre formasını
giymesine rağmen bilhassa Fenerbahçe kulübünün ilgisi hiç eksilmedi
üzerinden. Ama belki de  en önemlisi vefa sahibi bir eşi vardı.
Balkanlı ailesi mümkün olduğunca direndi bu hastalığa karşı.Milli
Futbolcunun vefakar eşi Şükran Hanım 12 yıl boyunca eşinin yanından hiç
uzun süreli ayrılmamıştı. Ta ki 15 gün öncesine kadar… Her  zaman
olduğu gibi eşi Sedat  Balkanlı nın iznini alarak kız kardeşiyle
beraber umreye giden Şükran Hanım kutsal topraklarda hayat arkadaşı
için bol bol dua etti.Uzun süreli olarak yanından bu kadar uzak
kalmıştı. Ve kutsal topraklardan döndüğü gün Sedat hayata veda etmişti.
Bu satırları okuduğunuzda Sedat ın cenazesi de defnedilmiş olacak.
Bugün çıkar peşindeki evlilikler, birazcık zorluk gördüğünde evi terk
etmeler. Balkan göçmeni bu çift değerlerimizin, sevginin, saygının
yerle bir olduğu bu zamanda bir ailenin nasıl olması gerektiğini sözle
değil bizzat yaşayarak göstermesi ne kadar etkileyici.