Batı Trakya AGİT’te temsil edildi
Sivil toplum hazırlık toplantısında Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunları dile getirildi
Astana'daki toplantıda AGİT taahhütlerinin uygulanmasına yardımcı olmada sivil toplum rolü konulu ilk oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda AGİT Demokratik Kuruluşlar ve İnsan Hakları Ofisi(ODIHR) Hoşgörü ve Ayrımcılık Gözetmeme Bölümü Başkanı Floriane Hohenberg’in moderatörlüğünde Melek Kırmacı, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın nefreti kışkırtan eylemlerin son yıllarda artış göstermesinden duyduğu endişeyi dile getirerek Yunanistan’da İnsan Hakları Ulusal Komisyonu’nun da haber bültenlerinde klişe ve önyargıların son dönemde artış gösterdiğini ifade ettiğini söyledi. Irkçı temelde gerçekleşen olayların cezalandırılmadığını ya da dikkate alınmadığını söyleyen Kırmacı, temel problemin bazı hukuki çevreler tarafından ırkçılık ve nefret suçu kavramlarının yorumlanmasından kaynaklandığını dile getirdi. İbrahim Baltalı’ya 19 Kasım 2009’da yapılan saldırıyı örnek gösteren Kırmacı, nefret suçları konusunda Yunanistan dahil tüm AGİT katılımcı ülkelerini ırk, din, etnik köken, toplumsal cinsiyet ya da başka bir statü nedeni ile gerçekleşen şiddet suçlarının suçlunun cezalandırılması sırasında ağırlaştırıcı bir sebep olarak kabul etmeye davet etti.
Aynı oturumda konuşan Pervin Hayrullah, 927/1979 sayı ve tarihli yasa ile 3719/2008 sayı ve tarihli yasanın nefret suçlarının cezalandırılmasını öngörmesine karşın Batı Trakya’da uygulamanın bu yönde gerçekleşmediğini söyledi. Bu ayrımcı azınlık politikasının sonucunda Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na ait mülkler ile bu azınlığa üye kişilerin nefret suçlarının hedefi haline geldiğini söyleyen Hayrullah, 2009 yılı ve 2010 yılının ilk döneminde kutsal mekanlara yapılan saldırılarda artış gözlemlendiğini dile getirdi. Buna karşılık yetkili makamların önlemler almak yerine yalnızca bu saldırıları kayıt ettiklerini ya da nadir olarak kınadıklarını söyleyen Hayrullah, Yunan devletini ikili, uluslar arası ve ulusal belgelere uygun olarak davranmaya çağırdı.
İlk oturumun ardından gerçekleştirilen ikinci oturumda sivil toplum örgütü temsilcileri Avrupa Konseyi Irkçılık ve Hoşgörüsüzlük Karşıtı Avrupa Komisyonu(ECRI) Genel Sekreteri Stephanos Stavros’un moderatörlüğünde karşılıklı saygı ve anlayışın artırılması konusunu tartıştılar. Üçüncü oturumda ise AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Danışmanı Zenet Mujic’ib moderatörlüğünde hoşgörüsüz söylem ile mücadele konusu tartışıldı. Bu oturumda Litvanya Gazeteciler Birliği Başkanı Dainius Radzevicius ile Sırbistan İnsan Hakları Helsinki Komitesi Yönetici Direktörü Ivan Kuzminovic internet temelli nefret suçları ile medyanın hoşgörüsüz söylem ile mücadelede potansiyel olumlu rolü hakkında görüşlerini belirttiler. Bu oturumda söz alan Melek Kırmacı, düşünce ve ifade özgürlüğünün garanti altına alınması şartı ile birlikte internet temelli nefret suçlarının ciddi bir sorun olduğunu ve bu iki kavram arasında bir denge oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Yüksek düzeyli konferansta AGİT katılımcı ülkelerine sunulacak tavsiyeler ile ilgili olarak Kırmacı, internet üzerinde ırkçı, yabancı düşmanı ve Müslüman karşıtı propaganda ile mücadele ile ilgili herhangi bir stratejinin temelinde farkındalığın artırılmasının olması gerektiğini söyledi. Bu anlamda Kırmacı, ODIHR’nin nefret suçları yıllık raporunda internet temelli nefret suçlarına daha fazla yer vermesi önerisinde bulunmakla birlikte AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi’nin katılımcı ülkelerde ulusal mevzuatın gözlemlenmesinde daha aktif bir rol üstlenmesi tavsiyesinde bulundu.
Aynı oturumda konuşan Pervin Hayrullah, yazılı ve görsel medyada yer alan haberlerin toplum genelinde nefreti kışkırtma ve nefret suçu ve eylemlerine dönüştürme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. İnternetin ırkçı ve nefret dolu söylemlerin yayılmasında potansiyel bir araç olduğuna dikkat çeken Hayrullah, internet üzerinden yayında yapan “Stohos.gr” isimli gazetede yer alan haberler ile Türk azınlık üyesi kişilerin hedef gösterildiklerini söyledi. Buna ek olarak Hayrullah, Atina’dan yayın yapan Alter TV’nin Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili düşmanca bir tavır içerisinde haber yapmasını takip eden ayda İskeçe’de iki caminin saldırıya uğradığını ifade etti.
Astana'daki toplantıda AGİT taahhütlerinin uygulanmasına yardımcı olmada sivil toplum rolü konulu ilk oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda AGİT Demokratik Kuruluşlar ve İnsan Hakları Ofisi(ODIHR) Hoşgörü ve Ayrımcılık Gözetmeme Bölümü Başkanı Floriane Hohenberg’in moderatörlüğünde Melek Kırmacı, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın nefreti kışkırtan eylemlerin son yıllarda artış göstermesinden duyduğu endişeyi dile getirerek Yunanistan’da İnsan Hakları Ulusal Komisyonu’nun da haber bültenlerinde klişe ve önyargıların son dönemde artış gösterdiğini ifade ettiğini söyledi. Irkçı temelde gerçekleşen olayların cezalandırılmadığını ya da dikkate alınmadığını söyleyen Kırmacı, temel problemin bazı hukuki çevreler tarafından ırkçılık ve nefret suçu kavramlarının yorumlanmasından kaynaklandığını dile getirdi. İbrahim Baltalı’ya 19 Kasım 2009’da yapılan saldırıyı örnek gösteren Kırmacı, nefret suçları konusunda Yunanistan dahil tüm AGİT katılımcı ülkelerini ırk, din, etnik köken, toplumsal cinsiyet ya da başka bir statü nedeni ile gerçekleşen şiddet suçlarının suçlunun cezalandırılması sırasında ağırlaştırıcı bir sebep olarak kabul etmeye davet etti.
Aynı oturumda konuşan Pervin Hayrullah, 927/1979 sayı ve tarihli yasa ile 3719/2008 sayı ve tarihli yasanın nefret suçlarının cezalandırılmasını öngörmesine karşın Batı Trakya’da uygulamanın bu yönde gerçekleşmediğini söyledi. Bu ayrımcı azınlık politikasının sonucunda Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na ait mülkler ile bu azınlığa üye kişilerin nefret suçlarının hedefi haline geldiğini söyleyen Hayrullah, 2009 yılı ve 2010 yılının ilk döneminde kutsal mekanlara yapılan saldırılarda artış gözlemlendiğini dile getirdi. Buna karşılık yetkili makamların önlemler almak yerine yalnızca bu saldırıları kayıt ettiklerini ya da nadir olarak kınadıklarını söyleyen Hayrullah, Yunan devletini ikili, uluslar arası ve ulusal belgelere uygun olarak davranmaya çağırdı.
İlk oturumun ardından gerçekleştirilen ikinci oturumda sivil toplum örgütü temsilcileri Avrupa Konseyi Irkçılık ve Hoşgörüsüzlük Karşıtı Avrupa Komisyonu(ECRI) Genel Sekreteri Stephanos Stavros’un moderatörlüğünde karşılıklı saygı ve anlayışın artırılması konusunu tartıştılar. Üçüncü oturumda ise AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Danışmanı Zenet Mujic’ib moderatörlüğünde hoşgörüsüz söylem ile mücadele konusu tartışıldı. Bu oturumda Litvanya Gazeteciler Birliği Başkanı Dainius Radzevicius ile Sırbistan İnsan Hakları Helsinki Komitesi Yönetici Direktörü Ivan Kuzminovic internet temelli nefret suçları ile medyanın hoşgörüsüz söylem ile mücadelede potansiyel olumlu rolü hakkında görüşlerini belirttiler. Bu oturumda söz alan Melek Kırmacı, düşünce ve ifade özgürlüğünün garanti altına alınması şartı ile birlikte internet temelli nefret suçlarının ciddi bir sorun olduğunu ve bu iki kavram arasında bir denge oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Yüksek düzeyli konferansta AGİT katılımcı ülkelerine sunulacak tavsiyeler ile ilgili olarak Kırmacı, internet üzerinde ırkçı, yabancı düşmanı ve Müslüman karşıtı propaganda ile mücadele ile ilgili herhangi bir stratejinin temelinde farkındalığın artırılmasının olması gerektiğini söyledi. Bu anlamda Kırmacı, ODIHR’nin nefret suçları yıllık raporunda internet temelli nefret suçlarına daha fazla yer vermesi önerisinde bulunmakla birlikte AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi’nin katılımcı ülkelerde ulusal mevzuatın gözlemlenmesinde daha aktif bir rol üstlenmesi tavsiyesinde bulundu.
Aynı oturumda konuşan Pervin Hayrullah, yazılı ve görsel medyada yer alan haberlerin toplum genelinde nefreti kışkırtma ve nefret suçu ve eylemlerine dönüştürme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. İnternetin ırkçı ve nefret dolu söylemlerin yayılmasında potansiyel bir araç olduğuna dikkat çeken Hayrullah, internet üzerinden yayında yapan “Stohos.gr” isimli gazetede yer alan haberler ile Türk azınlık üyesi kişilerin hedef gösterildiklerini söyledi. Buna ek olarak Hayrullah, Atina’dan yayın yapan Alter TV’nin Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili düşmanca bir tavır içerisinde haber yapmasını takip eden ayda İskeçe’de iki caminin saldırıya uğradığını ifade etti.
Toplantıların Ayrımcılık ile mücadele ve karşılıklı saygı ve anlayışın teşvik edilmesi konulu oturumunda bir konuşma yapan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi(AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, AGİT ve Avrupa Konseyi’nin ortak değerleri paylaştıklarını ifade etti.Burada Devlet Bakanı Mehmet Aydın da bir konuşma gerçekleştirdi. Aydın, Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlüğün giderek artış gösterdiğinin gözlemlendiğini dile getirdi. Müslüman dünyası ile daha geniş kapsamlı ve ulaşılabilir bir uzlaşı yaratılması gerektiğini ifade eden Aydın, NATO ve Avrupa Konseyi’nde bu anlamda gerçekleştirilen yeni çalışmalardan bahsetti.
Toplantının ikinci gününde yasama, yürütme, veri toplanması ve nefret suçları dahil sivil toplumun hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık ile mücadelesi konulu oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda söz alan Yunanistan Kazakistan Büyükelçisi Evangelos Denaksas, nefret suçları ile mücadelede ülkesinde yaşanan gelişmeleri aktardı. Nefret suçları ile mücadelede polislerin ve savcıların eğitimi, mağdur desteği ve tazminat gibi mekanizmaları oluşturduklarını söyleyen Denaksas, yasama alanındaki gelişmeleri zaman içerisinde etkisini göstereceğini dile getirdi. Büyükelçi Trakya’da(Batı Trakya’da) yaşananların münferit olaylar ya da uydurma olduğunu idda etti.
Toplantının ikinci gününde yasama, yürütme, veri toplanması ve nefret suçları dahil sivil toplumun hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık ile mücadelesi konulu oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda söz alan Yunanistan Kazakistan Büyükelçisi Evangelos Denaksas, nefret suçları ile mücadelede ülkesinde yaşanan gelişmeleri aktardı. Nefret suçları ile mücadelede polislerin ve savcıların eğitimi, mağdur desteği ve tazminat gibi mekanizmaları oluşturduklarını söyleyen Denaksas, yasama alanındaki gelişmeleri zaman içerisinde etkisini göstereceğini dile getirdi. Büyükelçi Trakya’da(Batı Trakya’da) yaşananların münferit olaylar ya da uydurma olduğunu idda etti.
Toplantının ikinci gününde ABTTF ve BTAYD Azınlık’ın sorunları gündeme taşıdılar
Mevcut AGİT taahhütlerine göre karşılıklı anlayışın ve çeşitliliğe saygının teşvik edilmesinde eğitimin rolü başlıklı beşinci oturumda Pervin Hayrullah, bir konuşma gerçekleştirdi. Bu oturumda Hayrullah, çoğulcu toplumların yaratılmasında eğitimin rolüne dikkat çeken Hayrullah, Yunanistan’da ders kitaplarında Türklere yönelik nefret içerikli ifadelerin hala yer aldığını söyledi. Hayrullah, müfredat ve ders kitaplarının bu tür ifadelerden arındırılması gerektiğini ifade etti.
AGİT taahhütlerine uygun olarak hoşgörüsüzlüğün kamusal yaşamda yansımaları ve internet dahil medyada açık diyalog aracılığı ile anlayışın teşvik edilmesi konulu altıncı oturumda Melek Kırmacı bir konuşma gerçekleştirdi. Kırmacı, internet temelli suçların pek çok farklı unsurdan kaynaklanmakla birlikte siyasi iklimin ve bu siyasi iklimin medya kaynakları tarafından nasıl sunulduğunun önemli bir unsur olduğunu dile getirdi.