Batı Trakyalı soydaşlar hedefte

29 Mart 2024 - 10:35

Batı Trakyalı soydaşlar hedefte

Batı Trakyalı soydaşlar hedefte
Son Güncelleme :

28 Kasım 2019 - 7:34

290 okuma
(Last Updated On: 28/11/2019)

Batı Trakya Türkleri hedef gösteriliyor

Yunanistan’da iktidarlar değişse de siyasi partilerin Batı Trakya Türklerine bakışı değişmiyor. 

Yunanistan’da resmi olarak öncelenen Rum Ortodoks Hıristiyan kimliğinin dışındaki bütün kimlikleri ötekileştiren zihniyetin siyasi ayağı, Batı Trakya Türklerine yönelik tehlikeli provokasyonlarda bulunuyor.

Partiler üstü bir devlet politikası şeklinde milli menfaatlere yönelik bir tehdit unsuru olarak algılanan Batı Trakya Türkleri’ne yönelik faaliyetler devam ediyor. Milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu, meclise sunduğu soru önergesinde Türkiye’nin Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Yunanistan haritasını göstererek sözde işgal altındaki (Batı) Trakya bölgesinin Türk toprakları olduğunu gösteren görseller yayınladığını, bu sebeple bölgede Türk milis güçleri kurma girişimleri olduğunu iddia etti. Batı Trakya Türklerini milli bir tehdit olarak göstermeye yönelik organize algı operasyonunun bir diğer soru önergesi de Elliniki Lisi (Yunan Çözümü) Partisi Başkanı ve Larisa milletvekili Kiriakos Velopulos’tan geldi. Velopulos soru önergesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen resepsiyona Yunan asıllı davetlilerin de katıldığını, bunlardan birinin Drama Metropoliti Pavlos olduğunu ve Metropolitin Türkiye’nin düzenlediği bir resepsiyona neden katıldığını sordu.

ATİNA/BALKAN GÜNLÜĞÜ

Son günlerde özellikle Yunan parlamentosundaki sağcı iktidar ve muhalefetteki aşırı sağcı milletvekillerinin Batı Trakya Türklerini hedef gösteren açıklamaları dikkat çekiyor. Bunun son örneğini Yunan Çözümü (Elliniki Lisi) partisi  Atina milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu ortaya koydu. Aleksopulu, Türk azınlığın “paramiliter birimler” kurduğu ve bunların 15-20 bin gizli silaha sahip olduğu yalanını ortaya atarak Batı Trakya Türklerini kamuoyu nezdinde ülkeyi tehdit eden tehlikeli bir toplum olarak göstermeye çalıştı.

BÖLÜCÜ, PROVOKATİF VE TEHLİKELİ 

Milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu, meclise sunduğu soru önergesinde Türkiye’nin Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Yunanistan haritasını göstererek sözde işgal altındaki (Batı) Trakya bölgesinin Türk toprakları olduğunu gösteren görseller yayınladığını, bu sebeple bölgede Türk milis güçleri kurma girişimleri olduğunu iddia etti.  HYPERLINK “http://www.timebalkan.com” www.timebalkan.com sitesinin haberine göre; Aleksopulu “Trakya’nın Müslüman azınlıkları tarafından paralel bir güvenlik sisteminin oluşturulması, halihazırda kurulmuş olan paralel din sistemlerini izleyerek Türk milliyetçileri tarafından bir sonraki adım olarak gerekli görüldü. Krediler (Ziraat bankası), sağlık (Müslümanlara özgü klinikler) ve tarım (Tarım kooperatifleri) gibi Türk milliyetçilerinin istediği gibi, bir Türk devleti, Yunan Trakya bölgesinde sessizce kurulur ve tamamlanır.” ifadelerini kullandı.

Provokatif ve yalan ifadelerle dolu soru önergesinde Aleksopulu, sözde güvenli bir kaynağa dayandırdığı iddialarında, dövüş sanatları kurslarına katılan Trakya Müslümanlarının sayısında son zamanlarda bir artış yaşandığını, yine gizli bilgilere göre bölgede tahminlerine göre 15 bin ile 20 bin arasında silah saklandığını öne sürerek Batı Trakya Türklerini açık bir şekilde hedef gösterdi. 

Son dönemde sistematik bir şekilde yürütülen algı operasyonlarıyla Batı Trakya Müslüman Türklerine yönelik özellikle parlamenterlerin tehlikeli ve provokatif açıklamaları durmak bilmiyor. Milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu’un meclise sunduğu asılsız iddialarla dolu soru önergesinden önce yine Elliniki Lisi (Yunan Çözümü) milletvekili Maria Athanasiou da meclise sunduğu soru önergesinde Batı Trakya Türklerini doğrudan veya dolaylı hedef tahtasına koydu.

Athanasiou beş bakanın yanıtlamasını istediği soru önergesinde, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin “yetkisi olmadığı halde” İmathia ilinin Aleksandria ilçesine din görevlisi görevlendirmesini sordu.  Athanasiou ayrıca T.C. Ziraat Bankası’nın faaliyetlerine değinerek, Türkiye’nin T.C. Ziraat Bankası aracılığıyla Batı Trakya’da alternatif bir ekonomik sistem kurduğu iddiasını dile getirdi. Soru önergesinde ülkenin farklı yerlerine imamlar tayin edildiğini, Batı Trakya’da alternatif okulların kurulduğunu iddia eden milletvekili Athanasiou ayrıca Kozlukebir’de düzenlenen AGROFEST “Tarım – Hayvancılık Festivali”ne de değinmiş ve bu etkinlik kapsamında Türkiye’den gelen özel bir ekibin Kozlukebir belediyesi binasında elektronik cihazlarla arama yaptığını iddia etti. Batı Trakya Türklerini milli bir tehdit olarak göstermeye yönelik organize algı operasyonunun bir diğer soru önergesi de Elliniki Lisi (Yunan Çözümü) Partisi Başkanı ve Larisa milletvekili Kiriakos Velopulos’tan geldi. Velopulos soru önergesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen resepsiyona Yunan asıllı davetlilerin de katıldığını, bunlardan birinin Drama Mitropoliti Pavlos olduğunu ve Mitropolitin Türkiye’nin düzenlediği bir resepsiyona neden katıldığını sordu.

Yunan Parlamentosuna sunduğu soruda Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgal ettiğini, orada bulunan kiliseleri otele, depoya ve ahırlara dönüştürdüğünü iddia eden Velopulos, YTB Başkanı Abdullah Eren’i kastederek bir Türk yetkilinin geçtiğimiz günlerde “Batı Trakya’nın gerçek sahibi biziz” açıklamasında bulunduğunu söyleyerek Dışişleri Bakanı Dendias’a bakanlık olarak bu konulara ilişkin görüşlerinin ne olduğunu cevaplamasını talep etti. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Parlamentosu 2. Başkan Yardımcısı Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Milletvekili Haralambos Athanasiu, “Böyle giderse Midilli adası kısa zamanda ikinci Rodop ili olacak” ifadelerini kullanmıştı.  Göçmenleri ve Batı Trakya Türklerini hedef alan bu provokatif açıklamalar ülkedeki ırkçılığın ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığının göstergesi oldu.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.