Bayko sözünde dur
Bulgaristan seçimleri öncesi Bulgaristan başbakanı Boyko Borisov ile bir röportaj yapmış ve bunu gazetemizde yayınlamıştık. Bu röportajda Borisov, yanlış tanındığını, basının sözlerini çarpıttığını belirterek başbakan olması ile birlikte Bulgaristan ile Türkiye arasında yeni bir dönemin başlayacağını, “Türklerle hiçbir sorunu olmadığını”, söylemişti.
Bu sözler gazetemizde yazılı olduğu gibi, röportajının ses bandı arşivimizde saklı durmaktadır. Bulgaristan devletinin başındaki bir başbakan her şeyden önce devlet adamı olmanın bilincinde, duygularını bir yana bırakarak akıllı olmalıdır. Ama daha önce sözlerinin arkasında bir başbakan beklediğimizi söylemek istiyorum. Bir ülkenin başbakanı karakteri ile ülkesinin örnek kişisi olmak zorundadır. Boyko Borisov da çok iyi bilir ki günümüzde artık aşırı milliyetçilik yapmak sadece aptallıktır. Biz komşu ülkeler olarak aramızda ticareti ve kültürümüzü geliştirelim istiyoruz. Ayrıca sadece Balkanların değil bütün dünyanın en stratejik ve önemli ülkelerinden biri olarak Türkiye Cumhuriyeti ile iyi geçinmek hem kişisel olarak kendisinin hem de başbakan olarak ülkesinin menfaatinedir.
BULGARİSTAN’DA NELER OLUYOR?
Dışişleri bakanımız sayın Ahmet Davutoğlu’nun komşularımızla sıfır problem tezi bir çok komşu ülkede olumlu makes buluyor.Bu son derece akıllı bir dış politikanın özetidir. Ancak ne yazık son dönemde beyaz sayfalar açılan Türkiye-Bulgaristan ilişkilerine çomak sokmak isteyen kişiler var. Bulgaristan’da Todor Jivkov yönetiminde yapılan hatalar unutulmamıştır.Bu hataları Bulgaristan’ın önde gelen pek çok siyaset ve devlet adamı tarafından yanlış olduğu belirtilerek özeleştiriler yapılmıştır.Ancak Bulgaristan’da başta Ataka partisi olmak üzere bazı kötü niyetli kişiler bu beyaz sayfayı tekrar kirletmek ve aslında Bulgaristan’a zarar vermek istiyorlar.
Aşırı milliyetçi ATAKA partisinin "Osmanlı döneminde Bulgarlara sözde soykırım uygulandığı ve Bulgar soykırım gününün resmen tanınması gerektiği, ayrıca Bulgar resmi televizyonunda Türkçe haber yayınlarının kaldırılması" yönündeki teklifleri bazı kötü başlangıçların habercisi olabilir. Ama daha da kötüsü bu tekliflere Başbakan Boyko BORİSOV tarafından genel anlamda olumlu yaklaşılıyor. Gelen haberlere göre Borisov’un “ Bulgarlara soykırım uygulandığına inandığını, soykırım günü ilan edilmesine destek verebileceğini, Türkçe yayınların kaldırılması konusundaki ATAKA'nın tekliflerinin parlamento grupları arasında görüşülerek karara bağlanması ve kamuoyunda tartışılması gerektiğini" ifade etmesi çok korkunç bir gelişmedir. Bu gelişmeler Bulgaristan’daki soydaşlarımızı oldukça tedirgin etmektedir. Bulgaristan Devlet Televizyonu'ndaki Türkçe haberlerin kaldırılması talebi son derece üzücüdür. Diğer yandan Varna ve Burgaz'da imza kampanyaları başlatıldığı, ayrıca camilerde hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasının da talep edildiği de bizlere ulaşan bilgiler dahilinde.
BULGARİSTAN AB NORMLARINA TERS DÜŞÜYOR
AB üyesi olan Bulgaristan'ın, hükümet'in ATAKA'nın talepleri doğrultusunda soydaşlar aleyhine bir karar alması durumunda AB normlarına ters düşeceğini iyi bilmesi gerekir.Bu olay Bulgaristan'ın AB ile olan ilişkilerine yeni sorunlar getirir.Kaldı ki AB fonlarının kötü niyetli olarak kullanılmasından ötürü Bulgaristan AB’nin kara kaplı listesindedir.
Bulgaristan’daki bazı fanatikler Bulgarcaya çevrilmiş Türk dizilerine bile tahammül edemiyorlar.Oysa bu diziler tüm Bulgar halkından yoğun ilgi görüyor.Bulgaristan’da Kültürel asimilasyonun başlangıcı için zemin hazırlayanlar yanlış yolda olduklarını bilmelidir.Kaldı ki Bulgaristan’da Kültür bakanı bir Türk’tür. BORİSOV'un ATAKA'nın taleplerini uygulamaya geçirmesinin, daha önce yaptığı "Asimilasyon sürecinde yaşanılanların doğru, ancak uygulanan yöntemin yanlış olduğu" yönündeki açıklamalarını teyit edeceği; bu durumda BORİSOV'un bilinçli bir şekilde kültürel ve sosyal asimilasyon sürecini başlatmış olduğunun rahatlıkla söylebiliriz.
- Seçim öncesinde Türklerle bir sorunu olmadığını söyleyerek soydaşlardan oy almayı hedefleyen Boyko BORİSOV'un seçim sonrasındaki tutumunun, soydaşların tek gerçek temsilcisinin Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) olduğu gerçeğinin altını bir kez da çiziyor. Bulgaristan'da Türklerden başlayarak diğer etnik toplumları hedef alacak yeni bir asimilasyon sürecinin, bu defa Bulgaristan için çok ciddi sorunlara neden olacağının dikkate alınması gerekir.Sayın Başbakan Boyko Borisov’dan bir kez daha dikkatli düşünmesini ve gazetemize verdiği röportajı hatırlamasını istiyoruz.Başbakanlara düşen sözlerini tutmaktır.
Rifat Sait