Bernanke Ne Söyler,Piyasalar Ne Anlar ?

Son zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası FED’in söylemleri ile piyasaların bu söylemler neticesindeki algılamaları etrafında oluşan dalgalanmalar, bana yıllar önce izlediğim bir filmi hatırlattı. ”Erkekler ne söyler, Kadınlar ne anlar” Ken Kwapis tarafından yönetilen ve Greg Behrendt ile Liz Tuccillo’nun aynı adlı eserinden 2009 yılında sinemaya uyarlanan bu filmde, kadın-erkek ilişkileri, farklı yaş gurupları ve yaşam tarzlarındaki durumları ile ele alınmış. Filmde, çiftlerin ilişkideki farklı beklentileri ve farklı beklentileriyle birbirlerinden aldıkları işaretleri kendilerine göre farklı yorumlamalarıyla ortaya çıkan neticeyi romantik-komedi formatında işlenmesi söz konusu. Evlilik mi, birlikte yaşamak mı? Sorularına gönderme yapılan film, ideal ve uzun ömürlü ilişkinin ipuçlarını verirken düşülen şaşkınlıkları da ortaya koyması bakımından oldukça başarılıydı. İşte bugün FED başkanı Bernanke ile piyasalar arasındaki ilişkinin geldiği nokta da, bende bu filmden ipuçlarını çağrıştırdı. Başta evlilik yolunda gibi görünen parasal genişleme programı ve tahvil alımları, değişik zamanlamalarda gelen düzelmelere rağmen ilk açıklandığında bu ilişkinin bir birlikte yaşamaktan ibaret olduğunu ortaya koydu. Ya da verilen sinyaller ilişkinin piyasalarca daha uzun ömürlü olacağı şeklinde algılanmasına neden oldu. Oysaki Lehman Brothers’ın batışı ve ardından açıklanan parasal genişleme programları ile aylık 80 milyar doları bulan tahvil alımları bu ilişkide en sıkı ve en sıcak dönemler yaşanmıştı. Son FED toplantılarında likidite genişlemesinin son bulabileceği söylemleri ile tüm dünya para piyasalarında çalkantılı günler başladı. İlk açıklamadan sonra defalarca bu sona ermenin hemen olmayacağı ve mevcut politikaların devam edeceği Bernanke tarafından açıklansa da ilişkideki güven sarsılmıştı bir kere. PARİTELER ALLAK BULLAK Şaka bir yana; Mevcut genişlemeci politikalar nedeniyle kaynağı olan ABD’den çıkan likidite ait olduğu yere dönmek için yola çıkmaya başladı. Bulundukları ülkelerde pariteleri allak bulak eden bu paralar arkalarında epey bir tahribat bırakarak bu yolculuğu başlattılar. Bizim gibi gelişmekte olan ülke olmanın en önemli unsuru olan cari açığı kamufle eden bu fonlar ters yönde hareket edince, zücaciye dükkânında hareket eden fil etkisi kaçınılmaz oldu. Bernanke her ne kadar programın sona ermesinin ekonomide iyileşmenin görülmesinin ardından olacağını söylese de, ”gelecek de bir gün gelecek” algılaması, bu hareketin devam edeceğini gösteriyor. Zira ekonomik gidişata dair her iyi veri gelişmekte olan ülkelerde kurların yürekleri ağızlara getirecek derecede dalgalanmasına neden oluyor.  Bizde Gezi Parkı eylemleriyle de örtüşen bu dalgalanmalar BIST endeksini doksan binli seviyelerden yetmiş bin seviyelerine düşürürken, tahvil satışları ile faiz seviyesi 17 Mayıs 2013’te gördüğü tarihi dip seviyesi olan 4,61 in ardından yüzde 9’un üzerine çıktı. Gelen döviz talebi ile 1,9700 TL’nin üzerini test eden USD/TL paritesi bu dönemde taleplerin karşılanması için yapılan ve toplamda 6,5 milyar dolar olduğu söylenen Merkez Bankası satışları ile ancak 1,9200 seviyesine geriledi. Evlilikle sonuçlanmasa da bu ilişkinin kısa sürede bitmesini istemeyen FED, şimdi herkesin gönlünü almaya çalışan tavırlar içinde, hem parasal genişleme mevcut haliyle devam edecek diyor, hem de iyileşmede istenilen seviye yakalanırsa paranın muslukları kısmam gerekebilir imasını da ortaya atmaktan geri durmuyor. Artık, karşı taraf bu işlen ne anlarsa!  
Benzer Videolar