Bir Hülya , Bir Vahide , Bir Filiz
İbrahim Tatlıses Urfalı, Yılmaz Erdoğan Hakkarili, Hülya Avşar Ardahanlı, Ahmet Kaya Malatyalı, Ferhat Tunç Tuncelili, Mahsun Kırmızıgül Bingöllü, Özcan Deniz Ağrılı, Küçük Emrah Diyarbakırlı... Davut Güloğlu, Volkan Konak, İsmail Türüt Karadenizli... Şener Şen, Orhan Kemal, Ferdi Tayfur Adanalı... Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Erdal Özyağcılar Bursalı...
Ankaralı Turgut ile Namık adı üstünde zaten... Meşhur sanatçılarımızın nereli olduğunu neredeyse ezbere sayarız... Zira nedense sanatçılarımızın ekseriyeti, kendi adıyla beraber memleketlerini söylemeden edemezler. Lakin, farkında mısınız bizim Rumelili sanatçılar pek öyle nereli olduklarını vurgulamazlar. Belki asıl memleketleri olan Rumeli topraklarını mı, yoksa doğup büyüdüğü Anadolu topraklarını mı memleket sayacaklarını bilemediklerinden söylemiyorlardır bunu... Neticede şurası bir gerçek ki pek çok şöhretli sanatçımızın köklerine Rumeli suyu değdiğini öğrenmek için bilhassa araştırma yapmak icap eder... İşte size üç örnek!
HÜLYA KOÇYİĞİT
12 Kasım 1947’de Kuzguncuk’ta dünyaya geldi... Bulgaristan göçmeni bir ailenin evladıydı. Yürümeye başladığı andan itibaren kendi gösterme fırsatlarının tümünü değerlendirdi. Tüm aile gittikleri Medrano Sirki’nde kendini sahneye atıp da dans etmeye başladığında ve inanılmaz bir alkış aldığında henüz ilkokula bile gitmiyordu. İlkokul 1’den sonra girdiği konservatuar sınavını kazandı ve 8 yaşında Ankara’ya yatılı bale öğrencisi olarak okumaya gitti. İki sene boyunca özlem, gözyaşı ve gidip gelmelerle süren maceranın sonunda İstanbul konservatuarına geçiş yaptı. Hem okul hem konservatuar yürüyüp giderken kardeşleriyle birlikte İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahneye çıkmaya başladı... Derken bir gün Muhsin Ertuğrul onu karşısına alıp "Küçüğüm sen çok yetenekli bir çocuksun. Günün birinde önemli bir tiyatro sanatçısı olacaksın. Ama bunun için drama eğitimi alman gerek dedi... Bu Hülya Koçyiğit için inanılmaz bir rüya idi. Ve ona bir kez daha Ankara yolu göründü... Bu arada Metin Erksan’ı küçük kızı Nilüfer ile çektiği film sırasında tanıyan anne Melek Koçyiğit onun "Susuz Yaz" adlı film için bir genç kız aradığını duydu ve Hülya’yı Erksan ile karşılaştırdı... Sene 1963 Hülya henüz 15 yaşında küçük bir kız...
Koçyiğit, Susuz Yaz filmiyle ilk kez izleyici karşısına çıkmasına rağmen başarılı olmuştu. Erksan'a Berlin Altın Ayı ödülünü kazandıran film, başarısıyla uzun süre konuşuldu. Çünkü bu ödül Türk sinemasına o güne kadar verilen ilk büyük ödüldü. En çok ödül alan bayan sinema sanatçımız olan Koçyiğit, örnek aile hayatı ve ilkeli duruşuyla büyük bir hayran kitlesine sahip oldu. Özellikle yerli romanların sinemaya uyarlanmasında öncü kabul edilen Hülya Koçyiğit, aynı dönemde hizmet verdiği Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın gibi isimlerle birlikte Yeşilçam’ın efsanevi bayan sanatçıları arasına adını yazdırmayı başardı.
VAHİDE GÖRDÜM
İzmirli, mübadil bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Yunanistan’ın Yanya kentinden göç etmişlerdir. Babası kamyon şoförü, annesi ev hanımı olan Gördüm, lisede grafik okudu, daha sonra İktisat Fakültesi’ne girdi ama aklı oyunculuktaydı. Sınavlarına girdiği 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü kazandı ve okul birincisi olarak mezun oldu. "Ben evlenmeyeceğim" dedikten iki ay sonra oyuncu Altan Gördüm ile evlendi ve Ankara'ya yerleşti, sanat yaşamına orada başladı. Vahide Gördüm 2003'de yayınlanan “Bir İstanbul Masalı” dizisindeki Suzan Kozan rolü ile televizyon dünyasına adım attı ve şöhreti yakaladı. Çeşitli sinema filmlerinde oynadıktan sonra 2007 yılından 2010 yılına kadar “Annem” adlı dizide Zeynep Eğilmez karakterini canlandırdı. Halen “Adını Feriha Koydum” dizisindeki başarılı performansı ile sanat hayatının zirvesinde bulunuyor. Çok sayıda ödülü bulunan Gördüm, sinema ve televizyon dünyasında çok tanınıyor olsa da tiyatro sahnelerinde de kendisini kabul ettirmiş, güçlü bir karakter oyuncusu olarak kabul ediliyor.
FİLİZ AHMET
1981’de Makedonya’nın Üsküp kentinde dünyaya gelmiş Türk asıllı bir sanatçıdır. 2003 yılında Üsküp Güzel Sanatlar Akademisi tiyatro bölümünden mezun oldu. Üsküp Türk Tiyatrosu'nda çalıştı. Ünlü Türk tiyatro sanatçısı Lütfü Seyfullah'ın torunudur. Lisede tıp eğitimi alan Filiz Ahmet ana dili Türkçe dışında, Makedonca, Arnavutça, İsveççe, İngilizce, Sırpça ve biraz da Bulgarca bilmektedir. Konservatuar sınavını birincilikle kazanan sanatçı, genç yaşına rağmen üç önemli ödülün sahibidir. Tiyatral yeteneği tartışılmaz olan Ahmet, 2007’de “Elveda Rumeli” dizisi ile Türkiye’de şöhreti yakaladı. 2009’da “Balkan Düğünü’nde” devam eden televizyon kariyeri, son dönemde “Muhteşem Süleyman” dizisindeki “Nigar Kalfa” rolüyle yeni bir zirveye taşındı.