BTAYTD’ye Yapılan Baskının Nedeni?
Batı Trakya Türk Azınlığı için ABTTF ile birlikte uzun yıllardır uluslararası kurum ve kuruluşlarda aktif bir çalışma izleyen Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği(BTAYTD)’nin Gümülcine’deki iki şubesine yapılan polis ve savcı baskınını sizler gibi azınlık basınından öğrenmiş bulunuyorum. Konu ile ilgili derneğimizin yönetim kurulu detaylu bir açıklama yaptı. Yıllar boyunca bu derneğimiz Batı Trakya’daki “tek resmi dernek” olarak hizmet verdi, bu nedenle derneğimizin halkımız açısından ayrı bir önemi ve değeri var. Derneğimiz her ne kadar uluslararası ağırlıklı çalışmalar yapsa da son dönemde sosyal işler, aile, eğitim, tarım, sağlık gibi alanlarda halkımızın eksik kalan ihtiyaçlarını da gidermeye çalışıyor. Bu çalışmalar derneğimizde değişik alanlardan mezun olmuş kişiler tarafından gönülllülük temelinde gerçekleştiriliyor. Yani doktorlarmız sağlık alanında, avukatlarımız yasal bilgilendirme ve hukuk işleri alanında, ziraat mühendislerimiz tarım alanında çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Uluslararası ilişkiler alanında ise derneğimiz uluslararası düzeyde toplantılara katılım gerçekleştirirerek lobi çalışmaları yapıyorlar. Eğitimcilerimiz ise derneğimizin şubelerinde küçük çocuklarımıza yönelik etkinlikler gerçekleştiriyorlar..
GÖZE BATIYOR
Bu denli çok boyutlu çalışma yapan bu derneğimizin nedense geleceğimiz olan çocuklarımıza yönelik çalışmaları göze batıyor, derneğimizin şubelerine polis ve savcı baskın yaparak derneğimizi illegal olarak kreş veya anaokulu işletmekle itham ederek konuyu yargıya taşıyorlar. Neden derneğimizin diğer çalışmaları değil de çocuklarımıza yönelik çalışmaları ile ilgili derneğimizin üstüne gidiyorlar? Nedeni belli! Bildiğiniz gibi 1967 yılından beri eğitim özerkliğimiz yavaş yavaş elimizden alındı ve şimdiki duruma geldik. Ülkemizde mecburi eğitimin 9 yılından 10 yıla çıkarılması ile birlikte artık anaokul eğitimi zorunlu. Azınlık ilkokullarımız var, ancak azınlık anaokulu kurulması için talepte bulunmamıza rağmen maalesef bu talebimiz konusunda çıt yok! Bundan dolayı çocuklarımızın ilkokula kaydında her yıl sorun yaşanıyor. 2012 yılında Şahin köyündeki anneler çocuklarını yalnızca Yunanca eğitim veren devlet anaokullarına göndermediler, ama bu kez de çocuklarımızın azınlık ilkokullarına kayıtları yapılmadı. Annelerin protestosu ile bu sorun büyük bir boyuta ulaştı. Ama bu soruna kesin bir çözüm üretilmediği için hala çocuklarımızı devletin anaokuluna göndermeye mecbur ediyorlar. Gün gelir azınlığımızın ihtiyaçlarına kulak verir de azınlık anaokulları kurulur umudu ile yaşarken anadilimiz olan Türkçeyi en azından kendi imkanlarımız ile derneğimizin çocuklarımıza yönelik çalışmaları ile yaşatıyorduk. Şimdi derneğimize yapılan baskınlar ile derneğimizin bu aktivitelerine son vermek istiyorlar. Olur, ama bu kadarı da olmaz! Pes!