Bugün ne günü?
Rifat Sait
24.Dönem İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı
Her gün birilerini veya bir şeyleri ön plana alıp onun gününü kutluyoruz. Anneler, Babalar, yaşlılar, hemşireler, çocuklar, postacılar, pastacılar, gazeteciler, sağlıkçılar, hastalar, yetimler, kimsesizler, … Yılın 365 günü birilerinin günü. Herkes internete girip o günle ilgili duygu ve düşüncelerini, selfilerini, şiirlerini-manilerini, copy-past’larını, hatıralarını falan yazıp # işareti ile heşteglerini ekliyor ve o gün için görevini tamamlamış oluyor.
O gün ne günü ise ona göre bir fıtrat, duygu ve politika içine giriyoruz. Oysa tüm günlerin içinde bir şekilde insanın bizatihi kendisinin olduğunu görmek ve iki şeyi unutmamak gerekiyor. Sevgi ve samimiyet. Ne günü olursa olsun onu hatırlayıp sevmek ve bunu yaparken de samimi olmak gerekiyor. Ama sadece o gün değil. O gün hatırlayıp diğer bütün günler devam etmek gerek.
Mesela bugün Dünya Kadınlar günü değil mi? Şimdi, bu yazıyı okuyan binlerce kişi ki siz dahi günün anlam ve önemine göre sosyal medyanızda bir şeyler yazdınız, çizdiniz, resim eklediniz belki de. Peki, ama yazıp çizdiklerinize gerçekten inanıyor musunuz? Kadınlar çok önemli, onlar bizim annelerimiz, kız kardeşlerimiz, eşlerimiz, sevgililerimiz, arkadaşlarımız değil mi? Onlar için bugün çok şeyler yazdık ve söyledik. Peki ya icraat? Mesela şu anda sınır kapılarında evsiz barksız, kimsesiz yaşama tutunmaya çalışan kadınlar yok mu? Suriye’de savaşın içinde kadınlar yok mu? Cezaevlerinde kader kurbanı kadınlar yok mu? Yurdun bir köşesinde kocasından dayak yiyen kadınlar yok mu? Dünyanın bir yerlerinde yiyecek bir lokma yemeği olmayan ve üstelik doyurmak istedikleri çocukları olan kadınlar yok mu? Bugün kadınlar, yarın ise mesela babalar günü olduğunda erkeklerden mağdur olan milyonlarca insan yok mu?
Bugün Kadınlar günü ya, buna benzer her gün birini kutladığımız bu günlerin pek çoğunun çıkıp türediği ana babası yer olan Avrupa’nın sözüm ona insan haklarına saygılı, göstermelikte olsa hukuka inanmış, çağdaş! Ve hümanist! İnsanları, Yunanistan’da veya Avrupa’nın herhangi bir sınırında mülteci kadınları zulme uğrarken kadınlar günü mü kutlayacaklar? Hadi onlar inançsız, zalim, insanlık dışı kişiler. Peki, ya biz? Yani muhtemelen kadınlar günü için sosyal medyada yazılar yazmış kişiler olarak biz bugün o kadınlar için ne yapacağız veya ne yapmayacağız?
Kadın kutsaldır. Çünkü o annedir. Allah yarattığı canlıları insan veya hayvan dişilerini vesile ederek dünyaya getirir. Sınırda, iş yerinizde, komşunuzda, evinizde, dibinizde onlar var. Bugün kadınlar günü yarın başka bir gün. Ama yine ana merkezde bir insan var veya canlı var değil mi? Yaratılanı yaratandan dolayı sevmek var. Canlıya saygı var. Hukukun üstünlüğü var. Bugün ona yarın sana var. Yarın ölüm muhakkak ve sorgu var. Allah’tan korkmalısınız. Hem de çok…
Bugün günlerden ne günü? Takvime bakınca Pazar günü. Tatil günü. Gezmek, piknik yapmak eğlenme günü. Yahu nereden çıkardın be Rifatçım şimdi bunları? Demelerinizi duyar gibi oluyorum. Aman canım boş verin, bana aldırmayın. Sosyal medyada mesajınızı attınız değil mi? Tamam işte görev bitti, keyfinize bakın.