Bulgaristan notları
Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün daveti ile 10–12 Temmuz tarihleri arasında Bulgaristan’a resmi bir ziyarette bulunduk. Daha önce pek çok kez gittiğim Bulgaristan’a bu defa Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi heyetinde ve protokolde gitmek çok farklı oldu. Yıllarca masanın bu kısmını öteki ucundan izleyerek yazmıştık. Şimdi hem protokol masasında oturmak ve hem de yazmak imkânına kavuştuk. Öncelikle Allahım’a çok şükürler olsun diye dua ediyorum. Ayrıca bizleri davet eden Sayın Cumhurbaşkanımıza ve saygıdeğer eşleri hanımefendiye çok teşekkür ediyorum. Bulgaristan bir Avrupa Birliği ülkesi. Ancak bu dost ve komşu ülke maalesef hala tam bir Avrupa ülkesi kıvamına gelmemiş. Hani bizde derler ya, daha çok fırın ekmek yemek gerek.
TİCARİ VE SİYASİ KONULAR
Avrupa’nın teknolojisi ve havasının buralara gelmesine biraz daha süre var galiba. Bunları yazarken Bulgar yetkililer lütfen alınmasın. Bizleri son derece güzel bir şekilde karşıladılar ve iyi bir misafirperverlik gösterdiler. Bu açıdan onlara da teşekkür etmek istiyorum. Türkiye Bulgaristan arasında önemli ikili görüşmeler oldu. Bu görüşmelerde ticari ve siyasi konular ele alındı. Kuşkusuz en önemli konulardan biri Bulgaristan’ın Türk vatandaşlarına uyguladığı vizelerdi. Maalesef Bulgaristan Türk yeşil pasaportlarına bile vize uyguluyor. Bizim çok şükür diplomatik pasaportlarımız vardı. Aslında bu vize saçmalığından bazı Bulgarlar da rahatsız. Zaten bir ekonomik dar boğazda olan bölge için en önemli gelir kaynağı olan turizm imkanlarına da set çekiliyor. Ayrıca Bulgaristan’a yapılacak olan Türk yatırımlara da engel teşkil ediyor bu uygulama. Bu gereksiz engelin bir an önce kaldırılması gerekiyor. Bulgaristan gezimizde bazı Türk soylu siyasiler ve STK temsilcileri ile görüşme fırsatımız oldu. Önümüzdeki Ekim ayında Bulgaristan’da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerini bol bol konuşma fırsatımız oldu. Bu seçimler Türkiye açısından da çok önem arzediyor. Bu konuyu önümüzdeki yazılarımda gündeme taşıyacağım.