Bulgaristan’da bir doğru örnek
Balkanlar yıllardır barut fıçısının üzerinde durdu. Savaşlar ardı ardına geldi. Galip ülkeler adaletsiz bir biçimde Balkan ülkelerinin sınırlarını biçimlendirdiler. Bu adalesizlikten dolayı Balkanlar yine durulmadı. Komünizm çökeli 20 yıl oluyor, bu süreçte Balkan ülkelerinin bazılarında insanlığa yakışmayan hadiseler yaşandı. Bulgaristan ise bu süreci ülke içinde yaşayan azınlıkların geçmişte insanlık dışı olaylar yaşamalarına rağmen yürüttükleri aklı salim politikaya bağlı şekilde geçirdi. Azınlıkların hoşgörü politikasına karşılık bugün Bulgaristan balkanların en huzurlu ülkesi denebilir. Ne yazık ki geçmişe özlem ile bakan ve kendilerini "aşırı milliyetçi" sanan kişiler, ısrarla ülkedeki huzuru bozmaya çalışıyorlar. Bunun en son örneği olarak, "aşırı milliyetçiler" tarafından Bulgaristan genelinde Türkiye'nin AB üyeline karşı toplanan imzalar parlamentoya verilmesiydi. Parlamentoda toplanan imzaların gerçek sahiplerinin olup olmadığı için araştırma istendi. Televizyonlarda canlı yayınlarda, radyolarda Türkiye'nin AB üyeliği ile "milliyetçiler" tarafından referandum yapılması hususu enine boyuna tartışıldı. Aklıselim bilim adamları ile siyasetçiler Türkiye'nin AB üyeliğinin Bulgaristan'ın çıkarına olduğunu halka anlatmaya çalıştılar.
KIRCAALİ’NİN KURTULUŞU
Sofya'da bu süreç yaşanırken Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov Kırcaali'nin kurtuluşunun 98. yılını kutlamak için ile geldi. Kırcaali halkı Bulgaristan Cumhurbaşkanı’nı coşkuyla karşıladı. Cumhurbaşkanı halka hitabında, Kırcaali’nin, Bulgaristan'da toleransın hoşgörünün başkenti olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, Bulgaristan’ın da içerisinde yer aldığı AB ülkeleri arasına Türkiye’nin de dâhil olması gerektiğini ekledi. Kırcaali uluslararası "Kültür koridoru" konferansının sahipliğini de yaptı. Konferansa Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye, Romanya ile Rusya'dan diplomatlar ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. Konferansta Cumhurbaşkanı Pirvanov tarafından, Kültür Koridorları Projesi, Güneydoğu Avrupa'nın en kapsamlı projesi olarak tanımlandı. Bu projeyi Balkan Liderleri Zirvesi’ne de taşıyacaklarını ekledi. Sözüm yine dar kafalı "milliyetçilere". Ülkelerini seviyorlarsa ki icraatlarına bakılırsa bunda kuşkum var. Düşüncelerini ve hoşgörülerini geriye değil, var olan gerçeği kabul ederek daha fazla zarar vermeden ileriye götürsünler. Bulgaristan'ın huzur içinde emin adımlarla ilerlemesine, kalkınmasını engellemeye hiç kimsenin hakkı yoktur.