Çeçenler Türk müdür ?
Bağımsız Çeçenistan’a Doğru isimli makalemi kaleme aldığımdan beri “Çeçenler Türk mü?” sorusu sıklıkla sorulmaktadır. Bu konuda elimdeki tüm yazılı kaynakları okudum. Çeçenler köken olarak Türk değildir. Türkiye’de Şeyh Şamil’den kaynaklanan Çeçen hayranlığı vardır. Şeyh Şamil’in Seyit Ahmet Yesevi ile silsile bağı vardır ve Avar Türkü’dür. O öğretiyi takip ettiği, şeyhliği o yol ile kendine seçtiği için Şeyh Şamil için “Yesevi Hazretleri’nin talebesidir” denir. Hal böyle olunca Şeyh Şamil hayranları, Turan’ı savunanlar Çeçenlerin Türk olduğunu iddia etmektedir. Kafkas halkları en az Anadolu kadar karışık bir bölgedir. Ermeniler, Gürcüler, Abhazlar, Çeçenler, Çerkezler ve Osetler yaşamaktadır. Türklerle Çeçenlerin yakınlığı Türklerin Çeçenleri Türk görmelerine ve Çeçenlerinde kendilerine en yakın millet olarak Türkleri seçmelerine sebep olmuştur. Türkiye ile Türk Dünyası arasında ki kardeşlik bağı gibi Çeçen – Türk kardeşliği halen daha devam etmektedir. Bu konuyu yazılı kaynakların dışında ideal birliği içerisinde değerlendirmemiz lazımdır. Türk kültürü içerisinde ve Türk ideali içerisinde akraba topluluk gibi düşününüz. İlla da salt Türkçülük mantığı ile bakarsak bu alman ırkçılığına girer. O zaman Anadolu’yu bile Türk saymayız ve Türkçülerin içine düştüğü karmaşayı yaşarız. Salt Türk kavramı etrafında hayallere dalar, dini değerlerimizi terk edip Orta Asya steplerinde boş hayallerin ürettiği saf ırkımız gibi safsatalarla ömrümüzü geçiririz.
CAN KAN GİBİ
Bir sosyal paylaşım sitesinde bu konuyu yıllarca yurt içinde ve dışında yaşayan Türklere sordum. Genel itibari ile “Çeçenler Türk değildir veya Çeçenler köken olarak Türk olmasalar da Türk’ten daha Türk’tür” düşüncesi hâkim durumdadır. Belçika’dan bir okurumuzun Çeçenler hakkında yazdığı yoruma yer vermek istiyorum;
“Avrupa da Çeçenler ile iyi ilişkilerim var. Dil olarak flamanca yarı anlaşsak bile ne dediğimizi çok iyi kavrıyoruz. Can kan gibiyiz. İçlerinde çete kuranlar var fakat Türklerle her zaman dil olarak anlaşamasalar dahi çok samimi ve candan insanlar. Türkiye’den giden Ermeniler, PKK’lılar en alçakça Türk düşmanlığı yapmaktadırlar. Bizi arkadan hançerlemektedirler. Sonuç olarak ister Türk soyundan ister boyundan gelsin ister gelmesin Çeçenler Kafkaslarda yaşayan din kardeşimiz dediğimiz bütün topluluklar canımız kanımız ciğerimizdir. Şimdi onların da aralarına fitne sokmak istiyorlar uyanık olalım. Bunun başında da Marksistler gelmektedir.”
TÜRKLERİ ÇOK SEVİYORUM
Çeçenlerin Türk olduğunu savunan Turancı grubun dışın bir grup daha var ki onlarda Çeçenlerin Müslüman Türk olduğu için Türk olduklarına inanıyor. Bu grupta İslami gruptur. İslami gruplarda 1944 – 1996 tarihleri arasında yaşamış Çeçen lider Cahar Dudayev’ın sözlerini kanıt olarak göstermektedir. Çeçen lider “Türkleri Çok Seviyorum” diyerek Türklere olan bağlığını dile getirmiştir. Cahar Dudayev’in konuşması aynen şöyledir:
“Türkleri çok seviyorum. Tarih boyunca kahramanlıklarıyla, cesaret ve atılganlıklarıyla kendilerini kabul ettirmişlerdir. Milli ve manevi değerlerine bağlıdırlar. Dostluklarına güvenilir, düşmanlıklarından korkulur...
Tarih boyunca İslâm âlemi Türklerden faydalanmıştır. Türkler güçlü oldukça İslâm âlemi rahat ve huzur içinde olmuştur; zayıfladıkça, İslâm alemi ezilmiş ve horlanmıştır. Türkler İslâm’ın koruyucu gücü olmuşlardır. Ancak ne yazık ki, bazı İslâm ülkeleri, emperyalist güçlerin oyununa gelerek Türklere ihanet etmişlerdir. Türklere ihanet ederek arkadan vuranlar belasını bulmuştur. Bugün bazı İslâm ülkelerindeki çıkmazlar ve sıkıntılar, bu tarihi hatanın bedelidir. Şimdi gururla söylemek istiyorum ki, Çeçenler tarih boyunca Türklere bağlı kalmışlar ve tarihin hiçbir döneminde ihanet etmemişlerdir. Türk milleti, maddi ve manevi değerlerine bağlı olduğu sürece yücelmiş ve yükselmiştir. Ve dünya tarihinin akışına yön vermişlerdir. O yüce değerlerden ayrıldıkça küçülmüşler ve sıkıntılara düşmüşlerdir. Unutulmasın ki, Türkiye hem Türk dünyasının, hem de İslâm âleminin ümit ışığıdır. Bu ışığın sönmesi hem İslâm âleminin, hem de Türk dünyasının karanlığa gömülmesi demektir."