Cevdet Yılmaz: Ertuğrul Gazi Camii’nin kubbesinden göğe baktığımızda özgürce dalgalanan al bayrağımızı görüyoruz

AA BILECIK (AA) - Yılmaz, Bilecik'in Söğüt ilçesinde düzenlenen Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri Programı'nda yaptığı konuşmada, Söğüt'te diktiği çınarla 600 yıl boyunca 3 kıta, 7 iklimi kucaklayan, yönetim anlayışıyla çağları aşan Ertuğrul Gazi'yi minnetle andığını söyledi. Bu topraklarda kök salan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ideolojisini şiar edinmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını getirdiğini belirten Yılmaz, asırlardır kutlanan bu kadim şenliğin birlik ve beraberlik içinde ebediyen kutlanmasını diledi. Yılmaz, Ertuğrul Gazi'nin otağını kurduğu Söğüt'ün Osmanlı'nın adalet, müsamaha ve yürekle büyüyeceği bir medeniyetin başlangıç noktası olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Tarihin derin izlerini taşıyan bu esaslı topraklar Kayı uzunluğunun destansı çabasını ve Osmanlı'nın yükselişini simgeler. Kayı uzunluğu en büyük uzunluk değildi sayıca. En fazla askere, en fazla çadıra sahip olan uzunluk değildi fakat diğer beylikler değil de niye Kayı uzunluğu Osmanlı'yı kurdu? Niye Kayı boyu bu kadar büyüdü? Bunun üzerinde çok önemli çalışmaların, analizlerin yapılması gerektiğine yürekten inanıyorum. 'Kızıl Elma'nız varsa başarılı oluyorsunuz. Tercihlerinizi, stratejinizi gerçek belirlerseniz büyüyorsunuz, bir cihan devleti haline geliyorsunuz. Maneviyatınız güçlüyse, gaza ruhuyla hareket ediyorsanız başarıyorsunuz. Ertuğrul Bey'in Ertuğrul Gazi olması Osmanlı'nın kurucusu Osman Bey'in Osman Gazi olması, Orhan Bey'in Orhan Gazi olması tesadüf değildir. Osmanlı bir gaza devleti olarak kurulmuştur. Stratejik tercihlerini çok yanlışsız belirlemiştir. Bu güçlü kökler üzerinde, güçlü bir maneviyatla yükselmiş bir devlete dönüşmüştür." Sağlam kökleri inşa eden idare prensiplerinin de güzel anlaşılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Sadece bir tarihi bilgi olarak değil, bugünün dünyasına daha adaletli bir nizam vermek için bugün insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunlara daha güçlü yanıtlar üretmek için bu idare prensiplerini çok iyi çalışmak, çok güzel anlamak durumundayız." sözünü kullandı. "Ceddimizin ayak bastığı her yeri abat etme gayesiyle hareket ediyoruz" Yılmaz, Ertuğrul Gazi'nin Anadolu Türkmen uzunluklarını ve beylerini nifaktan uzak tutup ortak amaçlara yönlendirdiğini lisana getirerek, böylelikle Anadolu'da Türk varlığının birliğe ve dirliğe kavuştuğunu kaydetti. Başlarda Söğüt'te 400 çadırla varlık gösteren bir beyliğin kuvvet, yürek, adalet ve stratejiyle bir cihan imparatorluğuna dönüştüğünün altını çizen Yılmaz, "743. Söğüt Şenlikleri'nde gönlündeki fetih ateşiyle Ahlat'tan buraya yürüyen ceddimizin izlerini sürüyoruz. Yürüdüğümüz yollarda, Pir Edebali'nin, 'Ey oğul' nidasını, öğütlerini duyuyoruz. Osman Bey'in otağında yanan ateşi istiklal meşalemizde taşıyoruz. Bu topraklar kuruluşun toprakları olduğu üzere kurtuluşun da topraklarıdır. Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayımilliye ateşinin birinci yakıldığı topraklardır. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bir sefer daha minnetle, şükranla yad ediyorum." diye konuştu. Cevdet Yılmaz, bu topraklarda Selçuklu'dan, Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e uzanan tarihi süreklilik içinde sahip olunan tüm zenginlikleri selamladığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Farklı devirleri birbirine karşıymış üzere, birbirini nakşediyormuş üzere ele alanların da büyük bir yanılgı içinde olduklarını bilhassa belirtmek istiyorum. Ceddimizin ayak bastığı her yeri abat etme, huzuru, adaleti ve refahı hakim kılma gayesiyle hareket ediyoruz. Vatanımızın her köşesini, Fatih Sultan Mehmet'in 500 yıllık fetihnamesindeki üzere hangi dilden, hangi dinden, ırktan, mezhepten olursa olsun herkes için huzurun, güvenliğin ve selametin yurdu yapmaya çalışıyoruz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, ortamıza nifak tohumları ekmeye çalışanlara bugüne kadar hamdolsun geçit vermedik, bundan sonra da geçit vermeyeceğiz. Bugün Ertuğrul Gazi Camii'nin kubbesinden göğe baktığımızda özgürce dalgalanan al bayrağımızı, bayrağımızın gölgesinde kalkınan, gelişen, güçlenen, ülkemizi görüyoruz. Hamdolsun bugün gök vatandan, mavi vatana yerli, ulusal adımlarla yürüyen Türkiye'yi görüyoruz. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemiz ve bölgemiz için tasavvurumuzu barıştan ve hakkaniyetten yana kuruyoruz. Mazluma umut olmak, Gazze başta olmak üzere kanayan yaralara merhem bulmak jenerasyonları, çağları aydınlatmak için uğraşıyoruz. Türkiye Yüzyılı'nı nereden geldiğimizin ve nereye gideceğimizin şuuruyla inşa ediyoruz." "Bu topraklarda yeşeren her bir bedele tekrar can veriyoruz" Birlik, beraberlik ve geçmişe sahip çıkarak güçlü ve büyük Türkiye mefkuresine yürümeye devam edeceklerini belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "Şölenlerimiz, şenliklerimiz, geçmişten günümüze taşınan kültürel mirasımızdır. Bilhassa 'Yörük Bayramı' üzere etkinlikler ulusal kültürün korumasının yanında yeni kuşakların kültürel ve ulusal kimliklerinin oluşmasında da büyük rol oynamaktadır. Burada bir ortaya gelerek yalnızca geçmişi anmış olmuyoruz. Birebir vakitte bu topraklarda yeşeren her bir bedele yine can veriyoruz. Halkın bir ortaya gelerek hazırladığı dev kazanlarda pişirilen pilav herkese ikram edilecek formda sunulur ve Türk misafirperverliğinin en hoş örneklerinden birini teşkil eder. Şenlik boyunca sahnelenen halk oyunları bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini gözler önüne seren bir görsel şölen sunar. Alanda kurulan Yörük çadırları bizi köklerimize, cet yurtlarımıza götürür. Böyle aktiflikleri en güçlü biçimde yaşatarak gençlerimizde kökleşen tarih şuurunu daha da zenginleştirdiğimize inanıyorum." Yılmaz, Bilecik ve Söğüt bölgesinin son periyotta ekonomik alanda da çok güçlü noktaya geldiğini anlatarak, buna katkısı olan iş dünyasına ve emek verenlere de teşekkür etti. Şenliğin organizasyonunda emeği geçenleri kutlayan Yılmaz, "Giderek artık farklı ülkelerden de bu bölgemize çok önemli bir ilgi var, ziyaret var. Özellikle dizi, sinemalardan sonra bunun arttığını tabir ettiler. Artık farklı lisanlarda de tarihimizi burada çok yeterli anlatan rehberlere gereksinim var. Tahminen ortamızda da farklı ülkelerden konuklarımız vardır. Onları da bu vesileyle tekrar selamlıyorum." dedi.
Muhabir: Sinan Balcıkoca,Atahan Gezer