Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail’in devlet terörünün karşısında durmak, bizim için ulusal bir sorundur

AA KOCAELI (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21. İmam Hatipliler Kurultayı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen LİDER 21. İmam Hatipliler Kurultayı'ndaki konuşmasına iştirakçileri selamlayarak başladı. Ülkenin dört bir yanındaki imam hatiplilere de selam ve sevgilerini gönderen Erdoğan, "Bir imam hatip mezunu olarak 21. İmam Hatipliler Kurultayı vesilesiyle imam hatip kuşağıyla tekrar bir ortaya gelmenin bahtiyarlığı içindeyim. Dostluğun, dayanışmanın hakim olduğu muazzam bir atmosferde sizlerle bir arada olmanın heyecanını yaşıyorum. Gönüllerimizi buluşturan Rabb'ime sonsuz hamdediyorum." diye konuştu. Önder İmam Hatipliler Derneğine, yöneticilerine ve LİDER mensuplarına kurultayı tertip ettikleri için şükranlarını sunduğunu belirten Erdoğan, ülkenin 81 vilayetinden kurultaya katılanları da yürekten selamladığını lisana getirdi. Erdoğan, bu buluşma vesilesiyle imam hatiplerin kuruluşunda emeği geçen başta merhum Tevfik İleri olmak üzere ahirete irtihal eden büyükleri, hocaları ve imam hatip mensuplarını rahmetle yad ettiğini belirterek, şöyle konuştu: "İmam hatip davasının zahmetini omuzlamış birçok isimsiz kahraman var. Bu büyük çınarın bugünlere gelmesinde emeği, fedakarlığı olan kaç vakıf erbabımız var. Canıyla, malıyla ve ruhuyla kendisini bu davaya adayan öğretmenlerimiz var. Bir gencin elinden daha tutmak, bir gencimize daha ulaşmak için ter döken kaç gönül insanımız var. Türkiye'den ve dünyadan imam hatiplerin kurulması, yaşaması için varını ağırı seferber etmiş kaç hayırseverimiz var. Rabb'im o hoş insanların hepsinden razı olsun. Vefat edenlerin yeri inşallah cennet olsun." "Her alanda ülkemize birincileri yaşattık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 22 yılda genel lider, milletvekili, başbakan ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak milletin verdiği yetki ve sorumlulukla, yol arkadaşlarıyla Türkiye'ye hizmet ettiklerini ve aziz millete hizmetkar olmanın gurur ve onurunu taşıdıklarını kaydetti. Ülke için 22 yılda çok eserler bedene getirdiklerini, çok hizmetler ürettiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Yollar, köprüler, hastaneler, konutlar, kentler, okullar inşa ettik. İktisatta, savunmada, ticarette ülkemizi katbekat büyüttük. Her alanda ülkemize birincileri yaşattık. Kırılmaz denilen rekorları hamdolsun kırdık. Eğitimde, sıhhatte, ulaşımda, tarımda, ticarette, iç güvenlikte, dış güvenlikte aklınıza gelebilecek her alanda Türkiye'yi birincilerle tanıştırdık. Türkiye'yi dünyanın ve bölgesinin parlayan yıldızı haline getirdik. Gücünü, prestijini artırdık. Şunu burada açık yüreklilikle söylemek isterim. Doğal ki bunların tamamı değerlidir, değerlidir. Bizim için erdem payesidir. Bunların hiçbiri bizim çabamızın asıl gayesi değildir. Şahsen benim için geçmişten bugüne gelen bugünden son nefesime kadar üzerinde taşıyacağım, hatta Rabb'imin huzurunda bile inşallah bana şahitlik edecek bir makamım bir rütbem bir sıfatım var. O da imam hatipli olmaktır." "En büyük yapıtım, imam hatiplerin önündeki manileri kaldırmaktır" "Bana 'Ömrün boyunca yaptığın tek bir şeyi, ortaya koyduğun tek bir yapıtı söyle.' deseler, tereddüt etmeden vereceğim karşılık pek açıktır; imam hatip okullarının önündeki pürüzleri kaldırmaktır, imam hatiplerin sayısını artırmaktır, imam hatiplerin eğitim kalitesini artırmaktır." diyen Erdoğan, her şeyin, büyün rütbelerin, makamların ve sıfatların gelip süreksiz olduğunu fakat toprağa atılan tohumun gür bir çınara dönüşüp yüzyıllar uzunluğuna gölgesinde medeniyetler inşa edileceğini söyledi. Erdoğan, "Rahmetli büyüklerimiz işte bu tohumu toprağa attılar. Bedel ödeme kıymetine bu tohumları içtenlikle toprağa serptiler. Biz de yeni tohumlar attık, o tohumları Türkiye'nin dört bir yanına ulaştırdık. Var olanlara gözümüz üzere baktık, onları koruduk, kolladık, fidana, ağaca dönüşmelerini sağladık." dedi. İmam hatipleri kuranların yalnızca 3-5 kişi olduğunu, kendilerinin ise bir avuç olduklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Şimdi görüyorum ki sel olduk, çağlayan olduk, deniz olduk, hatta okyanus olduk. Şununla iftihar ediyorum; hani istiklal şairimiz Mehmet Akif diyor ya 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli/Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Evet, sevgili imam hatipli kardeşim, sen varsın, sen işte buradasın, sen iftiharla ayaktasın, sen eskisinden daha çoksun, eskisinden daha güçlüsün. Şunu unutma; sen varsan şehadetleri dinin temeli olan ezan yurdumun üstünde ebedi inleyecek, ebedi okunacak. Sen varsan Allahuekber nidaları semalarımızdan hiçbir vakit eksilmeyecek. Sen varsan rengini şehitlerimizin kanından alan bayrağımız nazlı nazlı dalgalanmaya devam edecek. Sen varsan bu millet, mazlumların umut kaynağı olmaya devam edecek." Cumhurbaşkanı Erdoğan, imam hatipliler olarak en başta bunu başardıklarını, İstiklal Marşı'nın o harika ruhunu yaşattıklarını, İstiklal Marşı'nı kendilerine adeta bir Kur'an tefsiri yaptıklarını ve onun kılavuzluğuyla bu yolda azimle yürüdüklerini kaydetti. Erdoğan, "Korkmadık, ay yıldızlı al bayrağımızın şafaklarımızda hürriyetle, iftiharla, prestijle dalgalanması için çaba ettik. Hakka tapan milletin istiklali için çok çalıştık. Yurdumuzu alçakları uğratmamak için göğsümüzü siper ettik." diye konuştu. Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşındaki "Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli" dizesini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi: "Ayasofya'yı zincirlerinden biz bu imanla kurtardık. 86 yıllık mahzunluğun akabinde Fatih'in emanetine sahip çıktık. O ulu mabedini mümin yüreklerle tekrar biz buluşturduk. Ayasofya'nın, İstanbul'un, Türkiye'nin ve tüm İslam aleminin kalbindeki sızıyı hamdolsun biz dindirdik. Ve şunu bütün zerrelerimizle söyledik; 'Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet/Hakkıdır, hakka tapan milletimin istiklal.' Bizim dün yolumuz buydu, bugün yolumuz budur. Allah ömür verdikçe yarın da istikametimiz işte bu olacaktır." "Minareler ezansız kalmasın diye varız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkenin her bir vatandaşının kendileri için kıymetli olduğunu, bu ülkedeki her insanın kendileri için göz bebeği olduğunu, okullar ortasında ayrım yapmadıklarını ve bu ülkenin her bir okulunun da kendileri için çok önemli olduğunu lisana getirdi. İmam hatiplerin bir muhtaçlık sonucunda ortaya çıktığını ve varlık sebeplerini hakkıyla ifa etmiş eğitim yuvaları olduğunu kaydeden Erdoğan, imam hatiplerin her safhası gayretlerle dolu bir asırlık mazisiyle direnişin ve dirilişin sembolü olduğunu vurguladı. Erdoğan, Arif Nihat Asya'nın sevimlisi bilhassa hatırlatmak istediğini belirterek, Dua şiirinden "Biz kısık sesleriz, minareleri sen ezansız bırakma Allah'ım/Cihat meydanını pehlivansız bırakma Allah'ım/Kahraman bekleyen yığınlarını kahramansız bırakma Allah'ım/Yarının yollarında yılları da ramazansız bırakma Allah'ım/Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah'ım/Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslüman'sız bırakma Allah'ım." dizelerini okudu, programa katılanlar da "Amin" diye karşılık verdi. İmam hatipliler olarak bunun için var olduklarını söyleyen Erdoğan, "Minareler ezansız kalmasın diye varız. Cihat meydanı pehlivansız kalmasın diye varız. Kahraman ordumuz kahramansız kalmasın diye varız. Bir vatanımız var, bir vatanımız daima var olsun diye varız: Müslümanlıkla yoğrulan yurdumuz, Müslümansız kalmasın diye varız. En başından itibaren gayretimiz bunun içindir." dedi. "İmam hatip çabası bir vatan savunmasıdır" Cumhurbaşkanı Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: "Şunu asla unutmayın sevgili gençler. Şayet bu topraklardan Müslümanlığı, şayet bu topraklardan ezanı, minareyi, camiyi, Kur'an'ı çekip alırsanız, inanın geriye hiç fakat hiçbir şey kalmaz. Geride millette kalmaz, memlekette kalmaz. Bu topraklar 2 asırdır hücum altında fakat şuna dikkat edin, en çok da imanımıza saldırıyorlar. En çok da inanç kıymetlerimize saldırıyorlar. En çok da ilim, irfan yuvalarımıza saldırıyorlar. Şunu çok güzel biliyorlar; ezan yoksa, cami yoksa, Kur'an yoksa, iman yoksa, vatan yoktur, millet yoktur, Türkiye yoktur. İmam hatip uğraşı bir vatan savunmasıdır. İmam hatip çabası bir iman çabasıdır. İmam hatip uğraşı bir varlık yokluk uğraşıdır. Hatırlayın, 100 yıl evvel toplarıyla, tüfekleriyle, tanklarıyla, uçaklarıyla geldiler fakat bu aziz toprakları işgal edemediler. Milletin iman dolu göğsünü, serhaddini aşamadılar. Bu milleti imanından koparmadan işgal edemeyeceklerini anladılar. Bu milleti ruh köküyle bağını kesmeden asla esir alamayacaklarını anladılar. Onun için içeriden ve dışarıdan iman kalemizi kuşatmaya çalışıyorlar. Hainlikle, casuslarıyla, paralı askerleriyle her türlü palavrayla, iftira ile, kışkırtmayla, aileye, ahlaka, geleneklerimize yönelik ellerindeki her türlü aparatla bilhassa imanımızı gaye alıyorlar. Dün topraklarımızı nasıl işgal edemediyseler bugün de Allah'ın inayetiyle iman kalemizi kuşatamayacaklar." "İmam hatipliler, vatan ve iman savunmasında tekrar en ön safta yerlerini alacak" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu memleketin her bir evladının vatanı için canını ortaya koyacağını lakin imam hatiplilerin hem canlarını hem mallarını hem de akıllarını ortaya koyacaklarını söyledi. İmam hatiplilerin vatan ve iman savunmasında tekrar en ön safta yerlerini alacaklarını belirten Erdoğan, "Sevgili gençler medya ve toplumsal medya... İşte bu makus emeli olan, işte bu imanımıza ve vatanımıza kasteden ellerde birer silaha, birer işgal silahına dönüşmüştür. Gençliğin ahlakı, gençliğin imanı, aile kurumu, münasebetiyle vatanımız çok açık, çok tehlikeli bir atağın altındadır. Saf üzere görünen, güya eğlenceymiş üzere görünen bütün o içerikler sinsi bir ur üzere milletimizin ve gençlerimizin imanını amaç almaktadır. İşte bu işgal saldırısını da püskürtecek, bununla baş edecek, imanını ve vatanını tekrar en önde savunacak olanlar sizler olacaksınız." diye konuştu. Erdoğan, Gazze'de 11 yıldır insanlık dışı bir soykırımın devam ettiğini, Filistin topraklarının 1918'de Osmanlı Devleti oradan çekildiği günden bugüne Siyonistler tarafından karış karış işgal edildiğini kaydetti. Filistinlileri Ramallah ve Gazze'de daracık toprak modüllerine sıkıştırıldıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Şimdi İsrail hem Batı Şeria'da hem Gazze'de soykırım yaparak oraları da işgal etmeyi hedefliyor. Dün gencecik bir evladımızı Ayşenur Ezgi Eygi'yi alçakça katlettiler. Bugüne kadar 17 bini çocuk, 40 bin saf sivili öldürdüler. Çocuk, bayan, genç, yaşlı demeden barbarca saldırıyorlar, kan döküyorlar." sözlerini kullandı. Erdoğan, Gazze'de bir İsrail-Filistin savaşı değil, yayılmacı Siyonizm ile vatanlarını koruyan Müslümanların gayretinin var olduğunu vurgulayarak, "Gerek ülkemiz içinde gerek İslam ülkelerinin kimileri bu sıkıntıyı kendisinden uzak bir sıkıntı olarak görüyor ve üzücü halde yanılıyor. Daha evvel de söyledim. İsrail Gazze'de durmayacak. İsrail şayet bu halde devam ederse Ramallah'ı da işgal ettikten sonra gözünü öteki yerlere dikecek. Sıra bölgedeki öteki ülkelere gelir. Lübnan'a, Suriye'ye gelir. Dicle ve Fırat ortasındaki vatan topraklarımıza göz koyacaklar. Önünde poz verdikleri her haritayla bunu açık açık söylüyorlar. Yalnızca Gazze'yi işgalle yetinmeyeceklerini şimdiden ilan ediyorlar. Biz işte onun için 'Hamas Müslümanlar ismine direniyor.' diyoruz. Biz onun için 'Hamas yalnızca Gazze'yi değil, İslam topraklarını, Türkiye'yi savunuyor' diyoruz." dedi. "Türkiye'nin dış siyasette hareket alanını genişleterek her türlü adımı bundan sonra da kararlılıkla atacağız" "İsrail'in devlet terörünün karşısında durmak bizim için İslami bir görevdir, imani bir görevdir, vatani bir sıkıntıdır, tabi ki ulusal bir problemdir." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Böyle kritik bir periyotta İslam ülkeleri bir an evvel uyanmalı tehlikenin farkına varmalı ve işbirliğini daha da arttırmalıdır. Mısır'la, Suriye'yle attığımız yeni adımlar, büyüyen yayılmacılık tehdidine karşı bir dayanışma çizgisi oluşturmaya yöneliktir. Bütün İslam ülkeleri de nerede duracağı belgisiz İsrail işgaline karşı ortak hal takılmalıdır. Biz en başından itibaren bu çağrıyı yapıyoruz. 'İsrail şımarıklığını, İsrail haydutluğunu, İsrail'in devlet terörünü durduracak yegane adım İslam ülkelerinin ittifakıdır.' diyoruz. Şunun bilmesini isterim: Mısır'la başlattığımız yeni süreç Gazze'nin Filistin'in hayrına olacaktır. Öbür komşu ülkelerde yürüttüğümüz temaslar bölgemizin yararına olacaktır. İçimizdeki bedhahların ne dediği bakmadan, bölgemizdeki dostlarımızın sayısını arttırmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin dış siyasette hareket alanını genişleterek her türlü adımı bundan sonra da kararlılıkla atacağız." Önceki hafta 26 Ağustos'ta Sultan Alparslan ve ordusunun süper zaferi olan Malazgirt Zaferi'nin 953'üncü yıl dönümünü gururla idrak ettiklerini belirten Erdoğan, geçen hafta Malazgirt'le başlayan Anadolu'daki zaferlerin sonu olan 30 Ağustos zaferini tekrar coşkuyla kutladıklarını anlattı. Erdoğan, "Burada şu konunun altını çizmek isterim: Türk askerini, Türk ordusunu tarihte harika zaferlere götüren hiç kuşkusuz göğsündeki imanıdır. Alparslan ve ordusu Malazgirt'te zaferi iman ile kazandılar. Mohaç'ta, Kosova'da, İstanbul'un surları önünde, Mercidabık'ta, İnebahtı'nda, Çanakkale'de, Sakarya'da ve daha nicesinde ordumuz imanıyla zafer kazandı. Türk Silahlı Kuvvetleri demek peygamber ocağı demektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin göğsünden imanı alırsanız geriye bir şey kalmaz. Bunun acı örneklerini yakın geçmişte gördük." diye konuştu. "15 Temmuz'da biz bu hainleri temizledik." "Başörtüsüyle, kılık kıyafetle, imam hatiplerle, ilim irfan yuvalarıyla uğraşan bir ordunun kabiliyetlerini nasıl yitirdiğine, dışarıdan çok içeriyle uğraşarak milletin nazarında nasıl yanlış yere oturduğuna daima birlikte yakın vakitlerde şahitlik ettik." diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Milletimizin göz bebeği kahraman ordumuz maalesef hiç hak etmediği sıfatlarla anılır oldu. Yanlış ellerde ordumuz yıpratıldı, örselendi, inanç kaybına uğradı. Sokaklarınızda sarıklı, sakallı insanların kovalandığı, subayların başörtülü annelerinin kışlaya alınmadığı vesayetçi periyotlarda FETÖ'cü vatan hainlerini ordumuzun kılcallarına kadar yerleştirdiler. 15 Temmuz'da biz bu hainleri temizledik. Ordumuzu ölümcül bir urdan kurtardık ve artık ordumuz hamdolsun aslına özüne dönüyor. Malazgirt'teki ruh, Çanakkale'deki ruh, İstiklal Harbi'mizdeki ruh ordumuza tekrar kök salıyor, tekrar beden buluyor. FETÖ'cü hainlerden ve vesayet artıklarından temizlendikçe ordumuz terör örgütleriyle uğraş ve vatan savunmasında destanlar yazıyor." "Türk Silahlı Kuvvetleri başarılarıyla, caydırıcılığıyla ve disipliniyle göz dolduruyor" Erdoğan, Suriye'den Irak'a Libya'dan Somali, Katar ve Kosova'ya kadar vazife üstlendiği her yerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarılarıyla, caydırıcılığıyla ve disipliniyle göz doldurduğunu söyledi. Kökleriyle bağı güçlendikçe daha da güçlenen bir ordunun olduğunu belirten Erdoğan, "Bu ordu milletin ordusudur. Bu ordu milletin her bir ferdinden teşekkül eden bir ordudur. Bu ordu milletindir ve milletin göz bebeğidir. Millet olarak kahraman ordumuzun, kahraman mensuplarıyla her vakit gurur duyuyoruz." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordunun tekrar yıpratılmasına müsaade vermeyeceklerinin çok net bilinmesini istediğini lisana getirerek, "Geçenlerde malum, mezuniyet merasiminde kimi istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Artık bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün şu anda araştırmalar, hepsi yapılıyor ve oradaki birkaç tane kendini bilmez bunlar da evelallah temizlenecek. Biz buralara durup dururken gelmedik. Bu 30 kişi olabilir, 50 kişi olabilir. Kim olursa olsun, bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bunları temizleyeceğiz." tabirini kullandı. Harp Okulları birincilerinin 3 kız öğrenci olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Ve bakıyorsun 3 tane birinci olan kızımız var. Ve bu kızlarımızdan birisinin ismi İkra. 3 kardeş, ismi İkra. Manisalı ve birinci oldu. Başka ikisi, onlar da tekrar birer Anadolu yavrusu. Lakin alışılmış bu oyuna nasıl geldiler, gelindi. Artık çalışmalarımızı yapıyoruz ve bu mevzuyla ilgili olarak da üniversitemizle görüşmelerimizi yaptık. Ve bu bahiste Kara Kuvvetleriyle görüşmelerimizi yaptık, Ulusal Savunma ile görüşmelerimizi yaptık ve bunların hızla temizlenmesi için de adımlarımızı atıyoruz. Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine müsaade etmeyiz. Tüm dünyada üstün disipliniyle bilinen ordumuz içinde buna ziyan verecek bir durumu görmezden gelmez, demokratik kontrol düzenekleri çerçevesinde gerekli adımları kesinlikle atarız ve atacağız. Bir peygamber ocağı olarak tarih boyunca büyük zaferlere imza atan ordumuz, birebir şekilde peygamber ocağı olarak görünen, dosta inanç, düşmana dehşet vermeye devam edecektir." "Yarın biz olmayacağız ancak bu dava var olacak" Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin bir sahnesinde vazife ve yetki aldıklarının, üzerlerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmenin çabasını verdiklerinin altını çizdi. Bunun uzun soluklu bir gayret, uzun soluklu bir yürüyüş olduğuna değinen Erdoğan, "Dün biz yokken bu dava vardı. Yarın biz olmayacağız fakat bu dava var olacak. Bayrağı sizler teslim alacaksınız. Sizler imam hatiplisiniz, sizin omzunuzda ağır bir yük var. Her birinizin omuzlarınızdaki yükün, sırtınızdaki sorumluluğun farkında olacağına yürekten inanıyorum. Büyüklerimiz kurdular, biz yaşattık ve büyüttük. Bizden sonra emaneti sizler geleceğe taşıyacaksınız. Yolunuz uzun, göreviniz çetin. Lakin unutmayın, Allah sizlerle beraberdir. Her iyi işinizde Allah sizinledir, bizimledir." kelamlarını sarf etti. Merhum şair ve mütefekkir Ali Ulvi Kurucu'nun, imam hatipliler jenerasyonu için yazdığı mısralarla programa veda etmek istediğini aktaran Erdoğan, "Ey ömrünü bir gayeye vakfeyleyen insan / Göğsündeki imanına mazi bile hayran / Tebrik ediyor bak seni mabetler, ezanlar / Ey hak yolunun yolcusu, kurban sana canlar / Epeyce o yüksek ülküler sana hakim / Sarsılmayan imanına zincir vuracak kim / Alkışlıyor iclalini göklerde melekler / Atide kuşaklar senin irşadını bekler / Ey ulu emel kaynağı ışık çehreli yıldız / Ruhundan kopan fırtınalar senden alırız sürat." dizelerini okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurultayın hayırlara vesile olmasını diledi. Programdan notlar Programa, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Siyaset Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve birtakım davetliler katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşma yapmak üzere kürsüye çıktığı sırada salondaki kalabalık telefonlarının ışıklarını açarak, "Bir sabah gelecek kardan aydınlık" bestesini seslendirdi. Yeni periyot şiarının tanıtım görüntüsü izletilen programda, ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan konuştu. Erdoğan, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda bayanlar klasik yay karşılaşmalarında çeyrek finale kadar yükselen ulusal okçu Elif Berra Gökkır'a armağan takdim etti. Programda, ÖNDER Genel Başkanı Ceylan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çizgi tablosu ikram etti.



Muhabir: Mehmet Yusuf Melikoğlu, Hamdi Dindirek, Ferhat Yasak, Elif Küçük, İrem Demir