DEMOKRASİ VE ÇOCUKLAR
Demokrasi kelimesinin birçok anlamı vardır. Bir deyişle de ‘’Halkın, halk tarafından, halk idaresi’’, olarak tanımlanabilir. Kim var peki bu halkın içinde? Bu topluluğu oluşturan en küçük yapı taşı olan aile... Dolayısıyla da geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız. Evet, gelecekte toplumu oluşturmaya devam edecek olan bugünün küçükleri yarının anne babaları, bürokratları, mühendis ve doktorları, işçi ve işverenleri hatta geleceğin suçluları... İnsanoğlu olarak demokrasiyle çok daha küçük yaşlarda tanışıyor ve adapte olmakta en zorlandığımız bir kavram olarak hayatımıza yerleşiyor. Zorlanmamızın da en büyük nedeni olarak da daha çocuk yaşlardan itibaren bu yaşam tarzıyla yaşamadığımız içindir diye düşünüyorum. Ailenizde bir düşünün, bir soru soracaksınız, ‘’Küçüksün sus bakiiiim.’’ Herhangi birşey ile ilgili konuya dahil olacaksınız ya boyumuz ya yaşımız bahane edilir ve devre dışı kalırdık.
OKULDA DURUM FARKLI MI?
Bu sadece evde mi böyledir. Dahası var, okulda da aynısı değil miydi? Bugünün toplumunu oluşturan bizlerin okul yıllarını bir düşünün. Tahtada bir öğretmen ‘’Konuşma oğlum, yapma kızım, sana izin verdim mi?’’ gibi cümlelerle büyüdük. Öğretmen öğretir güya öğrenci öğrenirdi. Öğrenciden sessiz olması, sorulara bile izin verilirse cevap vermesi beklenen, fikrin nedir? sorusuna da cevap olarak da, gülerek de olsa ‘’Arkadaşlarıma katılıyorum’’ olurdu. En iyi kolejler bile bu sistemle eğitim veriyor. Sonuç ortada... Tahammülü olmayan, tek düze, geleneksel cevaplarla avunan, birlikte yaşamanın apartmanlarda yaşamak olduğunu zanneden insanlar... Ne yazık!!! İşte bu eğitim sistemiyle başlarız ötekileştirmeye. Önce konuşmamız yasaklanır, ifadelere yanlış denir ve bir bakarsınız kurallar diye atfettikleri şeyler, yasaklar silsilesi oluvermiştir. Oysa çocuklar kıpır kıpır her an paylaşmaya hazır, pencereleri dışarıya açılmış kütüphaneler gibidirler. Neden? Çünkü onlara, bizleri yaratanın Allah (CC) ın bahşettiği merak ve keşfetme içgüdüsüyle dünyaya gelmişlerdir. Onların bu kendilerini bulma çabalarını görmezden gelirsek bu toplumu tek tip bir insan figürü gibi donatmaya çalışmış oluruz. Aynı, okullarda sorulan sorulara cevaplar da özgün değil çok klişe olur. Farklar ortadan kalkar. Farklı olmak güzeldir aslında. Farklar ilerlemeyi getirir. Farklar mutluluk ve huzuru getiririr.
YAŞAM TARZI
Demokrasi ve eğitim konusunda duayen olan Dewey, ‘’Demokrasiyi bir yaşam tarzı’’ olarak tanımladığını görüyoruz. Sınıfların, toplumların birer küçük evreni (Mikrokozma) olduğunu, dolayısıyla demokrasinin de sınıflarda bir yaşam tarzı haline gelinceye kadar uygulanması gerektiğini savunmuştur. Bu modellere ve geldiğimiz son duruma bakılırsa eğitim sistemimizi müdür-öğretmen-öğrenci ilişkileri uygulanabilir bir değişimle tekrar ayarlamalıyız. İş sadece okullarda da bitmiyor tabi. Nasıl çocuklar sadece okullarda yaşamıyorlarsa bulunmuş oldukları çevrenin de üstüne düşeni yapması gerekiyor. Anne-baba, okul- çevre olarak öğrencilerimiz bu saydığımız alanlarla hep iletişim halindeler. Onun içindir ki çocuklarımızı okul dışında da demokratik bir ortamda pekiştireçleri artırabilecekleri, her bireyin hayata katkıda bulunabileceği, her sesin duyulabileceği, düşünce ve fikirlerin paylaşılabildiği ortamlar yaratabileceğimiz bir yaşam tarzı geliştirmeliyiz. Unutulmamalıdır ki geleneksel yöntemlerle geleneksel sonuçlar alır bazı alanlarda ilerleme kaydedemeyiz. Bu söylediğim asla örf adet, ananemizi terk edelim şeklinde anlaşılmamalıdır. Aksine, tarihimizi, toplumların doğru ve yanlışlarını iyi değerlendirip kendi modelimizi oluşturmamız olarak anlaşılmalıdır. Geleceğimizin teminatı olanlara yaratıcı olmayı, yurttaşlık bilinci, üstlendikleri görevlerin karşılığında hesap verebilme sorumluluğunu güçlendirebilirsek, yarın yaptıklarından dolayı hesap verebilen ve yanlışlar yapan bireylerden de medeni bir şekilde hesap sorabilen fertler yaratmış oluruz. Eğer olmak istediğimiz toplum için şimdiden tohumlar dikersek, çocuklarımıza iş birliğini, uyum içinde yaşamayı, hayatın her evresinde paylaşmayı öğretirsek hasat günü geldiğinde üzülmeyiz derim. Daha çağdaş ve demokratik bir yaşamı, her anlamda ileriyi, başarıyı hedefliyorsak öncelikle çocuklarımıza okul öncesinde iman ve sevgi dolu bir kalp, sonrasında da onları daha donanımlı olarak yetiştirebileceklerine inandığınız okullarda eğitim almalarını sağlamalıyız.
Abraham Lincoln
Dewey, J. (1996). Demokrasi ve eğitim (Democracy and education) T. Yılmaz, çeviri. İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi. (Orijinal çalışma 1916 basımıdır.)