Depresyon ve biz
Daha önceden isteyerek ve severek yaptığımız günlük aktivitelere karşı isteksizlik ve hayattan zevk alamama gibi durumların yer aldığı depresyon ve depresyonun akabinde isteksiz ve mutsuz yüzler 2010 yılının dünyasında olağan bir hal almıştır. Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında kişide gözlenen kendini mutsuz, ağlamaklı, kederli hissetme hali, uykusuzluk ya da aşırı uyku hali, olağan beyinsel, vücutsal işlevsellik, hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk, halsizlik, yorgunluk hisleri, daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme, kendini değersiz hissetme, küçük görme, kendini beğenmeme, suçlu ya da günahkâr hissetme hali, düşünme ya da yoğunlaşma yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara, okunan şeylere, izlenilen dikkatini verememe, gibi) ya da kararsızlık hali ve tekrarlayan ölüm düşünceleri, intihar planları veya eylemlerinin varlığı gibi belirtiler hemen hemen her gün ve özellikle son 15 günde sürekli gözleniyorsa en yakın tarihte doktora başvurmanızı öneririm. Ayrıca gün içerisinde yaşanılan ve sadece o güne ait duygusal çökükler depresyon sayılamayacaktır. Yapılan araştırmalar sonucu bireyler daha çok olumsuz yaşam koşullarında, büyük üzüntülere neden olabilecek kayıp ve yas durumlarında, iş yaşamında karşılaşılan sorunlarda, evlilik veya aile sorunlarında, özellikle kadınlar için hamilelik ve loğusa sürecinde, fazla kilo aldıklarında, menopoz dönemlerinde, erkeklerde ise andropoz dönemlerinde, fazla alkol kullanımında, bazı hastalık ve ilaçların kullanımında depresif hallerin sıklıkla gözlendiği belirlenmiştir.
DEPRESYONA NEDEN OLAN RİSK FAKTÖRLERİ
Soy ağacında depresyon olanlar, ağır ve zorlayıcı kabul edilecek yaşam koşullarına maruz kalmak, sevilen birinin kaybı veya terk edilmek, kötü aşağılayıcı muameleye maruz kalmak, ağır bir fiziksel hastalık geçirmek, Uzun süreli bakım ve tedavi gerektiren fiziksel bir hastalığa yakalanmış olmak, baskıcı veya aşırı ilgisiz ailede yetişen pasif ve içe dönük kişiler de depresyon halleri görülse de doktorlar “bu belirtileri gösteren bireylerin illaki depresyonda olduğunu” söyleyemeyeceklerinin de üzerinde durmuşlardır.
DEPRESYONU VAR EDEN ETKENLER
Kişinin kendine, çevresine ve geleceğe yönelik olumsuz değerlendirmelerde bulunması anlamına gelen olumsuz gücün varlığı kişinin geleceğe dair planlar yapmasına engel olmaktadır. Sadece olumsuza odaklanma ve olumlu şeyleri gözden kaçırma veya olumsuz olayları haddinden fazla şekilde abartma, ya hep ya hiç tarzında düşünerek olumlu olayları küçümseme kişinin birebir diyaloglarına zarar verirken bulunduğu sosyal ortamlardan da zevk almasına engel teşkil etmektedir. Ayrıca kişinin ne kadar başarılı olursa olsun, kendini değerli hissedebilmesi için başkalarının onayının gerektiğine inanması ve kişi kendini başarılı görmek için her alanda başarılı olmak gerektiği hissine kapılması onun mutsuz olmasına yetecektir.
ÖNLEMEK ELİMİZDE
İlaçlara ve psikoterapiye ile tedavi olmayı seçenlerimiz olduğu gibi bu yolu hiç tercih etmeyip kendi kendinin doktoru olmak isteyenlerimizde var. Depresyonu önlemek için yapılan tüm müdahalelere ilave olarak düzgün beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve aile çevrenizden destek, tedaviyi olumlu etkileyecektir. Gereksiz müdahale, tetkik ve reçeteden kaçınmak, duygu ifadelerinin desteklenmesi, düşünce dilindeki yanlış genelleştirmeler, negatif yorumlar ele alınmalı, yeni ilgi ve uğraş, kendini ifade etme alanları sağlanması yararlı olur daha aktif olmak, kendiniz, yaşamınız ve geleceğiniz ile ilgili düşünce biçiminizi gözden geçirmek, düşünceleri yeniden yapılandırmak ("Başka nasıl düşünebilirim?"), düşünce hatalarını yakalamaya çalışmak gibi basit birkaç önlemle kendi ruh halinizi pozitif yönde etkileyebilirsiniz.
Hepinize sağlıklı ve güzel günler dilerim…