Dijital alandaki dönüşüm için küresel dayanışma şart


ANKARA-BHA

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Dijital alandaki çok kapsamlı dönüşümü yönetmek için küresel işbirliğinin önemi her geçen gün daha fazla hissediliyor. Türkiye olarak hakikat mücadelesinde uluslararası işbirliğini destekleyen faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Uluslararası Stratejik İletişim Forumu dolayısıyla “Dijital Çağda Hakikat Mücadelesi” başlıklı makale kaleme aldı.

Makale, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, İsveç, İsviçre, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna Hersek, Macaristan, Avusturya, Rusya, Filistin, Suudi Arabistan, Çin, Güney Kore, Malezya, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, KKTC, Özbekistan olmak üzere 24 ülkenin haber ajansları, önde gelen gazeteleri ve dijital portallarında yer buldu.

Makalede, içinde bulunulan çağın insanlığa yeni fırsatlar sunmakla kalmayıp, ciddi zorlukları da beraberinde getirdiğine işaret eden Altun, bilgi üretimi ve dolaşımının hızına yetişilmesinin güçleştiği bu çağda, iletişim ekosisteminin köklü bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ifade etti.

Ancak bu dönüşüm sürecinin pozitif ilerlemeyi kapsadığı kadar, ahlaki, kültürel ve insani sınavları da beraberinde getirdiğini belirten Altun, teknolojinin hızla ilerlediği bu yepyeni ve zorlayıcı dönemde günlük hayatların da birer unsuru haline gelen yapay zeka ve algoritmaların artık sadece birer araç değil, aynı zamanda güç dengelerini de yeniden belirleyen aktör haline geldiğini kaydetti.

Hakikat ve yalan arasındaki çizginin günbegün daha da bulanıklaştığı ve insanlığın “hakikat krizi” olarak da adlandırılabilecek bir belirsizlikler yumağıyla boğuşmaya başladığı bugünlerde büyük sınamalarla yüzleşildiğini vurgulayan Altun, bu sorunlar yumağını aşmanın yegane yolunun etkili iletişim stratejileri geliştirmek olduğunu belirtti.

Altun, makalesinde şu ifadeleri kullandı:

“Teknoloji ile dönüşen iletişim ekosisteminin fırsat ve tehditlerini toplum yararı için etkili şekilde analiz etmek ve bunları yönetmek önceliğimiz olmalıdır. Yaşanan gelişmeler, toplumların iletişim alanındaki alışkanlıklarını değiştirmekte, dijital medya hayatımızın önemli bir parçası olarak öne çıkmaktadır. Bu değişimin en çarpıcı yönü ise yapay zekanın iletişim süreçlerindeki etkisiyle kendini göstermektedir.

Yapay zeka araçları dünyamızı ve bütün sektörleri hızla dönüştürüyor. Bugün yapay zeka stratejik iletişimde ezber bozan bir güç olarak karşımızda durmaktadır. Veri analizi, içerik üretimi ve kriz yönetimi gibi alanlarda sunduğu imkanlar çok değil bundan birkaç yıl kadar önce hayal dahi edilemeyen bir hız ve etkinlik sağlıyor.

Kısa süre önce yalnızca bilim kurgu filmlerinde hayal edilebilen fikirler, bugün herkesin kolaylıkla erişebileceği bir noktaya geldi. Ancak ne yazık ki teknolojinin bu pozitif yönlü ilerleyişi doğru amaçlarla kullanılmadığında bir dijital silaha dönüşme potansiyeli taşıyor.”

“Toplumların güvenini zedeliyor”

“Deep-fake” üretebilen yapay zekanın, orijinal içerikleri sahte içeriklerden ayırt edilemez hale getirdiğine dikkati çeken Altun, bunun, toplumların güvenini zedelediğini, hakikat krizini derinleştirdiğini dezenformasyon, manipülasyon ve etik ihlallerin yıkıcı sonuçlarını büyük ölçüde artırdığını ifade etti.

Altun, “Algoritmaların kontrol ettiği bir dünyada, bireylerin sadece yankı odalarına hapsolması, toplumsal kutuplaşmayı körüklemekte ve hakikatin yerini manipülasyon almaktadır. Bu durum, yapay zekanın etik ilkelerle yönetilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Yapay zekanın dijital alanda kullanımı hesap verilebilirlik, şeffaflık ve etik gibi birçok hususu da gündeme getirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Yakın zamanda Gazze’de yaşanan trajediler sırasında yapay zeka destekli dezenformasyonun uluslararası kamuoyunu yanıltmak için nasıl kullanıldığına hep beraber şahitlik edildiğine dikkati çeken Altun, sosyal medyadaki dezenformasyonun, algoritmalar tarafından hızla yayılarak, doğru bilgiye erişimin engellendiğini, bunun sonucunda, yaşanan gelişmeler ve insan hakları ihlallerine ilişkin gerçek bilginin kamuoyuna ulaşmasının zorlaştığını kaydetti.

“Dijital alandaki çok kapsamlı dönüşümü yönetmek için küresel işbirliği önemli”

Teknolojik ve dijital imkanların insanlığa sağladığı büyük faydaların yadsınamayacağına, reddedilemeyeceğine işaret eden Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Tıpkı, bu imkanları kötücül amaçlar için kullananların varlığının da küresel güvenlik ve istikrar ortamına tehdit oluşturduğu gerçeğinin yadsınamayacağı gibi. Bu tür yıkıcı etkiler karşısında, Türkiye olarak stratejik iletişim mekanizmalarımızla yanlış bilgilendirmeleri engellemek, hakikati savunmak ve uluslararası kamuoyunun doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Dijital tehditlere yönelik farkındalık oluşturulması ve medya okuryazarlığının artırılması günümüzün çok çeşitli riskleri ile mücadelede önceliklerimiz arasında yer almaktadır.

Dijital alandaki çok kapsamlı dönüşümü yönetmek için küresel işbirliğinin önemi her geçen gün daha fazla hissedilmektedir. Türkiye olarak hakikat mücadelesinde uluslararası işbirliğini destekleyen faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde, bu dönüşüm çağında Türkiye olarak stratejik bir duruş sergiliyoruz.

Teknolojiyi insanlığın hizmetine sunmayı, toplumsal faydayı öncelemeyi ve hakikati merkeze alan bir iletişim anlayışını esas almış bulunmaktayız. Bu yeni çağda stratejik iletişimi ise belirsizlikleri yönetmenin ve güven tesis etmenin anahtarı olarak görüyoruz. Türkiye olarak, ulusal ve uluslararası düzeyde bu alanda etkin bir rol üstleniyoruz.”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak yürüttükleri dezenformasyonla mücadele çabalarının, uzun süredir hakikat krizine karşı kararlılıkla çalıştığına ve bu çerçevede etkili çözümler geliştirdiğine dikkati çeken Altun, “Kriz iletişimini, yapay zeka destekli stratejik iletişim süreçlerinin en hayati uygulama alanlarından biri olarak değerlendiriyoruz. Doğru bilgiye hızla ulaşmak ve kamuoyunu etkili bir şekilde bilgilendirmek, kriz anlarında hayat kurtarıcı bir rol oynamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye, sadece kendi bölgesinde değil, küresel düzeyde de bir model olmayı sürdürecektir”

Altun, dijital çağın dönüşüm rüzgarlarının yakından hissedildiği bu dönemde, 13-14 Aralık’ta düzenlenen “Uluslararası Stratejik İletişim Forumu Stratcom”un tüm bu fırsat ve risklerin küresel ölçekte derinlemesine tartışıldığı öncü bir platform olduğunu belirterek, dünyanın dört bir yanından kamu sektörü, medya, akademi, sivil toplum ve özel sektör temsilcilerini bir araya getiren forumun, stratejik iletişim ekosisteminin geleceğine yön veren fikirlerin harmanlandığı bir merkez konumunda olduğunu bildirdi.

Forumun aynı zamanda dijital çağın zorluklarına ve hakikat krizine karşı ortak bir iradenin inşasına olanak sağlayan küresel bir çağrı olduğuna da dikkati çeken Altun, şu ifadeleri kullandı:

“Bu küresel çağrının önemini, yapay zeka ve stratejik iletişimde yaşanan bu devrimlerin büyük sorumlulukları da beraberinde getirmesiyle görmekteyiz. Bizler insanlığın ortak geleceği için hakikat, vicdan ve adalet ilkelerinden ödün vermeyen bir anlayışla hareket etmemiz gerektiği bilincindeyiz. Türkiye, bu anlayışın rehberliğinde sadece kendi bölgesinde değil küresel düzeyde de bir model olmayı sürdürecektir.”


BHA
Benzer Videolar