Dışişleri Bakanı Fidan: Gazze’de soykırımın baş sorumlusu Netanyahu’nun kendisidir

AA ANKARA/ÜSKÜP (AA) - Fidan, Kuzey Makedonya Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Timco Mucunski ile Üsküp'teki görüşmesinin akabinde düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Gazze'deki vahşetin sürdüğünü belirten Fidan, tansiyonun Batı Şeria'ya sıçramasının ve Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonların durumu daha da vahim hale getirdiğini tabir etti. Fidan, İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden ataklarına dair, "(Gazze'de) Yaşanan soykırımın baş sorumlusu Netanyahu'nun kendisidir. Netanyahu, iktidarda kalma uğruna mevt ve dehşet saçmaya devam ediyor. Netanyahu, ateşkese yönelik tüm teşebbüsleri sabote ediyor, ateşkes müzakerelerinde daima yeni kurallar getirerek oyunbozanlık yapmaya devam ediyor." diye konuştu. İsrail kamuoyunun bile Netanyahu'ya isyan etmeye başladığına dikkati çeken Fidan, "Uluslararası topluluk, Netanyahu'yu durdurmak zorundadır. Katliama sessiz kalmak, bu suça ortak olmakla eş manalıdır." dedi. "Türkiye, Kuzey Makedonya'nın dostluğuna, işbirliğine ve müttefikliğine büyük ehemmiyet veriyor" Kuzey Makedonyalı mevkidaşına misafirperverliği için teşekkürler eden Fidan, son 20 yıllık süreçte çeşitli misyonlarında Kuzey Makedonya ve Üsküp'e birçok sefer ziyarette bulunduğunu söyledi. "Türkiye, bağımsızlığından itibaren Kuzey Makedonya'yı sarsılmaz bir biçimde desteklemektedir ve desteklemeye de devam edecektir." diyen Fidan, Kuzey Makedonya'da kurulan yeni hükümeti tebrik etti. Bakan Fidan, bugün ağır programlarının olacağını, Kuzey Makedonya heyetiyle çok verimli görüşmeler yaptıklarını vurguladı. Kuzey Makedonya'daki üst seviye yetkililerle gerçekleştirdiği görüşmelere dikkati çeken Fidan, haziranda Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci Doruğu vesilesiyle Üsküp'ü ziyaretinde Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Gordana Siljanovska Davkova ile bir ortaya geldiğini anımsattı. Fidan, Türkiye'nin Kuzey Makedonya'nın dostluğuna, işbirliğine ve müttefikliğine büyük kıymet verdiğinin altını çizerek, Bakan Mucunski ile de Kuzey Makedonya'daki yeni periyotta münasebetlerin daha ileriye taşınması konusunda konuştuklarını anlattı. İki ülke ortasındaki ekonomik ilişkiler Bakan Fidan, bağların kurumsal çerçeveye oturtulması konusunda iki ülke önderlerinin onayıyla "Yüksek Seviyeli Stratejik İşbirliği Konseyi"nin tesis edilmesi için mevkidaşıyla izlenebilecek yollar hakkında fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Türkiye'nin bu hususta "niyetinin önemli olduğunu" muhataplarına söylediklerini vurgulayan Fidan, Türkiye'nin iki ülke ortasındaki ekonomik işbirliğini siyasi bağlara yakışır seviyeye çıkarmak istediğine dikkati çekti. Türkiye ile Kuzey Makedonya ortasındaki ticaret hacminin 2 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğin altını çizen Fidan, Mucunski ile bu mevzuda da ne çeşit adımlar atılması gerektiğinin konuşulduğunu belirtti. Fidan, Türkiye'nin Kuzey Makedonya'daki kalkınma ataklarını yakından takip ettiğini lisana getirerek, kurulan yeni hükümet devrinde kalkınmanın hızlanacağına inanıldığını söyledi. Türk firmalarının bu süreçte Kuzey Makedonya'ya değerli katkılar sağlayacak imkanlara sahip olduğunu belirten Fidan, bu firmaların ülkedeki yatırımlarını artırmaya teşvik edildiğini anlattı. Fidan, iki ülke ortasındaki ilgilerde güç ve askeri alanlardaki işbirliğinin değerine işaret ederek, "Askeri eğitim ve tatbikatlara iştirak üzere konuların önümüzdeki periyotta besbelli bir ivme kazanacağına inanıyorum. Ülkemizdeki savunma endüstrisi firmaları, dünyada ön sıralarda yer almakta, bu firmalarımızın Kuzey Makedonya'ya katkı sunmaya hazır olduklarını vurgulamak istiyorum." sözlerini kullandı. Kuzey Makedonya'nın kendisi için "ayrı" bir yere sahip olduğunu söyleyen Fidan, ülkedeki Osmanlı yapıtlarının Kuzey Makedonya'nın kültürel zenginliği açısından kıymetine değindi. Fidan, Türk kurumlarının dayanağıyla restore edilen yapıtların turizm açısından da cazibe merkezi olduğunu ve bundan memnuniyet duyulduğunu lisana getirdi. Bakan Fidan, gelecek periyotta kültürel alandaki dayanakların de sürat kesmeden süreceğini vurguladı. Türk toplumunun iki ülke bağlantılarındaki yeri Dost ve kardeş Kuzey Makedonya ile Türkiye ortasındaki en değerli bağlardan birisinin de bu ülkedeki Türk toplumu olduğuna dikkati çeken Fidan, geçmişte Kuzey Makedonya'dan göçen çok sayıda Türk'ün ve farklı topluluklardan insanların bugün Türk vatandaşı olarak Türkiye'de yaşadıklarını söyledi. Fidan, bu beşeri bağlantıların Vardar üzerindeki taş köprü misali iki ülkeyi birbirine bağladığına işaret ederek, Kuzey Makedonya'daki tüm topluluklar ortası bağlantıların olumlu biçimde seyretmesine ve bu ahengin korumasına ehemmiyet verdiklerini vurguladı. Türk toplumunun maddelere dayalı hak ve taleplerinin de Kuzey Makedonya'daki tüm makamlarca gözetileceğine inandıklarını anlatan Fidan, şunları kaydetti: "Keza yasalar çerçevesindeki ana lisanda eğitim talepleri ve altyapı muhtaçlıkları konusunda yeni hükümetin de Türk toplumuna kucak açacağına eminim. Ayrıyeten yeni hükümetin başta FETÖ olmak üzere terörle gayret konusunda da hassas davranacağına inanıyorum. FETÖ yalnızca Türkiye için değil bulunduğu ülkeler için de önemli bir tehdit oluşturuyor. Bu terör örgütüyle gayrete Kuzey Makedonya'nın daha güçlü takviye vermesini bekliyoruz." Türkiye, Balkanlar'da her vakit faal tavır sergiliyor Bugünkü görüşmede mevkidaşı Mucunski ile bölgesel hususları da ele aldıklarını aktaran Fidan, Balkanlar'ın jeostratejik kıymete sahip olduğunu vurguladı. Fidan, Balkanlar'ın Avrupa'nın güvenliğine ve refahına direkt tesir eden coğrafyada olduğuna işaret ederek, kültürel çeşitliliğe hürmet temelinde dostça ve kardeşçe yüz yıllarca iç içe yaşadıklarını söyledi. Bugün de Balkanlar'ın tamamında istikrar, barış ve refahın tesisinin Türkiye'nin temel önceliği olduğunu vurgulayan Fidan, "Bunun için ağır bir efor harcıyoruz. Türkiye olarak Balkanlar'da her vakit etkin bir tavır sergiliyoruz. Bu gayretlerimizi Balkanlar'ın kalbinde yer alan Kuzey Makedonya ile işbirliğimiz sayesinde daha da ilerleteceğimizi düşünüyorum." dedi. Fidan, bu çeşit karşılıklı ziyaretlerin ikili bağlantılara ivme kazandıracağını vurguladı. Balkanlar'daki meselelerin tahlilinin tek yolu barış ve diyalog Basın mensuplarının Türkiye'nin Balkanlar'daki problemlerin tahliline dair yaklaşımına ait sorusunu yanıtlayan Fidan, "Balkanlar'da karşı karşıya kaldığımız siyasi sorunlar tarihten gelen bir dizi sorun. Bizim tek bir yolumuz var: Bu sorunları barış ve diyalog yoluyla çözmek için elimizden geleni yapmak." tabirlerini kullandı. Fidan, yakın tarihte görüldüğü üzere çatışma ve savaşın yıkım getirdiğini, bölgedeki meselelerin tahlilini yalnızca memleketler arası kuruluşlardan ve bölge dışı güçlü aktörlerden beklemenin kâfi olmadığını söyledi. Bölge ülkeleri olarak bölgesel sahiplenme göstermelerinin ve kendi meselelerine sahip çıkmalarının gerektiğini vurgulayan Fidan, "Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu politik vizyon çerçevesinde yalnızca Balkanlar'da değil bildiğiniz üzere öteki coğrafyalarda da bölgesel sahiplenme konusunda hayli hassasız zira kendi sıkıntılarımızı diğerinin gelip çözmesini beklemek hem kolaycılık oluyor hem de maalesef sıkıntılar hiçbir vakit için ne istediğimiz süratle ne de istediğimiz biçimde çözülebiliyor." diye konuştu. Fidan, Bosna Hersek ve Kosova'da süren sıkıntıların barış ve diyalog yoluyla çözülmesi için Türkiye olarak etkin tavır sergilediklerini vurgulayarak, hem memleketler arası uğraşları desteklediklerini hem de Türkiye olarak neler yapabileceklerinin arayışında olduklarını söz etti. Belgrad-Priştine Süreci'ni sonuna kadar desteklediklerini vurgulayan Fidan, medyaya yansımayan görüşmeleri ve çalışmaları da hem desteklediklerini hem de ellerinden gelen katkıyı yapmaya çaba gösterdiklerini söyledi. Fidan, barış ve diyalog içinde sorunun tahliline odaklanmanın tek yol olduğunu vurgulayarak, şiddet, çatışma ve savaşın akıllarından bile geçmemesi gerektiğini söz etti. Balkanlar'ın son 20 yılda bunu çok acı biçimde deneyim ettiğini ve çekilen bu badirelerden ders çıkarılması gerektiğini hatırlatan Fidan, kendi küçük kazanımlarına değil barış, diyalog, kalkınma ve sistem kurma yoluyla bölgeye gelecek büyük refaha, kalkınmaya ve büyük menfaatlere odaklanılması gerektiğinin altını çizdi. Fidan, bunu yapabildikleri takdirde tarihi taban akıntılarından ve dayatılan kimliksel siyasetlerin bölgeye getireceği yıkıcı birtakım tesirlerden kurtulmak için uğraş gösterilmesinin ehemmiyetine işaret ederek, kelamlarını şöyle tamamladı: "Ben inanıyorum ki bölge halklarının hem kendi kimliklerini muhafaza hem devlet olarak kendi egemenliklerini, toprak bütünlüğünü müdafaa hem de barış içerisinde yaşama imkanı olacak lakin şunu düşünmemiz lazım, kendimiz için ne istiyorsak, oburu için de tıpkı şeyi isteyebilecek olgunluğa ulaşabilecek miyiz? Buna ulaştığımız vakit ben bölgeye barış geleceğine inanıyorum." Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Mucunski Kuzey Makedonya Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Timço Mucunski, ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, orman yangınlarıyla gayret sürecinde kendileri ile dayanışma gösteren birinci ülkelerden olan Türkiye'ye teşekkür ederek, bu ziyaretin ve bugünkü görüşmelerinin ikili alakalarda değerli bir an olduğunu söyledi. Bu ziyaretin bir mevkidaşı tarafından vazifeye gelmesinden sonraki birinci resmi ziyaret olduğunu vurgulayan Mucunski, bunun Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan olmasından bilhassa memnuniyet duyduğunu aktardı. Mucunski, "(Bakan Fidan'ın ziyareti) Bu, iki ülke ortasında giderek ağırlaşan siyasi diyaloğun, ortaklaşa inşa edip yetiştirdiğimiz büyüyen karşılıklı inancın, paydaşlığın ve dostluğun güçlü bir teyididir. Bugün, ekonomik işbirliğine ve bunun derinleşmesine yönelik imkanlara özel bir vurgu yaparak, karşılıklı çıkarların tüm alanlarında münasebetlerin ilerletilmesi imkanlarını ortaklaşa değerlendirdiğimiz yapan görüşmelerde bulunduk." dedi. İki ülke ortasındaki klasik uygun bağların ekonomik işbirliğinin güçlendirilmesine olumlu tesir ettiğini vurgulayan Mucunski, Kuzey Makedonya'nın bağımsızlığından bu yana Türk yatırımcıların ülkeye girişinin devasa boyutlarda olduğunu söyledi. Bunun, Türkiye'nin ülkesinin istikrarlı ekonomik ortağı olma isteğinin göstergesi olduğunu tabir eden Mucunski, mevcut ekonomik işbirliğinde dilek edilen düzeye ulaşılmadığını, hem devletler açısından hem de iki ülkedeki ticari kuruluşlar tarafından azami derecede kullanılabilecek imkanlar bulunduğunu kaydetti. Ülkesinin Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecine de değindiklerini aktaran Mucunski, şu sözleri kullandı: "Ortağımız ve NATO'daki müttefikimiz Türkiye ile güvenlik ve öbür bölgesel tehditler konusunda ortak görüş ve dertlerin yanı sıra Güneydoğu Avrupa bölgesinin istikrarı ve sürdürülebilir kalkınmasına yönelik ortak çıkarları paylaşıyoruz. Meslektaşımı, büsbütün AB ıslahat sürecine ve AB'ye daha süratli entegrasyona odaklanan, bakış açımızdan bölgedeki mevcut durum hakkında bilgilendirdim." Görüşmede Rusya-Ukrayna Savaşı ve Orta Doğu'daki durumu da görüştüklerini tabir eden Mucunski, "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri saldırganlığına ait mevcut durumun yanı sıra Orta Doğu'daki son durumu da konuşup görüş alışverişinde bulunduk. Kelam konusu ülkelerdeki tüm askeri hareketlerin sakinleştirilmesi ve sonlandırılması ile sivil halkın acılarının durdurulması tarafındaki tasalarımızı ve beklentilerimizi paylaştık." diye konuştu. Mucunski, yüksek siyasi seviyedeki bu tertipli diyalog uygulamasının gelecekte de devam edeceği inancını paylaştı.
Muhabir: Tuğba Altun,Gökhan Çeliker,Dzihat Aliju,Abdula Berisha