Osmanlı nereye ayak basmışsa adaleti,hoşgörüsü ile ün almış,tarihe geçmiş büyük bir devletti.Bu devlet ki Alman prof.dr.Fritz Neumark’ın dediği gibi “Osmanlı’yı Tarihten Çıkrarırsanız Tarih Kalmaz” sözüyle en iyi özetlemiştir.Osmanlı’yı diğer imparatorluklardan ayıran özelliği,İşgalci-Sömürücü olmamasıydı.O tarihte olan bütün devletler –imparatorluklar gittiği yerleri sömürmüş,hiçbir yatırım yapmamış, sömürdüğü halkları ellerinden geldiğince cahil bırakmamaya çalışmıştı.Osmanlı’yı diğer imparatorluklardan ayıran da buydu.Osmanlı gittiği bölgelere sırf Allahın dinini yaymak ,İslam dininin verdiği emirler doğrultusunda hiçbir millete,dine,kültürlerine karışmamış soykırım yapmamıştır.Bilakis ayak bastıkları topraklarda ilk işleri hamamlar,camiiler,şadırvanlar,medreseler yani bir milleti ayakta tutacak merkezleri inşa etmek olmuş!
Peki 1000 yıldır dünyaya hizmet etmiş Devlet-i Aliyye Osmaniyye son bulduktan sonra eserlerine sahip çıkıldı mı,eserlerine ne oldu ?
Osmanlı yıkılır yıkılmaz ilk iş eserlerine saldırmak oldu.Ne tesadüftür ki Balkanlar’dan Ortadoğuya bir anda Osmanlı eserleri namlunun ucuna sürülmüştü.Osmanlı’nın tarihten ayrıldığı ilk dönemlerde müslüman topraklarına iki büyük fitne enjekte edildi.Biri Laiklik adı altında İslam düşmanlığı biri de Vahabilik adı altında Mevlana’nın ,İbn ül Arabi’nin sunduğu Türk-İslam-Sufi sentezini hoşgörüyü yıpratma idi.
Osmanlı’nın Balkanlar’ı terketmesiyle ilk saldırılar Sırplar’dan geldi.Sırbistan başkenti Belgrad’ta en az 400 camii varken,şimdi ise tek bir camii bulunmakta.Bütün camiiler yakılmış,yıkılmış ve ortadan kaldırılmıştır.Yavaş yavaş müslüman topraklarını almaya başlayan Sırplar,Osmanlı’nın geldiği gibi gelmedi.Yaptıkları ilk iş Bosna’da,Kosova’da camiileri yakmak,yıkmak oldu.Ama çok fazla müslüman olduğu ve tabi ki takdir-i ilahi olduğu için,kendi topraklarında olduğu gibi müslümanların yaşadığı bölgelerde istediklerini yapamadılar.Yugoslavya’nın kurulmasıyla maddi yıkımın tarihe kötü bir kara leke geçeceğini bilen sırplar,kültürel yıkım başlatmış,tıklım tıklım dolan camiiler,Bayram’dan Bayram’a dolar oldu.
1990’lı yıllar Yugoslavya’nın çöküş yılı oldu. Slovenya,Hırvatistan’ın özgürlüğüne kavuşması diğer ülkelerinde bağımsızlık ateşini tutuşturmuş ama ne şaşırtıcıdır ki bildiğiniz gibi Bosna ve Kosova soykırımları gerçekleşmişti.Makedonya ve Karadağ’da bağımsızlıklarına kavuşmuş,tek kan dökülmemişti.
YENİ TÜRKİYE VE TİKA MÜDAHALESİ !
1990’lı yılların ardından savaşlarda Osmanlı eserleri büyük zarara uğramış,birçok eserler yıpranmıştı.Osmanlı eserleri en büyük darbeyi savaş sonrası alacaktı ki “Hasta Adam” olarak tanımlanan Türkiye artık güçlü ,Yeni Türkiye yoluna ilerlemeye,ecdadının eserlerine sahip çıkar oldu.Balkanlar’da Vahabi ideolojisini yaymaya çalışanlar,bazı bölgelerde islamın yayılmasını sağlayanların,Camii bahçelerinde bulunan kabirlerini yerinden çıkartarak sözde “Buralarda kılınan namazlar kabul olmuyormuş” propagandasıyla yatan zaatlar kabirlerinden çıkarılarak başka yerlere nakil edildi.Bu tür saldırıların farkına varan TİKA devreye girdi.Balkanlar’da bulunan tüm eserleri tek tek ele aldı,Türkiye’den getirilen özel akademisyenlerle eserler tamir edildi,eski haline getirildiler.
Bir zamanlar ne işimiz var Bosna’da Kosova’da diyenler şimdi de ne işimiz var Arabistan’da Filistin’de Suriye’de diyorlar.Sonrada AK Parti’nin bu başarısını kıskanıyor,zaferlerinin Balkanlar’da Ortadoğu’da kutlandığını gördüklerinde de hayretle izliyor,olanları anlayamıyorlar.Bir zamanlar Türk eserlerinin yakıldığı,yıkıldığı günlerden,şimdi tek tek Osmanlı-Türk eserleri tamir ediliyor,hatta Avrupa’nın en büyük yeni camiileri inşa eden bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ortaya çıkıyor.İşte Recep Tayyip Erdoğa’nın,Ahmet Davutoğlu’nun yani ,AK Parti’nin başarısının ardındaki sır bu…
Süleyman Çesko
Kosova
Kosovalı Facebook Sayfasını; https://www.facebook.com/KOSOVALIPAGE/?fref=ts Takip Edebilirsiniz!
