Şehriye istedim, sen arpa göndermişsin
Ramazan süresince ve Bayramda yaşanılan terör saldırıları, Milletvekili H.Aygün'ün kaçırılması ve BDP'li milletvekillerinin silahlı teröristlerle gülücükler içinde ve mutluluk pozlarıyla son derece samimi bir şekilde öpüşüp-kucaklaşmaları kamu vicdanını yaralayarak son derece rahatsız edici ve hatta tiksindirici bir nefrete yol açtı. Takvim gazetesinde konuyla ilgili haber, toplumsal tepkilerin sonucu "İlletvekili" başlığıyla verilmiş. Ben de yazımın başlığında aynen kullanmayı düşündüm ama ARPA-ŞEHRİYE şifresi daha çarpıcı geldi. BDP eş başkanı Demirtaş'ın PKK'lı teröristlerle BDP kucaklaşmasını eleştirenlere söylediği özrü kabahatinden büyük "insani refleks" sözü ise hangi vicdana sığar bilmiyorum. Arsızlığın bu kadarına diyecek bir söz de kalmıyor maalesef. İnsansan, vicdan sahibiysen eğer bu kan denizini yaratan eli silahlı katillerle öpüşüp kucaklaşmak yerine her alanda karşı olup mücadele etmen gerekmez mi? Daha dün Gaziantep'te üçü bebek, biri çocuk dokuz vatandaşın ölümüne, 60 masum sivilin yaralanmasına yol açan kahpe saldırı olmuş, anlamak lazım dediğin PKK'lı teröristlerin kalleş saldırılarıyla her gün 4-5 vatan evladı yok yoluna şehit oluyor. Bu şerefsiz katillerin neyini anlıyacak mışız? Bayram günü bebeği öldürülen ana-babayı sen anlayabiliyor musun ??? 30 yıldır bu cinayetler tekrarlanıp dururken sen hiç binlerce şehidi ve ailelerini anlamaya çalıştın mı? Analar ağlamasın, gözyaşları dinsin, akan kan dursun, barış gelsin derken; saldıranın senin öpüştüğün Suriye'nin kucağına oturmuş PKK'lı katiller olduğunu neden söylemiyorsun? Sen siyasetçi değil misin, mecliste düşüncelerini açıklaman için bu millet sana yetki vermedi mi? Parlamentoda siyaset yapmandan daha başka ne olabilir?
ŞİFRELİ KONUŞMALAR
Ağrı Diyadin'de ise BDP'li yöneticilerle teröristler arasındaki şifreli konuşmalar kayıtlara geçmiş.Patlayıcı madde isteyen BDP'li yönetici N.Ç. , "Ben şehriye istedim, sen arpa göndermişsin" diyerek teröriste sitem etmiş !!! (1) Bence sözün bittiği yer burası, tabii çocukları anlamak lazım di mi ???
Demokrasi ve özgürlük palavralarıyla, terörün daha da desteklenerek teşvik edilmesi herkesin dikkatini çekmiyor mu zannediyorsunuz? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gaziantep’teki saldırı ile ilgili soruşturmanın sürdüğünü ve önemli bilgilere ulaşıldığını ifade ederek, yakında bilgilerin kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi. BDP’yi de eleştiren Şahin, “Terörle aralarına mesafe koymayanların da parlamentoda temsil edilmemesi gerektiğine artık ben yürekten inanıyorum" demiştir. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kibar bir üslupla o tablodan sonra "asla affetmem" demiştir. Tüm siyasi partilerin Genel Başkan ve sözcüleri en ağır ifadelerle cinayet şebekesi PKK'yı ve ona destek olanları kınamıştır. Teröristlerin ve onun arkasındaki dış güçlerin asıl niyetleri yetkililer elbette biliyorlardır. Dikkat ederseniz bölücü teröristler Türkleri sokağa dökerek Kürt kökenli vatandaşlarımıza saldırtmak ve ülkemizi bir iç savaşa sürüklemek suretiyle Arap Baharı rüzgarını arkalarına alıp benzer bir tabloyu Türkiye'de yaratabilmeyi amaçlıyorlar. AB'nin siyasi desteğini uzun zamandır esirgemediği bölücü teröristler, muhtemelen Suriye ve müttefiklerinin askeri desteğiyle (İsrail ve ABD'de işin içinde olabilir) böyle bir akıl geliştirmiş olabilir. Bence PKK'lı teröristler artık tamamen taşeron konumundalar, dış ülkelerde yazılmış kirli senaryoların piyonu olarak varlıklarını sürdürüyorlar. Suriye ile ilişkiler bozulunca Esad rejimi eski terörist dostlarını Türkiye üzerine yönlendirdi. Onlar rollerini oynarken BDP'li milletvekillerinin de bu oyuna maşa olmasını anlamakta zorlanıyorum. BDP'nin amacı PKK'yı meşrulaştırmak ise; buna eyvallah edecek kimseyi bulamazlar. Bugüne kadarki tutumlarına baktığımızda sanki "siyasetle çözümün mümkün olmadığı" mesajını vermeye çalışıyorlar gibi bir mana çıkıyor. Her işe maydanoz müflis AB, bunlara silahlı şiddet ile aranıza mesafe koyun diyordu. Türkiye'yi parti kapatmaları konusunda eleştiriyordu. Teröristle sarmaş dolaş olan milletvekillerinin bu davranışı sonrasında aferin mi diyecekler acaba? Yoksa PKK'yı yasal bir örgüt olarak muhatap alın çözümü kolaylaştırın mı diyecekler.
K A Y N A K......................:
(1) Gazeteler