Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na ‘militan’ yanıtı: Devletin memuru şamaroğlanı değil
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “militan” açıklamasına, “Kendilerine militan diye hakaret eden bu zata, bütün bu hakarete muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir. Bu memleket öyle sahipsiz değil. Gereği yapılmalıdır” dedi. Erdoğan, hazırlıkları tamamlanan reform paketlerinin yakında Meclis’e sunulacağını söyledi. AK Parti grup toplantısında konuşan Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:
MİLLET İKTİDARI VERMEZ: Bizden başka hizmet müktesebatı ortaya koyabilen de gelecek vizyonu tasarlayan yok. Tek vaatleri Tayyip Erdoğan’ı indirmek olan bir muhalefete bu millet iktidarı vermez. Küresel siyasi ve ekonomik değişim sürecinde Türkiye’yi nereye getireceğini söyleyemeyen, istikameti belirsiz, programı baştan savma, projesi olmayan, kadroları kifayetsiz, yoldaşları şaibeli hiçbir yapı milletimizden iktidar vizesi alamaz.
TEK ADAMCAĞIZ ROLÜ: Önlerine geleni ‘tek adam’lıkla suçlayanların, kendi partilerinde oynadıkları tek adamcağız rolünü tebessümle seyrediyoruz. Bir de halkçılık diyerek, kendilerini halkın içinde bizi de güya saraylarda sefa süren olarak göstermeye çalışmıyorlar mı işte orası artık sözün bittiği yere dönüşüyor.
OY VERMEYEN HERKES MİLİTAN: Bir militan lafıdır tutturdular. Bunlara göre cumhurbaşkanı, bakanlar, Cumhur İttifakı ve AK Parti tepeden tırnağa militan. Hâkimler, savcılar, valiler, kaymakamlar, tüm askerler, diplomatlar, polisler, öğretmenler, tüm memurlar, işçiler, esnaf, işadamları zaten militanın önde gideni. Bunlara göre, milletin kendilerine oy vermeyen yüzde 75’inin tamamı militan. Bu hastalıklı zihniyete göre, CHP’ye oy vermeyen hiç kimse onur, şeref, namus sahibi olma hakkına da sahip değildir.
LAF EBELİĞİ İLE OLSAYDI: Peki kendileri ne? Terör örgütü mensuplarına ‘arkadaşlar’ demek bunların meşrebinde militanlık değil kibarlık. Terör örgütünün güdümündeki partiyi belediyelerine ortak etmek işbirliği. Dışarıda ülkemize düşmanlık edenlerin değirmenine su taşımak nezaket. Kendi partilerindeki ahlâksızlıkların üzerini örtmek haysiyet gösterisi. Kendilerinden olmayan herkese iftira atmak, şeref emaresi. Eğer bu iş kürsüleri laf ebeliği ve hakaret yarışı yerine çevirmekle olsaydı, Türkiye’de bunu çok daha iyi yapan nice aktörler gelip geçti, onlardan geriye bir iz kalırdı. Geriye dönüp baktığımızda sadece Gazi Mustafa Kemal’i, Menderes’i, Özal’ı, Erbakan Hocamız ve rahmetli Türkeş gibi birkaç ismi hatırlıyoruz. Gerisi tarihin tozlu raflarında.
DAVA AÇMA ZAMANI GELMİŞTİR: Bunlar yatıp kalkıp erken seçim diyorlar ya. Size buradan ekmek yok. Sabrın varsa Haziran 2023’e kadar kapıda bekleyeceksin. Bu devletin hiçbir memuru, bu ülkenin hiçbir evladı CHP’nin hastalıklı zihniyetinin şamaroğlanı değildir. Bizler kendi platformlarımızda, yargı kendi yetki alanında, medya kendi zemininde bu çukur zihniyetin azgınlığını dizginleyecektir. İçişleri Bakanımızın da ifade ettiği gibi bence bu ülkenin yargısı var ve kendilerine militan diye hakaret eden bu zata, bütün bu hakarete muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir. Herkes davasını açmalı. Bu memleket öyle sahipsiz değil. Gereği yapılmalıdır. Bunların defterini kökten dürene kadar bu mücadeleyi biz de sürdüreceğiz.
‘Reform paketleri yakında sunulacak’
AK Parti grubu, MHP ile birlikte Meclis’in lokomotifidir, dinamosudur. Yakında hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni reform paketlerini Meclisimizin takdirine sunmaya başlayacağız. Milletimizle paylaştığımızda bu reform tekliflerinin ülkemizi 2023’e ve daha sonrasına taşıyacak çok köklü ve önemli düzenlemeler içerdiği görülecektir.
‘Muhalefeti kendi Bizans oyunlarıyla baş başa bırakacağız’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’ten ayrıldıktan sonra AK Parti Genel Merkezi’nden, AK Parti 7. Olağan Erzincan-Erzurum İl Kongrelerine canlı bağlantı ile katıldı. Burada da muhalefete eleştirilerini sürdüren Erdoğan, şunları söyledi:
BEŞİNCİ KOL FAALİYETİ: Bunlar milletle gönül bağı kurmak yerine, Stockholm Sendromu diyerek milleti aşağıladılar. Anadolu insanına ‘makarnacı, kömürcü, mürteci, yobaz, takunyalı, göbeğini kaşıyan adam’ dediler. ‘Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi olacak?’ serzenişiyle içlerinde biriktirdikleri kini ortaya saçtılar. Hemen her gün bir CHP yöneticisi tarafından ülkesi ve milleti için ter dökenler, militan yaftası vurularak hedef tahtasına konuluyor. Milletimizin canına kast eden PYD’li teröristlere gösterdikleri sempatinin onda birini kendi vatandaşlarına, Diyarbakır’da nöbet tutan acılı annelere göstermiyorlar. Bunun adı siyaset değil, siyasetsizliktir. Bunun adı beşinci kol faaliyetidir.
CHP, KİMLİĞİNİ KAYBETMEKTEDİR: Bu iç karartıcı tablo, mevcut CHP yönetiminin siyasi tükenmişliğinin en bariz göstergesidir. CHP Genel Başkanı iftiralarla AK Parti ve Cumhur İttifakı’na saldırmaktadır. Bizzat eski Cumhurbaşkanı adaylarının ifadesiyle, CHP bugün yalan ve iftira üretim merkezine dönüşmüş durumdadır. Bölücü örgütün uzantılarıyla kurduğu ittifaktan dolayı CHP siyasi parti kimliğini giderek kaybetmektedir. İnşallah 2023 seçimleri Türkiye’de CHP’nin rövanşist siyasetinin de tasfiye edildiği yeni bir dönemin müjdecisi olacaktır.
BİZANS OYUNLARI: Biz hiçbir zaman, muhalefete göre tavır alan, CHP’ye göre politika belirleyen, muhalefetin kifayetsizliğinden medet uman bir parti olmadık. Türk siyasetini esir alan vizyonsuzluğa rağmen hayalleri gerçekleştirmeye gayret ettik. Muhalefeti kendi Bizans oyunlarıyla baş başa bırakacak ve asıl gündemimize odaklanacağız.
YİK’TE GÜNDEM ‘YABANCI VE İSLAM DÜŞMANLIĞI’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı’na başkanlık etti. Toplantının ardından yazılı açıklama yapan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kurul üyelerince batı toplumlarında yükselişe geçen yabancı ve İslam düşmanlığı konusunun ele alındığını, İslam dünyasının içinde bulunduğu durum üzerine değerlendirmelerde bulunulduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantıda, Batı’nın uzunca bir süre arkasına saklandığı demokrasi, özgürlük, insan hakları makyajı döküldükçe, ırkçı, ayrımcı, barbar ve vandal yüzün kendini belli etmeye başladığını ifade ettiğini bildiren Altun, Erdoğan’ın Myanmar’dan Doğu Türkistan’a, Balkanlar ve Kafkaslar’dan Filistin’e kadar farklı coğrafyalarda da Müslümanlara yönelik katliam, zulüm, baskı, işgal ve fanatizm uygulamalarının görüldüğünü, en vahim ve iç acıtıcı sahnelere de İslam coğrafyasında şahitlik edildiğini belirttiğini kaydetti. Altun, “Kurul üyeleri, İslam dünyasının iç çekişmelerinden kurtarılıp birlik ve beraberliğinin güçlendirilmesi ve dinin özünden neşet etmeyen arkası karanlık yapılarla mücadele hususları üzerine fikir teatisinde bulundu” ifadesini kullandı.
ERDOĞAN, ELON MUSK’LA GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tesla ve SpaceX’in Kurucusu Elon Musk ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye’deki kamu ve özel sektör kurumları ile şirket arasında uzay teknolojileri başta olmak üzere farklı alanlarda iş birliğine ilişkin hususlar ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elon Musk ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine ilişkin BiP ve Telegram hesaplarından yaptığı paylaşımda, “Teknoloji alanında ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmeyi ve milletimize fayda sağlama amacıyla bu alanda atılan her adımı desteklemeyi sürdüreceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, dün ayrıca Külliye’de Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ı kabul etti.