Rifat Sait

Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler.

Tevbe süresi 17-22. ayet

.

2011 yılı… Sayın Cumhurbaşkanımızla (O zaman Başbakanımızdı) New York’tayız. Her yıl yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı için ABD’ye geldik.

Sayın Cumhurbaşkanımız da sağolsunlar bizi de bu seyehate aldılar. New York’ta geçenlerde yenilenen ve içinde Başkonsolosluğumuzun da olduğu Türkevi’ndeyiz.

Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte dönemin Kosova Başbakanı Haşim Taçi ( Daha sonra Kosova Cumhurbaşkanı seçildi ardından görevi başındayken sözüm ona Avrupa insan hakları mahkemesince tutuklanarak Laheyde bir yerde tutuklu olarak hapsedildi) ile görüşmeler yapılıyor. Görüşmelerin bir kısmına ben de katılıyorum.

Tam o yıllarda misyonerler tarafından Kosova’ya çok büyük bir katedral dikiliyor. Nüfusunun %98’ı müslüman olan Kosova’nın başkenti Priştine’ye bırakın kiliseyi dev bir katedral yapıyorlar. Adeta dalga geçer gibi ve İslam aleminin yüzüne tükürücesine. Zira öyle bir katedral ki; bugün birçok Hristiyan ülkesinde bile yok.

.

Balkanlar’daki Müslüman ülkelerde hac işaretleri

Sadece Kosova’ya mı? Gidenler bilir. Makedonya’nın başkenti Üküp’ün her yerinden görülen ve dağın tepesinde olan büyük bir haç dikilmiştir. Diğer yandan Bosna-Hersek’te de ülkenin yüksek tepesinde haç vardır.

Balkanlardaki haçlar sadece bunlarla da kalmıyor. Buralardaki tüm eczanelerde haç işaretleri var. Malum buralarda Kızılay değil Kızılaç aktif. Bu yüzden ülkedeki tüm eczanelerin pencere veya tabelalarında haç işareti bulunuyor. Bence kızılay bu işe bir an önce el atmalı, zira geç bile kaldılar. Özellikle akşamları eczanelerdeki haçların içindeki lambalar yanmaya başlayınca kendisinizi sanki bir Hristiyan ülkesinde zannedebilirsiniz. Zaten
amaçları da bu değil mi?

İsa Mustafa’nın engeli

.

ABD New York’ta Sayın Cumhurbaşkanımız, Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi ile görüşmelerinin bir bölümünde Kosova yapmak istediğimiz camiyi kanuşuyor. Katedralin tam karşısına (Şimdi otopark olan ve o zamanlar anaokulu olan yer) biz de bir cami yapalım, diyoruz. Haşim Taçi ise bir şey yapamayacağını zira burada Belediye Başkanının yetkili olduğunu söylüyor. O zaman Priştine Belediye Başkanı İsa Mustafa. New York ziyaretimizden kısa bir süre önce de dönemim Priştine Belediye Başkanı İsa Mustafa’yı İzmir’de ağarlamıştım. Kendisini tanıyordum. Sayın Cumhurbaşkanımız bana ; “Kosova’ya git, kendisiyle görüş, şeklinde bir emir verdiler.

ABD dönüşü Kosovaya gittik , dönemin Kosova Cumhurbaşkanı Atifete Yahyaga ile ve diğer bazı yetkililerle görüştük. Ancak, Belediye Başkanı İsa Mustafa neden geldiğimizi öğrenmiş olacak ki, bize randevü vermiyor. Böylece cami yapımı bir süre ertelendi. Ardından gelen Belediye başkanları da sorun çıkarttılar. Nihayet son seçilen Belediye Başkanı ikna edildi ve Diyanet işlerine bağlı Komaş şirketi işe koyuldu.

Neden cami yapıyorsunuz bize fabrika lazım…

.

Malumunuzdur Kosova Cumhurbaşkanı Sayın Vjosa Osmani hanımefendi gecenlerde Türkiye’yi ziyaret etmişti. İstanbul Ticaret Odası bu ziyaret vesilesiyle Kosova Cumhurbaşkanı onuruna bir akşam yemeği verdi. Bu yemeğe biz de davetliydik. Ben özellikle Kosova’dan gelen heyetin olduğu bir masaya oturmayı tercih ettim. Yemek sırasında Kosovalı hemşehrilerimle sohbet ediyorduk. Sohbete yön vermek için, önümüzdeki günlerde kısmetse inşallah Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yapmakta olduğumuz büyük caminin temel atması için Kosova’ya gelebilir dedim. Masadaki bir Kosovalı işadamı bana dönüp, “neden cami açıyorsunuz? Bize fabrika lazım” deyince bendeki sabır taşı adeta patladı. Durumu kendisine anlatmaya çalıştım ama kısa sürede bu olayı anlatmak çok zor.

Geçen hafta dede toprağı Kosova’yı ziyaret ettik. Tabiki caminin durumunu görmek için cami inşaat alanına da gittik. Adettendir elime küreği alıp bir kaç toprak da attım. Bizi bu cami inşaatında gören Türkiye’deki ve Kosovaki bazı kişiler bana yazıp aynı soruyu sormuşlar. “Neden fabrika değil de cami yapıyorsunuz ?” Aslında bu soruyu kimin sorduğunu çok iyi biliyoruz da bizim müslüman arkadaşların bunu sorması ağırımıza gitmiyor değil. Ama yine de alıştık. Zira Türkiye’de niye cami yapılıyor, yerine okul yapın diyenler ile niye hacca gidiyorsunuz onun yerine birilerine para yardımı yapın diyenler olduğu için biraz alışıkız bu sorulara.

Kosova’daki Cami Balkanların en büyüğü olacak

.

Kosova’da çok büyük bir cami yapılıyor. Bittiğinde Balkanların en büyük camisi olacak inşallah. Altında otoparkları olan, kütüphanesi , toplantı salonları olan adeta bir külliye. Misyonerler, Evladı fatihan Balkanlarda haç diktikçe, İslamın son kalesi olan Türkiye de cami dikip imzasını atıyor. Çok şükür rabbime. Kısmetse inşallah Arnavutluk’un başkenti Tiran’daki caminin de açılışı büyük bir ihtimalle Kadir gecesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızın uğurlu elleriyle yapılacak.

Peki ama neden bu cami yapılıyor?

.

Kosova’da neden cami yapıyoruz diye soranlar eğer gerçekten samimiyseler önce şunu iyi bilmelidirler.. Türkiye’nin Kosova’da yaptırdığı bu büyük caminin durumu ve stratejisi oldukça farklı. 1389 yılında Kosova fethedilirken, onu fetheden komutan Sultan Murad Hüdavendigar burada şehit edilmişti. Türkiye Cumhuriyeti İstiklal marşının yazarı Mehmet Akif’in babası Kosovalı. Dahası Kosova, Osmanlıya onlarca vezir vermis bir yer. Ayrıca burası %98’I müslüman bir ülke. Buraya kilise veya manastır yaptığınızda hadi belki deriz. Ama koskocaman kadetral yaparsanız bu müslüman mahallesinde salyongoz satmaya benzer ki bir kaşıntınız olduğunun açık göstergesidir. Karşılıklı mutakabiliyet esasınca böyle bir cami yapmak lüks değil farz olur.

Mehmet Akif yıllar önce bugünü bilircesine şu şiiri ne güzel de yazmış:

… Ne olurdun bunu kalkıp da göreydin acaba?
“Meşhed”in beynine haç saplanacak mıydı baba!
Nerde olsam çıkıyor karşıma bir kanlı ova…
Sen misin, yoksa hayâlin mi? Vefâsız Kosova! …

Kosova’daki Türk yatırımları

.

Babamın doğduğu bu güzel ülkeye fabrikalar ve yatırımlar yapılmasını herkesten çok istiyorum. Ama Kosova’nın da buna hazır olması gerekiyor. Türkiye buraya gelsin fabrika yapsın demek samimi de değil yeterli de değil. Türkiye zaten Limak, Çalık, Özerler grup, TEB, Ziraat Bankası, THY, Pegasus, İş Bankası ile yatırımlar yapmış ve yapmaya devam ediyor. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif vakfı gibi kurumlarla sosyal ve kültürel çalışmalar yapıyor. Kaldı ki, Kosova’yı ilk tanıyan ülkelerden biriyiz. NATO, FİFA, UNESCO, İNTERPOL gibi kurumlara girmesi için direkt destek veriyoruz. Subay adaylarına eğitim veriyoruz. Belli miktarda hastasına ücretsiz sağlık hizmeti veriyoruz. Sırplar Kosova’ya girdiklerinde İtalya’dan kalkan Türk jetleri Sırp hedeflerini vurunca teslim olmuşlardı. Dünya’da sadece bizim Cumhurbaşkanımız: “Türkiye Kosova’dır, Kosova Türkiye’dir” demişti.

Yatırımlar için önce Kosova hazır mı?

.

Bütün bunlara rağmen Türkiye Kosova’ya gelsin fabrika yapsın diyenlere şunu sormak gerekiyor. Peki Kosova Türk yatırımları için ne yapıyor? Vergi avantajı mı sunuyor? Fabrikalar için yer mi veriyor? Yasalarını yatırımlar için değiştiriyor mu? Dost ve kardeş ülke Kosova, kardeşi Türkiye’yi batırmaya çalışan, 250’den fazla insanını şehit eden FETO terör örgütü mensuplarına neden hala sığınma hakkı vermeye devam ediyor? Neden terörist FETO okulları Kosova’da açık? Biz de buna “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” derler. Oysa Kosovalı bazı yetkililer bu bizim içişlerimiz, bize karışamazsanız diyorlar. Onlara sormak lazım, kendi seçtikleri Cumhurbaşkanları Haşim Taçi’yi evinden alıp Lahey’e cezaevine götürmeleri içişlerine karışmak değil miydi? Şimdi mesela Türkiye Sırbistan’a insansız hava aracı SİHA veya İHA verse, Sırbistan’da bunu Kosova’ya karşı tehdit unsuru olarak gösterse bu da bizim içişlerimiz, buna karışamazsanız diyebilir miyiz?

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Kosova’yı asla yalnız, camiyi de öksüz bırakmaz

.

Kısmetse 27 Nisan Çarşamba Kadir gecesinde veya 29 Nisan Cuma günü Cuma namazını eda ederken Arnavutluk’taki Tiran camisinin açılışını Sayın Cumhurbaşkanımız yapacak inşallah. Bu açılış öncesi veya sonrasında Kosova’daki büyük caminin temel atmasını da yapmasını Sayın Cumhurbaşkanımızdan istiyor ve bekliyoruz. Zira sadece Arnavutluk’a gideceği ve Kosova’ya gitmeyeceği konuşuluyordu. Birileri yanlış yapabilir. Ama biz onlarla aynı yanlışta değiliz. Biz Allah rızası için gelip bu temeli atmasını Sayın Cumhurbaşkanımızdan istiyoruz. Bütün her şeye rağmen İslam’ın son kalesinin lideri olan Erdoğan için bu temel atma şart olmuştur. Bu camiyi öksüz bırakmak olmaz. Kosova Türkiye, Türkiye’de Kosova ise temeli hep birlikte atmak zorundayız. Bir Kosovalı kardeşi ve dava arkadaşı ve on binlerce Kosovalının sözcüsü olarak, bunu kendisinden rica ediyorum. Tabiki taktir kendisinindir. Tayyip bey Kosova’yı asla yalnız bırakmaz.

Vur vur inlesin ezan sesi dinlensin

.

Kosova’daki büyük cami kısmetse 3,5 yıl sonra bittiğinde 13 bin kişilik bir cemaatle namaz kılınan bir yer olacak inşallah. Hemen karşısındaki Katedralden daha büyük olacak bu caminin minarelerinden okunacak ilk ezanın, ALLAHU EKBER “ nidaları başkent Priştine ’de, Üsküp’te Bosna’da ve katedralde yankılanacak. Bu cami ile Kosova’daki şehitler adeta aşka gelip Vur vur inlesin Vatikan dinlesin ki; buraları İslam yurdudur, inşallah sonsuz kadar da öyle kalacak, diye haykıracaklar. Âmin inşallah.