Firar

Yüce Rabbim herkese nasip etsin. 2006 yılı Eylül ayında uzun yıllar görev yaptığım, Türkiye'de sayılı psikiyatri alanında hizmet veren Manisa'daki bir özel dal hastanesinden emekli oldum. Çalıştığım dönemler içinde hastanenin o zaman ki bazı fiziki yapısının eksikliğinden dolayı zaman zaman hasta firarları
meydana gelmekteydi. Çok nadiren de olsa sonu trajik biten firar olayları olduğu gibi komik olanları da mevcuttur. İşte size yaşanmış komik bir firar olayı...    
Benden çok önceleri hastanede göreve başlayan, dış kapıda görevli bir arkadaşım anlatmıştı. Yine servislerin birinden hasta firar etti, diye söze başladı.
Öğle yemeği sularında, hastanın yemek saatinde serviste bulunmaması nedeniyle firar ettiği farkedildi.

SALİHLİ BİR-İKİ

Hastanın yatış kayıtları incelendiğinde,
firar eden kişinin, Manisa'nın Salihli ilçesinde ikamet ettiği tespit edildi.
Tutanakları tutuldu. Kişiye ait kimlik bilgileri emniyet güçlerine çoktan bildirilmişti. 35 yaşlarında, 1.70 boyunda, mavi beyaz çizgili pijamalı vs.
Firar eden hastanın ikamet ettiği Salihli ilçesine gidebilmesi için,
ya otobüs terminaline ya da hastaneye daha yakın olan Gar'a gitmesi gerekiyordu. Bunu bilen emniyet birimlerine ait sivil polis arabası (genellikle dolmuş) Terminal ve Gar'da pusuya yatar. Eşkale uyan hastayı beklemeye başlar. Hasta, kısa süre içinde Hastaneye yakın bir yerde bulunan GAR civarında belirir. Sivil polisler, emniyete ait dolmuştan inerek, hastanın duyabileceği bir şekilde bağırırlar.

" Salihli bir-iki Salihli bir-iki"
Bunu duyan hasta, biraz da koşar adımla dolmuşa doğru yaklaşır. Arabadakilerin sivil polis olduğunu bilmeden;
"Hastane'den yeni çıktım. Hiç param yok. Beni de Salihli'ye götürür müsünüz?"der. Polisler hiç renk vermeden
- Tabii ki hemen geç arkaya der.
Hastane'den firar etmenin mutluluğu ile Salihli'deki evine gitmeyi hayal eden hasta, bindiği dolmuşun tekrar hastane sokağına döndüğünü fark ettiğinde,
iş işten çoktan geçmiştir...

Kalın sağlıcakla....