Fransa’daki EuroPalestine Derneği Başkanı Zemor: UCM’nin tutuklama buyruğu Netanyahu destekçilerine bir ihtar

AA

PARIS (AA) - UCM, 21 Kasım'da açıkladığı kararda, "Gazze'de işlenen savaş kabahatleri ve insanlığa karşı cürümlerden ötürü" Netanyahu ile Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını duyurdu.

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, mahkemenin kararına ait şimdi tek sesle konuşmazken İrlanda, Belçika, Fransa, Slovenya, Danimarka, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Portekiz, İspanya ve Norveç üzere ülkeler karara uyacağını; Almanya, kararın ne manaya geldiğini incelemeye devam ettiğini, Macaristan ise uymayacağını açıkladı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, UCM'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı tutuklama buyruğuna ait, "Fransa'nın memleketler arası hukuku uygulayacağını" belirtti.

Barrot, France 3 kanalında katıldığı programda, "Fransa, milletlerarası adalete ve onun bağımsızlığına bağlıdır. En başından bu yana 'İsrail’in memleketler arası hukuka hürmet çerçevesinde kendini savunma hakkı vardır' diyor muyuz? Ve her seferinde İsrail milletlerarası hukuku ihlal ediyor, insanların yardımlara erişimini engelleyerek, sivilleri bombalayarak, zorla yerinden ederek, Batı Şeria’da koloniler kurarak... Bunları şiddetle kınadık." tabirlerini kullandı.

Barrot, "Netanyahu, Fransa'ya gelirse tutuklanacak yani?" sorusunu "Fransa, her vakit memleketler arası hukuku uygulayacak." diye yanıtladı.

EuroPalestine Derneği, Fransa'da 22 yıldır, Filistinlilerin haklarını savunmak ve her türlü ayrımcılıkla uğraş etme konusunda faaliyetler yürütüyor.

İsrail'in bir yıldır Gazze'deki hücumlarına karşı Paris'te düzenlenen Filistin'e dayanak şovlarına öncülük yapan kuruluşlardan EuroPalestine Derneği, 15 Ekim'de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, eski Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne ve eski Fransa Başbakanı Gabriel Attal hakkında İsrail'in akınlarına maruz kalan Gazze'de yaşanan "savaş, insanlığa karşı hatalar ve soykırım suçuna" ortak oldukları suçlamasıyla UCM'ye başvurdu.

"UCM yargıçlarının üzerinde baskı kuruldu"

EuroPalestine Başkanı Zemor, UCM'nin Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama buyruğu çıkarmasını, AA muhabirine kıymetlendirdi.

Zemor, mahkemenin bu kararının, beklenmedik ve tıpkı vakitte "güzel bir sürpriz" olduğunu belirtti.

Normalde UCM Başsavcısı bir kişi hakkında tutuklama buyruğu çıkarılmasını talep ettiğinde, bunun 3 haftada gerçekleştiğini söz eden Zemor, Batılı önderlere karşı bu şekil kararların nadiren çıktığını vurguladı.

Zemor, UCM Başsavcısı Kerim Han'ın 20 Mayıs'taki İsrailli siyasetçilerin tutuklanması buyruğunun çıkarılması talebinin üzerinden vakit geçtiğine dikkati çekerek "Çok fazla ay geçti, savcı dahil UCM yargıçlarının üzerinde baskı kuruldu. Bu, öğrenildi. Şantaj yapıldı, aileleriyle ilgili baskı kuruldu, bu son derece önemli." dedi.

"UCM'nin kararı, soykırımcı devletle işbirliği yapanlara da bir tokat"

Olivia Zemor, UCM'nin Netanyahu ve Gallant'ı savaş ve insanlığa karşı cürüm işlemek ve açlığı bir savaş silahı olarak kullanmakla suçladığını söz ederek "Bu, son derece önemli bir savaş hatası." diye konuştu.

Zemor, mahkemenin kararının, sırf savaş suçluları için bir ders olmadığının altını çizerek "(UCM'nin kararı) Yalnızca bu, hatalılar için değil, tıpkı vakitte soykırımcı devletle işbirliği yapanlara da bir tokat yani soykırım devam ederken bir yıla aşkın bir müddettir yaptırım uygulamak yerine İsrail'e garantiler vermeye devam eden hükümetlerimizin tüm önderleri için." değerlendirmesini yaptı.

UCM'nin tutuklama buyruğunun ayrıyeten tüm Musevileri, İsrail'in soykırımcı siyasetini onayladığına inandırmak isteyen şahıslara karşı da bir "tokat" olduğunu kaydeden Zemor, kelam konusu şahısların Yahudi tersliğinin artmasına neden olduğuna dikkati çekti.

Zemor, "UCM'nin bu kararı, yalnızca haklarında tutuklama istenen hatalılara değil, onlara takviye veren herkese bir ihtar niteliğinde. Bilhassa kendilerini gazeteci ilan eden ve 1 yılı aşkın müddettir bize palavra haber ve dezenformasyon veren, birbiri arkasına öldürülen Filistinli gazeteci meslektaşlarına dayanak vermeyenlerden bahsediyorum." tabirlerini kullandı.

Kendi ülkesinden örnek gösteren Zemor, Fransa'nın, İsrail'i bu yaz Paris'te düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na kabul ettiğini lakin tıpkı aktiflikte Rusya'nın dışlandığını hatırlattı.

"Fransa'da Yahudi aykırılığı daima 'şantaj' olarak kullanılıyor"

Zemor, İsrail ile ticari, diplomatik bağlantılara ve silah sevkiyatına devam edildiğini, Fransa'nın birçok vatandaşının İsrail ordusunda hizmet etmesine müsaade verdiğini anlattı.

Ülkesinde Yahudi aykırılığının daima "şantaj" formunda kullanıldığına işaret eden Zemor, Gazze'de yaşanan soykırımın durdurulmasını talep edenlere karşı yaptırım uygulandığını aktardı. Zemor, Fransız makamlarının bu husustaki tavrına örnek olarak, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'nun yakın vakitte meclisteki bir konuşmasında, "Gazze'de soykırım yaşandığından bahsetmenin ahlaki bir yanılgı olduğunu" savunduğu konuşmasını gösterdi.

Belçika, Hollanda, İspanya üzere ülkelerin UCM'nin tutuklama buyruğunu uygulayacağını açıkladığını kaydeden Zemor, "Bu demek oluyor ki şayet Netanyahu yahut Gallant bu ülkelerin topraklarına girerse derhal tutuklanacaklar." dedi.

Zemor, 21 Kasım'da UCM'nin kararını uygulayıp uygulamayacakları sorusu karşısında Fransız sözcü Christophe Lemoine'ın, çok zorlandığını ve "Karmaşık bir durum, sonra bakarız." diyerek cevap vermeyi reddettiğini belirtti. Olivia Zemor, "Ayrıca Fransa, UCM'nin yetkisine hürmet duyduğunu belirtti lakin başka diğer Avrupalı ülkeler kadar net bir açıklama olmadı." diye konuştu.

Fransa'dan UCM'nin tutuklama buyruklarını uygulayacağına dair karar almasını beklediklerini lisana getiren Zemor, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un Paris'te Elysee Sarayı'nda kırmızı halıyla ağırlandığını ve Paris Olimpiyat Oyunları'nın açılışında Macron ve Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo'nun yanında oturduğunu tabir etti.

"Yatırımlar uygulanmazsa soykırım durmayacak"

Zemor, Gazze'ye yönelik akınlarına son vermesi için İsrail'e yaptırım uygulanmasının değerine dikkati çekerek şunları söyledi:

"Yaptırımlar uygulanmazsa soykırım durmayacak. Netanyahu, silahların sustuğu, Gazze'de katliamın durduğu gün, iktidardan atılacağını, alınacağını biliyor. Siyasi olarak yok olacak. Hasebiyle ne ülkesi ne de insanlığın geri kalanının çıkarı, Netanyahu'nun bu soykırımı sürdürmekte şahsi çıkarı var. Bu nedenle, sırf yaptırımlar onu durdurabilir. Şimdilik, İrlanda, İspanya ve Güney Afrika üzere 2-3 ülke haricinde neredeyse hiçbir ülke yaptırım uygulamadı."

İsrail'in Gazze'ye yönelik akınlarında ABD'nin rolüne değinen Zemor, "ABD örneğini alsak bu, çok fazla. Konuşmaya bile gerek yok tahminen de İsrail'e sevk etikleri silah ölçüsü göz önünde bulundurulduğunda, (ABD) olmasaydı soykırım gerçekleşmezdi." diye konuştu.

Zemor, İsrail'e yönelik ekonomik yaptırım uygulanmasını talep ettiklerinin altını çizerek bu kapsamda Avrupa Birliği (AB)-İsrail Paydaşlık Muahedesi'nin askıya alınmasını istedi.

AB-İsrail Paydaşlık Muahedesi'nin, Tel Aviv idaresine bir Avrupalı ülke üzere ayrıcalıklar sağladığına vurgu yapan Zemor, İsrail'in bu mutabakatla bir arada Fransa ve Avrupa'ya giren eserleri için gümrük vergisi muafiyetinden yararlandığını ve bu eserler ortasında işgal altındaki Filistin topraklarında üretilen eserlerin de yer aldığını kaydetti.

Zemor, İsrail'e karşı alınabilecek örnek yaptırımlar kapsamında, ülkesinin, Tel Aviv Büyükelçisini geri çağırabileceğini ve İsrail'in Paris Büyükelçisini gönderebileceği anlattı.

Güney Afrika'da apartheid rejimi periyodunda bu ülkeye karşı alınan yaptırımların tesirini gösterdiğini tabir eden Zemor, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki soykırımına karşı bu yaptırımların uygulanmadığını kelamlarına ekledi.

Muhabir: Esra Taşkın