FUEN Kongresi ve Elde Ettiklerimiz
Bazılarımız yıllık izin hazırlıklarında, bazılarımız ise iznin tadını çıkarmakta. Kimimiz Batı Trakya’mızda, kimimiz ise dünyanın farklı noktalarında tatilde. Ben de tatil öncesi tatlı telaş içerisinde olanlardanım. Çocuklarımız, anne ve babasının köyüne kavuşmayı hasretle bekliyorlar, tıpkı benim gibi. Ülkemiz ne yazık ki hala ekonomik dar boğazdan kurtulmadı. Hükümet ortakları üçten ikiye düştü ve yeni kabine kuruldu. Bu kabinede yine azınlığımızdan biri yok. Umalım, yeni hükümet sesimizi duyar. Ancak bu konuda hiçbir beklentim yok, umudum da. Bizler moralimizi bozmadan, birlik ve beraberlik içinde mücadele yolculuğumuza devam edeceğiz. Azınlığımız açısından 19-23 Haziran 2013 tarihlerinde Güney Tirol, İtalya’da tarihi bir etkinlik gerçekleşti. İlk olarak ABTTF’nin ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği(BTAYTD)’nin üyesi olduğu Avrupa Halkları Federal Birliği(FUEN)’e azınlığımızın siyasi temsilcisi olan Dostluk, Eşitlik, Barış(DEB) Partisi’de asil üye oldu. FUEN, 32 Avrupa ülkesinden 90 azınlık kuruluşunu biraraya getiren bir kuruluş. FUEN, Avrupa’da sayısı yaklaşık 100 milyon olan Avrupa’nın ulusal azınlıklarını aynı çatı altında biraraya getiriyor, bu anlamda Avrupa’da ulusal azınlıkların temsil edildiği en büyük çatı kuruluşu. İşte bu denli büyük bir kuruluşa artık DEB Partisi de üye.
AB’YE KARŞI ORTAK STRATEJİ
İkinci olarak ise Batı Trakya Türk Azınlığı’nın adayı olarak yedi kişilik FUEN Başkanlık Divanı’na Başkan Yardımcısı olarak seçildim. Böylelikle azınlığımız FUEN Başkanlık Divanı’nda ilk kez temsil edilecek. DEB Partisi’nin FUEN’e üyeliği azınlığımız için çok önemliydi, çünkü FUEN için DEB Partisi gibi birçok azınlık partisi de var. Böylelikle bu partiler birlikteliklerini ve dostluklarını pekiştirerek Avrupa Birliği’ne karşı ortak bir strateji geliştirebilecekler. Kısacası artık DEB Partisi artık bölgesel değil ülkemiz Yunanistan dışında da tanınıyor. İleride de DEB Partisi’nin etkisini artıracağından eminim. Bana güvenen ve beni destekleyen azınlığımızın temsilcilerine teşekkür ederken 100 milyonu temsil eden Avrupa’nın diğer azınlıklarının temsilcilerine de teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. “Birlikten kuvvet doğar” düşüncesi ile hep birlikte daha da güçlü olacağımıza inanıyorum.
Bu vesile ile yaklaşan mübarek Ramazan ayının bütün İslam âlemine ve insanlığa hayırlı olmasını dilerim.